Ben parlarsam sen de parlarsın

Amerikalı yazar Ann Friedman, geçen yıl kadınlar arasındaki arkadaşlık üzerine yazdığı bir yazıda Parlama Teorisi'ni (Shine Theory) ortaya atmıştı. Friedman'ın teorisine göre kadınlar, yetenekli, zeki ve başarılı hemcinslerini tehdit olarak görmekten vazgeçip onlarla arkadaş olmanın, birlikte çalışmanın yollarını aramalıydı. "O parlarsa sen de parlarsın" diye özetliyordu teorisini, yazar. Yazıda müzisyen Kelly Rowland örneği veriliyor, Destiny's Child dönemindeki grup arkadaşı Beyonce'nin yetenekleri sayesinde nasıl zirvenin keyfini çıkardığından bahsediliyordu. Beyonce, ne kadar cool, yetenekli ve başarılıysa grup ve dolayısıyla Rowland da o kadar değer görüyordu. Geçtiğimiz günlerde Billboard Hot 100 şarkı listesini inceliyorum. Dördüncü sırada Bang Bang ile Jessie J, Ariana Grande ve Nicki Minaj yer alıyor. Hemen iki sıra altında, Iggy Azalea-Rita Ora düeti Black Widow var. 12'de Ariana Grande-Iggy Azalea düeti Problem, 13'te ise Iggy Azalea-Charli XCX düeti Fancy bulunuyor. Birbirinden başarılı bu kadın müzisyenlerin güçlerini birleştirerek yaptıkları şarkıların listenin en üst sıralarında, hatta çoğu zaman tam da zirvede yer alması Friedman'ın Parlama Teorisi'ni akla getiriyor. Kadın müzisyenler rakip olup birbirlerini eteklerinden çekiştirmek yerine önce beraber stüdyoya giriyor sonra sahneye çıkıyor ve başarının keyfini çıkarıyor. Hal böyle olunca 2014 yılının son çeyreğine girmeye sayılı günler kala bu yıl pop müziğe kadın işbirlikleri damgasını vurdu demek çok da abartılı olmaz herhalde.
TEK OLMAK EŞİTTİR GÜÇ MÜ?
Aslında son birkaç yıldır listelerin hakimi olan kadın müzisyenler, zirve yolunda tek başına yürümeyi tercih ediyordu. Rihanna, Lady Gaga ve Katy Perry gibi... Tek olmanın eşittir güç olduğuna vurgu yapılıyordu. Katy Perry, Roar adlı şarkısında da tam da bundan bahsediyordu: "Çünkü ben bir şampiyonum. Beni bir aslandan daha güçlü kükrerken duyacaksın."
FERAH VE TEKİN AYNI SAHNEYE ÇIKSAYA!
Ama 2014'te ne olduysa tüm bu anlayış değişti. Şimdi hangi müzik kanalını açsanız iki ya da daha fazla kadının müzikal işbirliklerinin ürünü şarkılara rastlıyorsunuz. Gençlerin şarkı listesinde çoğu zaman hep aynı isimler var. Iggy Azalea ve Charli XCX Fancy ile yaza damgasını vurup listeleri sallıyor. Iggy Azalea'nın Ariana Grande ile birlikteliğinden doğan Problem bir numarayı görüyor. Demi Lovato ve Cher Lloyd Really Don't Care için güçlerini birleştirip yazın hitlerinden birine imza atıyor. Son büyük koalisyonlardan biri de Jessie J, Grande ve Minaj arasında kuruluyor ve müzikseverleri tam 12'den vuran Bang Bang ortaya çıkıyor. Bu arada müzik dünyasının iki dev ismi Beyonce ve Nicki Minaj da egolarını bir kenara itip adı gibi kusursuz bir şarkının remix'ine imza atıyor: Flawless Aslında müzik dünyası 'kız gücü' (girl power) terimine hiç de yabancı değil. Tabii ki ilk akla gelen örnek Spice Girls oluyor. Ama günümüzdeki kadın işbirliklerini kız gruplarından ayıran birtakım farklılıklar göze çarpıyor. Artık grup içinde hiyerarşik bir yapı, bir lider, solist yok. Son MTV Video Müzik Ödülleri töreninde de izlediğimiz gibi Jessie J, Grande ve Minaj teker teker sahneye çıkıyor, öne çıkmadan birbirlerini ezmeden şarkının kendilerine ait bölümünü söylüyorlar. Çoğu zaman aralarında bir kıskançlık, birbirini çekememezlik de sezilmiyor. Beyonce, sahneye çıkmadan önce, Minaj'ın soyunma odasına üzerinde pırlantalarla 'kusursuz' yazılmış bir kolye bırakacak kadar bu işbirliğinden memnun. Özetle hepsi seksi, güzel, yetenekli. İşbirliklerinin dayandığı nokta ise şu: Herkes sahnede hünerlerini göstersin. Ne kadar cool, yetenekli ve güçlü görünürsek zirveye de birlikte o kadar çabuk ulaşırız. Peki bizde durum nedir diye soracak olursanız, henüz ABD'dekiler gibi güçlü olanlarına rastlamadık ama gönlümde yatan işbirlikleri var. İlk aklıma gelen de yıllar önce aynı grupta yer alan Şebnem Ferah ve Özlem Tekin oluyor. Volvox'un iki büyük ismini yıllar sonra aynı sahnede görmek sizce de müthiş olmaz mı?
MELTEM FIRATLI