İstanbul mu? Hahahahahaha!

Emirgan'da ailece oturduğumuz çay bahçesinin duvarına yasladığı motosikletine binmeye hazırlanıyordu. Beni görmediğini anlayınca bir şaka yapmaya karar verdim ve "Beyefendi bir daha buraya motosikletinizi park etmeyin" diye sertçe çıkıştım. Motosikletinden başını kaldırıp bana baktığı sırada yüzünde oluşan o ifade hâlâ gözümün önünde. Sabır sınavını kaybetmeye ramak kalmıştı. Ama o ifade yalnızca bir an sürdü ve gülmeye başladı. Karakterli insan olmak zordur. İyi müzisyen olmak da. Ama hem karakterli, hem de iyi bir müzisyen olmak daha da zordur. Bunu başarabilmek için belki de Hayko Cepkin kadar gerçek olmak gerekir. Hem sokakta, hem sahnede... Öfkesiyle, heyecanıyla, bitmek tükenmek bilmez enerjisiyle, zekasıyla, hayal gücüyle, cesaretiyle, merhametiyle, hem iddialı hem mütevazı olmayı başarmasıyla Türk rock tarihinin en özel müzisyenlerinden biri Hayko Cepkin. Evlerimizin salonuna 'brutal vokal'i sokmakla kalmadı; anneleri, babaları, anneanneleri, dedeleri bile kendine hayran bırakmayı başardı. Yeni konser serisinde 10 yılının hikayesini anlatacağını öğrendiğimde geçmişe doğru bir yolculuk yaptım ben de. Konserleri geldi önce gözümün önüne. 2007 yılında Rock'n Coke Festivali'nde sahneye dev bir kozanın içinde gelişini hatırladım örneğin. Sonra lazer şovlarını... Paranoya'nın klibindeki ruh halini... Ölüyorum'u piyanonun başına geçip söylemesini... Gazı kaçmış kola sevdiği de geldi aklıma nedense... Ve röportajlarında 'ben'den çok 'biz' öznesini kullanması da... 10 yılın hikayesini kendisi nasıl özetliyor? "Yıl yıl gelişim, değişim, varoluş, çöküş, çıkış, iniş, kalkış, sendeleyiş, hüzün, sevinç, enerji, sıkıntı, hırs ve yol yol yol yollar dolu, yıkılmadan dimdik, değişmeden, gücüne güç kata kata biriken 10 sene." Yıkılmadım ayaktayım dese de geçen 10 yılın kâr ve zarar defterlerine de bakmak lazım elbette. Hayko bu hesaplaşmayı da yapmış, içi rahat: "10 yılın benden pek çok şeyi aldığı kesin. Benden alınanların birilerine katkısı oldu ise helali hoş olsun. Tek kazandığım, net daha kalabalık saygı, sevgi."
PARAŞÜTLE SAHNEYE İNMEK
Peki bu yeni seride bizi nasıl konserler bekliyor? Cepkin ve ekibinin sahnedeki standartlarından vazgeçmeye niyeti yok: "Ses, ışık ve sahne oyuncaklarımızda daha ısrarcı olacağız. Muhakkak yine küçük mekanlara gireceğiz ama o konuda da standartlarımızı saklı tutacağız. Daha steril, daha planlı, daha istekli. Konser için konser yapalım duygusu asla barındırılmayacak." Cepkin, şu sıralar büyük bir festival alanına paraşütle inme konusuna kilitlenmiş durumda olduğunu da itiraf ediyor. Dünya üzerinde geriye kalan bütün yapay oyunlu şovları hiçe sayacak türden... Mental ve gelecek olarak buna hazırlanıyor. Yeni albüm için ise hayranlarının biraz daha beklemesi gerekiyor. Görünürde yeni bir albüm yok. Zaten son albümü Aşkın Izdırabını fazlasıyla seviliyor. Cepkin de albümü kliplerle taçlandırmak istiyor. Yazın çektiği iki klibin yanı sıra iki yeni klip planı daha var. "Zaten albüme girmeden önce daha değiştirmeyi planladığım hikayelerim mevcut" diyor. Bu cümlenin yorumunu da size bırakıyorum. Son olarak "Bir süredir Kuşadası'nda yaşıyorsun. İstanbul'u özlediğin anlar olmuyor mu?" diye soruyorum. Yanıtı net: "İstanbul mu? Hahahahahahah..."
İLK KONSER BU AKŞAM GARAJİSTANBUL'DA
Hayko Cepkin, yeni konser serisinde Sakin Olmam Lazım, Tanışma Bitti, Sandık ve Aşkın Izdırabını albümlerinde yer alan şarkılarını yeni düzenlemeleriyle sahneye taşıyacak. İlk konser bu akşam Garajİstanbul'da. Kapı 21.00'de açılacak, konser 23.00'te başlayacak. Bilet fiyatları ise şöyle: VIP 70 TL, normal 40 TL, öğrenci 25 TL.