Zanotti kadını hep yeniyi arayan ve çok seksi bir kadın

Bu yıl tam anlamıyla Giuseppe Zanotti'nin yılı. Meslekteki 20'inci yılını dört kapsül koleksiyonla kutlayan ünlü ayakkabı tasarımcısı, hem seksi hem de asla ayakları rahatsız etmeyen tasarımlarıyla sanırım kadınların dilinden en çok anlayan isim. Spor ayakkabıları bile seksi bir hale sokmayı başaran ve Hollywood yıldızlarını peşinden koşturan ünlü tasarımcıyla moda dünyası ve kapsül koleksiyonları üzerine konuştuk.
- Ayakkabı dünyasının efsane isimlerinden birisiniz. Dönüp arkanıza baktığınızda bu kadar büyük bir başarıyı hayal ediyor muydunuz?
- 1994 yılında ilk koleksiyonumu New York'taki Plaza Hotel'de küçük bir kalabalığa tanıtmıştım. Ve o başlangıç koleksiyonundaki parçalar bir anda moda dünyasında çok beğenildi. Madonna o koleksiyondan tam sekiz parça ayakkabı almıştı. Ama tabii ki şu anki durumumu hiç hayal etmemiştim. Çünkü kimse benim tasarımlarımı beğenmemişti ve ayakkabılarımı üretmek istememişti. Ben de yapacak başka bir şey olmadığı için kendi ayakkabılarımı üretmeye başladım. Tabii o noktadan bu noktayı hayal etmek cidden çok zor.
- Peki sizce bu büyük başarının sırrı nedir?
- Tasarımcılar bir noktada yaratıcılık ve trendler arasında, insanların asla rahat edemeyeceği parçalar tasarlamaya başlıyor bence. Oysa ayakkabı demek ayak rahatlığı ve sağlık demek ilk olarak. Ayrıca ciddi bir zanaat, el işçiliği demek… Ben ne kadar seksi tasarımlar yaparsam yapayım hep önceliği bu iki unsura verdim. Sanırım yıllardır başarılı olmamın nedeni bu.
- Seksi dediniz… Gerçekten de ayakkabılarınız çok seksi. Spor ayakkabıları bile seksi bir görünüme kavuşturabiliyorsunuz. Sizden Zanotti kadınını birkaç sıfatla tarif etmenizi istesem, neler diyebilirsiniz onun hakkında?
- Seksi. Çok ama çok seksi. Hep yeniyi arıyor. Sürekli aynı matematikle onu etkilemeniz mümkün değil. Farklı ve yeni bir şeyler istiyor. Kendine çok güvenli. Ve kaliteli iyi üründen anlıyor.
- Müşterilerinizi yakından analiz etmişsiniz…
- Evet, yıllardır kadınlar için çalışıyorum. Tabii ki onları çok iyi analiz ediyorum. Ama kendi ayakkabılarımı da biliyorum.
- Yıllardır bu işin içinde olan biri olarak bana ayakkabı tasarımında gelecekte neler olacağına dair birkaç ipucu verebilir misiniz?
- Bence trendler ve moda ayakkabı tasarımlarına daha az yön verecek. Onun yerine kullanılan materyal ve ayakkabıların rahatlığı daha büyük öneme sahip olacak.
KIYAFETİ AKSESUVAR YAPAN AYAKKABILAR
- Türkiye'de çok sevilen bir tasarımcısınız…
- Ben de Türkiye'yi çok seviyorum. Bodrum'a birçok kez tatil için geldim. İş için İstanbul'a geliyorum. Ankara'da yaşayan arkadaşlarım var oraya da gittim. Şimdiden gelecek yılki Türkiye tatil planımızı yapıyoruz mesela. Koleksiyonlarım Beymen mağazalarında satılıyor, kapsül koleksiyonumda sadece orada bulunuyor. Özellikle spor ayakkabılarımın ilgi gördüğünü biliyorum.
- Nasıl buldunuz peki genel olarak sokak stilini?
- İlk gelişimde şaşırdığımı hatırlıyorum. Bu kadar şık ve cool giyimli insan göreceğimi düşünmemiştim. Gençlerin giyimlerine bayıldım. Her yaştan kadının giyimine özen gösterdiğini bakımlı olduğunu da fark ettim. Türk kadınları benim tasarımlarımı seviyor çünkü bu ayakkabıları giydiklerinde kıyafetlerinin aksesuvar olacağını biliyorlar.
BU KOLEKSİYONLARI HİP HOP VE R&B DİNLEYEREK TASARLADIM
- 22 yıla özel dört kapsül koleksiyon gerçekten hepsi çok güzel. Ne ilham verdi size bu koleksiyonları çizerken?
- Bu dört kapsül koleksiyonun benim kariyerimdeki dört önemli döneme gönderme yaptığını biliyorsunuz zaten. Punk akımından, diskodan, motosikletçilerden, plajda özgürce dolaşan gençlerden ilham aldım.
- Kuru kuru tasarım olmaz, ne dinliyordunuz bu tasarımları yaparken?
- Hip hop ve R&B dinliyordum. Anlaşılıyor mu tasarımlardan?