Cumartesi 27.09.2014

Susuz kal, Burdur Gölü'nü kurtar

Burdur Gölü'nün korunması amacıyla bugün bir günlük 'su orucu' tutuluyor. Etkinliğin New York'tan İstanbul'a 1 milyondan fazla destekçisi var

Bu ülke beni her gün şaşırtmaya devam ediyor. Ancak filmlerde rastlayacağımız bir öyküyü sizlerle paylaşmak istiyorum. Burdur Gölü son 25 yıldır kuruyor ve 20 sene içinde tümüyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Toplam hacminin yarısından fazlasını şimdiden yitirmiş. Hiçbiriniz buna şaşırmadınız elbette. Zaten beni de şaşırtan gölün kuruması değil, Burdur Gölü kurumasın diye kurumayı göze alan veteriner hekim Öztürk Sarıca ve bir belgesel filmle kurumakta olan bir gölü kurtarmaya çalışan yönetmen Mehmet Şafak Türkel. Türkel Burdur'da doğup büyümüş, sinema okumak için 15 sene önce şehri terk etmiş. Genç bir belgesel film yönetmeni olan Türkel bir buçuk yıl önce kendi tabiri ile 'doğduğu gölü' kurtarmak için şehre geri dönmüş. Ben onunla İstanbul'da tanıştıktan bir kaç gün sonra soluğu Burdur'da, Burdur Gölü'nün kurtarılması için ilk kıvılcımın parladığı Lisinia Doğa proje alanında Öztürk Sarıca'nın yanında aldım. Yönetmen kuruyan bir gölün öyküsünü anlatmak yerine, göl için mücadele edecek dostlara bir çağrı ile yola çıkmış. Bu çağrıdan sonra bir çok sanatçı bu farkındalığı artırmak için kendilerini Burdur Gölü'nün sularına atmış. Göl üzerinde dans eden bir derviş mi ararsınız, gölün sessiz çığlığı olmak için göle dalan bir balerin mi... Türkiye'den ve Hollanda'dan kuruyan göl için besteler yapan besteciler, göl için şarkılar söyleyen, şiirler yazan, göl üstünde arp, sipsi, ud hatta piyano çalan sanatçılar. Sanatçıların bu çabaları Burdur halkını yan yana getirmiş ve gölün kurtarılabileceğine olan inanç artmış.
GÜL VE LAVANTA VERİMİ ARTTI
Ama bunlardan önce Şafak'ın inancını artıran ise Veteriner Hekim Öztürk Sarıca'nın son 10 yıldır hiçbir maddi destek almaksızın dünyanın dört bir tarafından gelen gönüllülerle yaptıkları olmuş. Öztürk Lisinia'da lavanta ve gül ile gölün nasıl kurtarılabileceğini ispat ediyor. Lavanta dikiminden sonra hiç sulamaya ihtiyaç duymayan bir bitki, gül ise çok az su istiyor. Lisinia Projesi'nde tarlalara bir sıra gül bir sıra lavanta ekmişler. Lavanta zararlı böceklerin güllere gelmesini de engellediği için hiçbir zirai ilaç kullanmadan sıfır kimyasalla gülleri yetiştirmişler. Güller damlama sulama yöntemiyle sulanıyor. Bu yöntemle müthiş bir su tasarrufu sağlanıyor, üstelik siz doğaya özen gösterince doğa da size aynı özeni gösteriyor. Bu seneki hasatlarda hem lavanta hem de gülden normalin bir buçuk katı ürün elde edilmiş. Proje alanında kendi gül sularını ve lavanta yağlarını çıkarmaya başlamışlar ayrıca lavantaları kurutuyorlar. Türkiye'nin ilk yaban hayvanları rehabilitasyon merkezi de Lisinia'da kurulmuş. Kartallar, şahinler, kukumav kuşları, leylekler, kurtlar Lisinia'da şifa buluyor. Erkan Oğur proje için aldığı davete "Göle de, kuşa da, böceğe de çalarız abicim" yanıtını vermiş. Burdur'un yerel yönetimi, valiliği, milletvekilleri, sivil toplum örgütleri ve en önemlisi halkı var güçleri ile göle sahip çıkıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Burdur Gölü için harekete geçti bile. Bir yönetmen ile bir veteriner hekimin inancı bir kentin, bir ülkenin inancına dönüşmüş durumda artık. Şimdi ise bu inançla tüm dünyayı su tasarrufu için duyarlılık göstermeye davet ediyorlar. Burdur Gölü'nün susuzluğuna ortak olmak ve su tüketiminde tasarruf edilmezse 20 sene sonra insanlığı bekleyen susuzluğu bugünden tecrübe etmek için bugün tüm dünyayı bir günlük su orucuna davet ediyorlar. Tüm dünyadan destek videoları mesajları yağmur gibi yağdı. Bir günlüğüne de olsa susuzluğu anlamak için siz de bugün susuz kalmayı deneyin. Yalnızca su içmemek değil, evinizde, tarlanızda, mutfağınızda yani yaşamınızın her anında su tüketmemek için çaba gösterin. Ve bu su orucunu kendinize zarar vermeyecek sınıra kadar sürdürün. Bir saat de olsa 24 saat de olsa susuzluğu tecrübe edin. Susuz geçireceğiniz günün ardından yarın tüketmediğiniz suyu yakınınızdaki göle, akarsuya dökün. Biz Lisinia'da bir günlük su orucumuzun ardından yarın saat 15.00'te içmediğimiz, kullanmadığımız, tüketmediğimiz sularımızı bize katılacak göl dostları ile birlikte Budur Gölü Halk Plajı'ndan danslar ve göl için söylenen şarkılarla Burdur Gölü'ne dökeceğiz. Ve hepinizi #suorucu'na davet ediyoruz.
GONCA KARAKAŞ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.