Son Güncelleme: Cumartesi 29.11.2014
Güleç, şen piliç bir halim yok
Bir yanda dik durmanın telaşıyla geçen yıllar, diğer yanda bir ömür boyunca sevdiği işi yapmanın verdiği mutluluk. 13 yaşında sahne tozu yutmaya başlayan müzisyen Aşkın Nur Yengi, şu sıralar nefes aldığım yer dediği sahnede yeni bir şova başlamanın heyecanını yaşıyor
- 1987 yılında Blue Jean dergisinde çıkan bir fotoğrafı göstererek başlıyoruz söyleşimize. Aşkın Nur Yengi ve Harun Kolçak birlikte poz vermişler...
- Benim için mücevher bu fotoğraflar. Zaman zaman hayranlarım da gönderiyor. Bu fotoğraf, yarışmalarda aldığım birinciliklerden sonra, Harun Kolçak'la vokalistlik yaptığımız döneme ait. Daha işin çok başı, çok saf bir dönem... Ama her dönemin kendine has bir güzelliği var. O farklı bir dönemdi, şimdi farklı bir dönem. Artık olgunluk çağları. Bakış açıları değişti. Şarkıların tatları, hayatın lezzetleri değişti.
- Lisede, okul servisindeyim. Sevgiliye albümünü dinliyorum. Şimdi düşününce o yaşta o şarkılar beni nasıl etkilemiş anlam veremiyorum. Büyük bir aşk yaşamamışım çünkü. Sizin de yaşınız küçük, aynı durum sizin için de geçerli. Ama şarkıları öyle güzel yorumluyorsunuz ki... Nedir bunun sırrı?
- Serserim Benim, Hesap Ver, Ayrılmam, Sevgiliye, Karanfil... O zaman bu şarkıların ne demek istediğini çok da bilmiyordum doğal olarak. Çok büyük bir yaşanmışlık yoktu hayatımda. Şimdi ise yaşım ve başıma gelenler adına hepsinden çok haberdarım. Dolayısıyla artık şarkılarımı çok daha iyi söylediğimi düşünüyorum. O dönem Nilüfer'in ardından çok uzun zaman sonra bir ses sanatçısı ile karşılaşıldığı ve bu heyecan verici bir durum olduğu gibi şarkıların da çıtaları çok yüksekti. Zaten 30 yılı aşkın bir süredir, üzerine eklenen yenileriyle birlikte aynı şarkılar hâlâ isteniyorsa, birileri hâlâ dönüp dolaşıp o şarkıları tekrar yorumlamayı arzu ediyorsa demek ki pek çok aşka hizmet etmişiz.
- Aşka hizmet etmekten bahsetmişken... Günümüzde büyük aşklar yaşanmıyor sanki...
- Aşk bir hastalık zaten. Aşkı geçici bir rahatsızlık olarak görüyorum. İnsanı dimdik tutan, kendini her anlamda en 'top' noktada hissettiği bir dönemi var. O dönemi sakinleme yani nekahat dönemi izliyor. Yani iyileşme süreci başlıyor. İşte o iyileşme döneminde aşk, sevgiye dönüşüp derinleştiyse ilişki devam ediyor. Dönüşmediyse hastalık iyileşiyor ama bir aşamadan itibaren çatlaklar su kaçırmaya başlıyor.
- Aşk aslında sadece karşı cinse hissedilen bir duygu değil...
- Evladına, börtü böceğe, doğaya duyduğun da aşk. Aşk insanın içinde barındırdığı yüksek bir enerji.
EN SON HABERLER
- 1 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 2 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 3 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler
- 4 Yelkovan kuşlarının peşi sıra
- 5 Üstümüz başımız leopar
- 6 Bu oyunun seyircileri, cesaretli insanlar
- 7 Zamanın ötesinde bir albüm
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sınırları koruyalım
- 10 Dümdüz bir karın, incecik beden için bahar diyeti kılavuzu