Vintage için Anoushka aksesuvar için Iris...

Dice Kayek markasının yaratıcıları Ayşe- Ece Ege kardeşler, dünyanın en önemli güncel sanat ve tasarım ödüllerinden Jameel Prize'ı kazanmış ve Istanbul Contrast koleksiyonları geçtiğimiz nisan ayına kadar Jameel Prize 3 ismiyle Londra'daki Victoria&Albert Museum'da sergilenmişti. Bu muhteşem çalışmaları bu ay Moskova'daki New Manege'de sergilenmeye başlayan Ayşe-Ece Ege kardeşlerle, modaevlerinin de merkezi olan Paris'te, Moskova'ya gitmelerinden önce bir araya geldik ve Ege kardeşlerden bizim için şehrin alışveriş ve trend merkezlerini anlatmalarını istedik…
- Paris tabii ki Galeries Lafayette ve Colette'ten ibaret değil… Siz Paris'te nereden alışveriş yapmayı tercih ediyorsunuz?
- Ayşe Ege: Paris'te en çok evimizin yanında bulunan Le Bon Marche'den alışveriş yapmayı tercih ediyoruz.
- Şehirde genç ve gelecek vaat eden tasarımcılara ait tasarımları aramak ve bulmak istesek nerelere gitmemiz gerekir?
- Ece Ege.: Ne yazık ki artık Paris'te yavaş yavaş bu tip mağazalar kapanmaya başladı. Gelecek vaat eden tasarımcılara Colette ve L'eclaireur yer veriyor.
- Şehrin vintage ürün satılan merkezleri nereler? Siz hiç oralardan alışveriş yapıyor musunuz?
- E.E.: Vintage almak moda olmadan önce de vintage alışverişi yapardık. Paris'te bir çok vintage mağaza var. Bunlardan en meşhur olanı Jardin du Palais Royal'deki Didier Ludot. En avantajlı fiyatlarla alışveriş edebilecekleriniz ise Clignancourt yani bit pazarındaki küçük butikler. En popüler olanı Anouschka Vintage…
- Champs Elysee Bulvarı'na çıktığınızda ilk hangi mağazaları ziyaret ediyorsunuz?
- A.E.: Aslına bakarsanız biz Champs Elysee Bulvarı'nda sadece Sephora ve Adidas'a gidiyoruz. Cidden çok kalabalık ve kaotik bir bulvar. Belki şehrin sembolü ama biz bu bulvarda yürümeyi bile sevmiyoruz.
- Paris'e dünyanın dört bir yanından sizi ziyarete gelen konuklarınız vardır muhakkak… Onlara nerelerde alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorsunuz?
- A.E.: Baskısı tükenmiş sanat kitapları için Librairie de Nobele'e gitmelerini öneriyoruz. Çay ve çay aksesuarları icin Rue Bonaparte'taki Lupicia ideal. Macaron için tabii ki Pierre Herme!
- Aksesuvar almak için tercih ettiğiniz belirli mağazalar var mı?
- E.E.: Rue de Grenelle'deki Iris'i tavsiye edebiliriz.
- Fransa'ya özgü ancak bizim belki de Türkiye'de çok bilmediğimiz ve butiklerini gördüğümüzde girmemizi tavsiye edeceğiniz mağazalar var mı?
- A.E.: Paris'in bizce en entresan mağazalarından biri BHV'dir. Tüm evinizi bu mağazada bulduklarınızla inşa edebilirsiniz.
- Alışveriş arasında oturup soluklanmayı sevdiğiniz kafe ya da restoranların isimlerini bizimle paylaşır mısınız?
- E.E.: Genelde St. Germain'de alışveriş yaptığımızda Bar de la Croix-Rouge'da oturup Assiettes'te yemek yeriz. Le Bon Marche'nin yanındaki La Grande Epicerie de tercih ettiğimiz mekanlar arasında.
- İstanbul'a sık sık geliyorsunuz. İstanbul'dayken Paris'e dair en çok hangi detayları özlüyorsunuz?
- A.E.: İstanbul'dayken Paris'in en çok kafelerini ve müthiş Japon restoranlarını özlüyoruz.
- Türkiye, özellikle de İstanbul tam bir alışveriş merkezi cenneti haline geldi. Fransızlar da seviyorlar mı alışveriş merkezlerini bizim kadar?
- E.E.: Tam tersi bildiğiniz gibi Paris'te alışveriş merkezi kavramı yok. Ya sokak üzerindeki butiklerden ya da büyük mağazalardan alışveriş yapar Parisliler.
- Parisli bir kadının dolabında kesinlikle neler vardır?
- A.E.: Repetto balerin ayakkabıları.
SEKSİ AYAKKABININ SIRRI PARMAK DEKOLTESİNDE GİZLİ
Hollywood yıldızlarının yıllardır kırmızı halı etkinliklerinde ayaklarından çıkarmadıkları Brian Atwood, ilk shop in shop konseptli mağazasını Kanyon Harvey Nichols içinde açtı. Ünlü tasarımcıya yeni mağazasının açılışı şerefine koleksiyonları ve yeni projeleri hakkında sorular yönelttik:
- Sizin ayakkabılarınızı giymemiş ünlü bir isim var mı?
- Evet, Cambridge Düşesi Catherine… Umarım kısa süre içinde ayakkabılarımdan birini giyer…
- Hollywood'un resmi ayakkabı markası gibi bir konumda artık Brian Atwood… Bir yıldızın koleksiyonunuzdan bir parçayla fotoğraflanması hâlâ sizi heyecanlandırıyor mu?
- Kesinlikle! Her seferinde heyecanlanıyorum ve onur duyuyorum. Ayrıca ünlü olmasına gerek yok, ayakkabılarımı kimin ayağında görsem aynı heyecanı yaşadığımı söyleyebilirim. Sonuçta kendi kendime "Demek ki iyi bir iş çıkarmışım" diyorum her seferinde!
- Fırsat bu fırsat, sormadan olmaz… Bu sezon en beğendiğiniz tasarımınız hangisi?
- Püsküllü Lindy isimli botlarım. Cidden büyüleyiciler bence.
- Başarınızın sırrı sizce nedir?
- Kendim gibi olmak, özgün olmak ve istediklerimi yaratmak. Ama tabii ki bunu yaparken giyilebilir ve rahat ayakkabılar yapmak, yani akıllı olmak!
- Seksi ayakkabının formülünü istesek…
- Parmak dekoltesi tabii ki.
- Kadın ayakkabıları üreterek kalbimizi çalan birçok tasarımcı, erkek ayakkabıları da üretiyor. Var mı sizin de böyle bir planınız?
- Bundan sonraki hedefim erkek ayakkabıları üretmek.
- Ayakkabı tasarımcısı olmasaydınız ne olurdunuz?
- Sanırım rock star olurdum. Belki de mimar olabilirdim.
- Türkiye'de bir shop in shop açıyorsunuz. Ne düşünüyorsunuz Türkiye ve Türk kadınları hakkında?
- Türkiye'yi çok seviyorum. Los Angeles'a benzetiyorum. Ümit Benan'ı tanıyorum ve muhteşem bir tasarımcı olduğunu düşünüyorum. Türk kadınları bence gayet şık ve hep pozitif bir enerjiye sahipler.
DUDAK PARLATICIM VE TOKALARIM OLMADAN EVDEN ÇIKMAM
Naomi Watts, Tommy Hilfiger ile meme kanseri tedavisi için özel bir çalışmaya imza attı. Ünlü oyuncu, markanın satış gelirinin bir kısmı bir bir kanser vakfına bağışlanan çantasının yüzü oldu
Tommy Hilfiger Group, meme kanserinin tedavisi için çalışan Breast Health International'a (BHI) destek kapsamında her yıl sınırlı sayıda özel bir çanta tasarlıyor. Bu yıl Tommy Hilfiger'ın tasarladığı sekizinci çantayı tanıtmak üzere, ünlü oyuncu Naomi Watts kampanya elçisi olarak seçildi. Naomi Watts'ın fotoğraflarını ise Patrick Demarchelier çekti. Biz de ünlü oyuncudan bizim için çantasını açmasını ve katıldığı yardım kampanyası hakkında bilgi vermesini istedik:
- Tommy Hilfiger'ın yardım amaçlı ürettiği bu özel çantasının bu yılki yüzüsünüz. Yüzü olduğunuz bu çantayı beğendiğiniz mi, kullanmaya başladınız mı?
- Çantanın çok hoş ve rahat bir formu var, hem klasik hem de şık. Benim için en önemlisi kullanışlı olması. Tommy'nin BHI çantası ofisten öğle yemeğine, günlük işlere koşturmaktan çocukları okuldan almaya ve hatta akşam yemeğine kadar farklı durumlarda rahatlıkla kullanılabiliyor.
- Çantanızda her zaman neleri bulundurursunuz?
- Çalışmak ve çocuklarla ilgilenmek söz konusu olduğunda çantam gün içinde gerekecek her şeyle dolabiliyor. Telefonum, anahtarlarım, cüzdanım, güneş gözlüğüm, güneş kremim, dudak parlatıcım ve saç tokalarım olmadan evden çıkmam.
- Tommy Hilfiger ve BHI ile bu işbirliğine neden katıldınız?
- Tommy'yi uzun zamandır tanıyorum, defilelerine ve etkinliklerine sıkça katılıyorum ve hayırsever girişimlerini her zaman takdir ediyorum. Marka estetiğini ve klasik Amerikan stillerini hoş bir şekilde yorumlamasını seviyorum. Tommy, bu yılki BHI kampanyasına katılmamı istediğinde bu önemli amacı onunla birlikte desteklemeye hazırdım.
- Bu kampanyada işbirliği yaparak neyi başarmayı hedefliyorsunuz?
- Kadınlara kendilerine zaman ayırmaları ve check up yaptırmaları için ilham vermek istiyoruz; erken teşhis için basit ama etkin bir adım çünkü.
- BHI'ı ve özellikle Fund for Living'i neden destekliyorsunuz?
- Fund for Living, hastaları ve aileleri, maddi durumları ne olursa olsun, destekleyen eşsiz bir girişim. Tedavi görmekte olan bir kadın için doktora gitmek, peruk almak veya bebek bakıcısı ayarlamak bile çok zor olabilirken bu tür giderler genellikle klasik sağlık sigortalarınca karşılanmıyor. Fund for Living, günlük yaşam koşullarında zorlanan hastaları destekliyor ve tedavi sürecini kaliteli bir şekilde atlatmalarını sağlıyor.