Yeni sürüm Türkler uzayda!

UZAY KUVVETLERİ 2911 **
Türklerin uzay macerası pek bilinmese de Muzaffer Tema ile başlar. Tema, 1959 yapımı Aya Giden 12 Adam / 12 to the Moon filminde astronot Dr. Selim Hamid olarak uzaya çıkmıştır. Tema'nın açtığı yoldan ilerleyip 'Türkler uzayda' alt başlığı ile değerlendireceğimiz maceralarımız (Turist Ömer Uzay Yolunda, Astronot Fehmi, Dünyayı Kurtaran Adam ve son olarak G.O.R.A) var ama bu maceraların sayılı olduğu da bir gerçek. Uzay Kuvvetleri 2911 ilk elden bu alt başlığa dahil edilebileceğiz bir yapım. Çünkü dünyayı kurtarmaya soyunan Murat Kaptan, uzaktan da olsa Turist Ömer'in, Arif'in farklı bir yansıması... Fakat film ne Turist Ömer Uzay Yolunda ne de G.O.R.A. gibi komediye ve mizaha sırtını dayayan bir yapım. Hollywood'da da çalışan Şahin Michael Derun'un yazıp yönettiği animasyon, fantastik bir uzay macerası olarak değerlendirilebilir. Hikaye de oldukça tanıdık. Evreni ele geçirmek isteyen bir uzaylıyla (aslında dünyadan gitme bir insan) dünyalıların mücadelesini izliyoruz filmde. Türk filmi olduğu için dünyalıların mücadelesinde Türkler ön planda. Dünyayı kurtarmak, o melun uzaylıya dersini vermek de Türklere düşüyor!
YIl 2911 HÂLÂ ERKEKLER MAÇO
Anladığımız Derun, iyi niyetle Türklerin uzay macerasına sınıf atlatmak istiyor. Ama olmuyor, bu iyi niyet, keskin bir zeka ve yetenekle birleşemeyince film amacına ulaşamıyor. Filmde, tıpkı o ucuz Amerikan filmlerinde görüp artık güldüğümüz 'dünyayı Amerikalılar kurtarır' algısının aynısı Türkler için kullanılıyor. Ucuz bir milliyetçilik kendini hemen gösteriyor. Üstelik olaylar 2911 yılında geçerken. (Sahi o yıllarda bu ucuz milliyetçilik olacak mı?) Bu milliyetçi algı bir de maço bir erkek kafasıyla birleşince film iyice keyifsizleşiyor. Hani ince belli çay ya da Anadol esprileri kaba Türk erkeği esprileri arasında kaybolup gidiyor. Milliyetçi ve maço izler taşıyan bu senaryo klişelerle dolu olay örgüsüyle birleşince film fazlasıyla sıkıcı gelmeye başlıyor. Bunlar filmin 'zekasıyla' ilgili itirazlarımız. Bir de yetenek kısmı var tabii. O da animasyonun kalitesi. Açıkçası sinemamız için önemli bir çaba gibi durabilir Uzay Kuvvetleri 2911. Ama sinemanın geldiği noktayı düşünecek olursak o modellemelere ne diyeceğiz? Tamam karakterler kağıt üzerinde iyi durmuyor (gülüşüyle, tavırlarıyla, hırsıyla tam bir Türklere özgü 'kötü adam' tiplemesini Yeşilçam'da bırakmamış mıydık?) ama görsel olarak da tatmin edici değiller. Boyunlarını çeviremiyorlar ama dünyayı kurtarıyorlar işte! Ez cümle hem sinematografik hem de içerik olarak Uzay Kuvvetleri 2911 iyi niyetli ama bekleneni veremeyen bir yapım.