Hayat erkeklere de güzeldir...

Erkekler de estetiğe ihtiyaç duyar. Son yıllarda artan bir hızla erkeklerin de estetik müdahalelere sıcak baktığını ve bu alanda çalışan hekimlere başvurduğunu görüyoruz. Burun estetiği operasyonlarından gözaltı torbalarını aldırmaya, saç ekiminden bel çevresi yağlarından kurtulmaya kadar çeşitli talepleri oluyor. Son dönemin erkek estetik trendi, 'bakımlı, ışıltılı bir cilde ve atletik bir vücuda sahip erkekler' imajı. Göbek çevresinde gram yağ istemeyen, sırtları, omuz başları ve elmacık kemiklerinde tüy olmasını arzu etmeyen, sıkı bir cilde ve hatları belirgin bir oval yüze sahip erkekler devrini yaşıyoruz. Ameliyat olma risk ve ağırlığına girmek istemeyenler ise, giderek daha çok artan bir eğilimle, medikal estetik uygulamalarından yardım alıyorlar. Görünümünü tamamen değiştirmeden, küçük müdahalelerle korumaya çalışan erkekler, kimi zaman arkadaşından duyup, bazen eşinin veya kız arkadaşının gittiği ya da medyada okuyup görüp inandığı hekimi tercih edebiliyor. Vücut uygulamaları arasında ilk sırada, erkeklerin sıklıkla şikayetçi olduğu karın çevresi yağlarından kurtulmak için yaptırdıkları ultrason veya radyofrekanslı, yaklaşık 2-3 ay süren, toplamda 3-6 seanslık uygulamalar bulunuyor. İkinci sırada özellikle sırt ve göğüs bölgesindeki yoğun tüylenme sorununun giderilmesi amacıyla yapılan lazer epilasyon işlemleri bulunuyor. Son yılların yükselen yıldızı, hastanın sosyal hayatını hemen hemen hiç etkilemeksizin, soymadan cilt yüzeyini içerden yenileyen, fraksiyonel lazer uygulamaları. Ayda bir kez yapılan 3-5 seanslık, sosyal yaşamı zorlaştırmayan uygulamalarla, cildin eski tazeleğini yakalamasına yardım etmek mümkün oluyor. Yüzle ilgili uygulamalar arasındaysa, botoks ve dolgular ilk sırayı alıyor. Tabi ki bir erkeğe uygulanan botoks kadınınkinden çok farklı. Erkek kaş ve kas yapısının farklılığını göz önünde bulundurarak yapılan enjeksiyonlar, bakışların doğallığını koruyarak, tazeleyebiliyor. Yüzdeki hacim kayıplarını azaltan dolgu maddesi uygulamaları ise, çöküntü ve kırışıklıklarla mücadele etmek isteyenler için etkin bir çözüm sağlıyor. Böylelikle pek sevilen 'maço' ama bakımlı erkek imajı da korunmuş oluyor.
SİZDEN GELENLER
43 yaşındayım, boynumda kırışıklık ve sarkmaya yatkınlık olduğunu hissediyorum. Ameliyata gerek kalmadan çözülebilir mi merak ediyorum? Ayşegül P. / İzmir
Boynun, ön ve yan tarafında, ince, geniş ve dörtgen biçiminde, 'platysma' adı verilen bir kas bulunuyor. Bu kas, boyun derisinin gerginliğini sağlıyor. Alt dudağı ve ağız köşesini aşağıya doğru çekiyor. Zamanla boyun derisinin esnekliğini yitirmesi sonucunda oluşan, basit kırışıklık ve dikey bantlardan sorumlu olan bu kastır. Uzman bir hekim, çok küçük dozdaki botoks uygulamasıyla, bu bantların gevşemesine yardımcı olabilir. Cildin ihtiyaç duyduğu bazı protein ve vitamin enjeksiyonları da bu kırışıklıkların ortaya çıkmasını geciktirmeyi amaçlıyor. Cildi yenileyen fraksiyonel lazerler, radyofrekans uygulamaları veya odaklanmış ses dalgalarını kullanan girişimler ise, sarkma ve gevşemelerde yüz güldüren sonuçlar veriyor. Bu konuda uzman bir hekimden yardım alabilirsiniz.
35 yaşındayım, vücut geliştirmeyle ilgileniyorum. Yedi yıldır yoğun olarak ağırlık çalışıyorum. Kaslarım ve vücudum arzu ettiğim formda, ancak yanaklarımdaki ciddi çöküntü, beni yaşlı ve yorgun gösteriyor. Ne yapabilirim? Emir G. / İstanbul
Belli egzersiz tipleri vücutta, büyüme homonu, testosteron, insülin ve kortizol gibi çeşitli hormonların salgılanmasını artırıyor. Bu hormonlar, vücuttaki kas ve yağ dengesi üzerinde önemli değişiklikler meydana getiriyor. Bel çevresindeki yağları eritiyor, ancak öte yandan yüzdeki deri altı yağ dokusunda da önemli kayıplara yol açıyor. Dolayısıyla yoğun egzersiz yapan erkeklerde, yanaklarda çökme ve yağ dokusu kayıplarına sık rastlıyoruz. Buradaki hacim kayıplarını yerine koymak için en tercih edilen yöntemler ise, kişinin kendi yağının kullanılması veya 'hacimlendirici' özellikteki yeni jenerasyon 'hyaluronik asit' türevlerinin enjeksiyonu. Kişinin kendi yağ dokusunun kullanılarak, bu kayıpların yerine konması, küçük çaplı cerrahi işlemler arasında yer alıyor ve plastik cerrahlar tarafından ameliyathane koşullarında uygulanıyor. Yeterince yağ dokusu bulunmayan kişilerde veya cerrahi girişimin tercih edilmediği durumlarda ise hacimlendirici dolgu maddeleri oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Cildin kendi yapısında da bulunan hyaluronik asit bazlı bu yeni dolgu maddeleri, bir veya iki oturumda, anestezi gerektirmeden, acısız, ağrısız ve güvenle kullanılıyor. Bu tarz bir uygulamanın uzman bir hekimin elinde, ideal hacim sağlayıcı özellikleriyle, yüzünüzü şişirmeden ve doğal görünümünüzü koruyarak size yardımcı olabileceğini düşünüyorum.