Anlı şanlı bir moda haftamız oldu

Yapılan organizasyonların en başından beri, bir çoğunda, hem bilfiil görev almışlığım hem de konuk olarak bulunmuşluğum vardır. Gelgelelim geçtiğimiz hafta gerçekleşen moda haftasının detaylarına... Arabanızla gittiğinizde içeri alınmadığınız bir davet düşünün. Ne mutlu ki L'appart (organizasyonun pr ajansı) hemen duruma el koydu fakat Meltem Özbek defilesini kaçırmama engel olamadı. Antrepo 3'teki lounge önemli bir buluşma noktasıydı. Defilelerden sonra burada buluşuldu, kritikler yapıldı. Defilesini bitirenlere tebrikler yağdı, henüz yapmamış olanlara ise bol şans dilendi. İlk defa güzel bir havaya denk gelen bir moda haftasına şahit olmanın verdiği mutlulukla, Tarihi Yarımada manzaralı terasta bol bol selfie çekildi. Her sene görmeye alıştığımız firmaların hiçbirini göremedik bu sene. Onun yerine bol bol genç tasarımcı yer aldı. Çok da iyi oldu. Sadece tek bir hazır giyim firması yer aldı o da Hollanda'dandı. Böylece İstanbul Fashion Week'te ilk defa yabancı bir firma yer almış oldu. Gallerie La Fayette'in de aralarında bulunduğu, Ortadoğu Harvey Nichols ve Moskova'nın önde gelen satın almacıları için ayrı bir venue'de bir buluşma gerçekleştirildi. Bu da ilk defa gerçekleşen çok önemli bir gelişme oldu. Didem Soydan'ın başlattığı boykota birçok Türk manken destek verdi. Bu elbette uzun uzadıya yazılması gereken bir konu. Hafife alınmadan üzerinde düşünülmesi ve çözülmesi gerekli. New York, Paris, Milano ve Londra Fashion Week'lerdeki sokak stillerini en profesyonel haliyle yansıtmayı başaran fotoğrafçı Timur Emek'le tanışma fırsatı buldum. Benim de fotoğraflarımı çekti. Biraz da defilelerden bahsedelim:
- DB BERDAN kendine özgü tarzıyla podyumlarda yine göz doldurdu. Koleksiyonları Japonya pazarında ilgi gören tasarımcı, sokak stiline dikkat çekti.
- SELİM BAKLACI gördüğüm en başarılı koleksiyonlardan biriydi. Selim'le auvintage.com için de birlikte çalışıyoruz. Yaratıcılığını kıymetli bulduğum, kendini ortalara atmayan bu tasarımcımız, gerek yarattığı printlerle, gerek modelleriyle gerekse uygulamalarıyla satılabilir bir koleksiyon hazırlamış.
- EMRE ERDEMOĞLU erkek modasının yeni parlayan isimlerinden. Onunla da sitede birlikte çalışıyoruz. Bize vintage esintili tişörtler tasarlıyor. Defilede, koleksiyonun tutarlılığı ve hafifliği en ilgi çeken kısmıydı,
- ZEYNEP TOSUN birkaç sezondur couture koleksiyonlarıyla karşımıza çıkıyor. Sabancı Müzesi'ndeki The Seed'de gerçekleşen defilede, aksesuvarlardaki punk ve isyankar ruhu, tasarımlarına da yansıtıyordu. Kendine has tarzı onu couture segmentinde farklı kılıyor.
- MAID IN LOVE Hande Çokrak hevesle beklenen bir isimdi. İlgi de yoğundu ve beklentileri karşıladı. 80'ler sonu 90'lar başı vintage esintili koleksiyonda sokak stili bir kez daha vurgulandı. Ocak 2014'te bir önceki koleksiyonunun tamamını Urban Outfitters'a satmayı başaran Hande'nin yolu açık. Başarılı printler, rahat kumaşlar ve casual looklar bu koleksiyondan yansıyanlar.
- ÖZGÜR MASUR 1920 ile 2000 yılları arasında yaşamış bir hanımın kendine has stilinden yola çıkarak vintage esintili nefis bir koleksiyon hazırlamış. Açıkçası modernize edilmiş couture tuvaletler beni oldukça heyecanlandırdı. Yazımı teslim etmem gereken tarih tüm defileleri yazmama müsaade etmediği için maalesef hepsine değinemiyorum. Ben bu moda haftasından keyif aldım. 40 senedir yurtdışında yapılan moda haftalarıyla, sadece dört senedir yapılan bizim moda haftamızı kıyaslayıp eleştirenlere kulaklarımı tıkadım. Ve sonuca baktım; tasarımcılarımız yurtdışında tanıtıldı, basında koleksiyonları yer aldı ve bir sonraki sezon için hazırlıklar başladı. Ne mutlu bize!