Nihayet kaliteli kahve içeceğiz
ÜÇÜNCÜ DALGA BÜYÜDÜ
Şimdilerde bir düğmeye basınca espresso makinesinden fincana dökülen 'kolay ve hep aynı standartta kahve' akımı da sonuna yaklaşmış görünüyor. Bu kez kahvenin kalitesi ön planda. Tüketicinin oldum olası genellikle sadece fiyatıyla ilgilendiği kahvenin özgeçmişi, nasıl kavrulup çekildiği ve pişirilmesindeki incelikler New York Times gibi anlı şanlı yayın organlarında her hafta işlenecek kadar önemseniyor. İlk kez 2002 yılında ortaya atılan ama son zamanlarda giderek yayılan bu Üçüncü Dalga tek bir cümleyle özetlenecek olursa, artık kahve sıradan ürün olmaktan çıkıp, çikolata, şarap ve çay gibi, artizanal bir gurme içecek kategorisine yükseliyor. Bir yandan da yeni kahve satıcıları onu tüketiciye olabildiğince aracısız bir sistem içinde ulaştırılıyor. Yüksek kaliteli organik kahve çekirdekleri bu yeni sistemde yetiştirildikleri bahçeye kadar izlenebiliyor. Üçüncü Dalga için önümüzdeki dönemlerde daha çok şey söylenecek, kahveyi daha çok konuşacağız. Ben bu yazımda, Üçüncü Dalga'nın çok iyi hazırlanılarak bizde de bugünlerde uygulamaya girdiğini müjdelemek istiyorum. Mehmet Gürs, Türk Mutfağı'na birçok yenilik getirmiş, hem aşçı külahı, hem de işadamı şapkası taşıyan önemli bir mutfak ustasıdır. Mehmet Gürs sahip olduğu restoran ve cafe zincirlerinde alafranga ve Türk kahvesi ikramını tümüyle özellikli Üçüncü Dalga kahvelerle sürdürmeye hazırlanıyor. Bunun için Maslak'taki Atatürk Oto Sanayi'de bir ar-ge atölyesi kurdu. Kahvenin markası da atölyenin adı da Kronotrop; eski Yunanca'da zaman anlamına gelen krono- 'zaman' ve tropos 'değişim, dönüşüm' sözcüklerinden oluşturulmuş. Gürs, daha önce Cihangir'de bu adla küçük çapta kahve üreten Çağatay Gülabioğlu'nu ve 2013 Dünye Kahve Şampiyonası'nda Cezve ve İbrik dalında Dünya Şampiyonu olan Turgay Yıldızlı'yı da ekibine katmış. Önümüzdeki dönemde piyasaya çıkaracakları kahve harmanlarını burada hazırlıyorlar. Aynı zamanda nitelikli kahve aksesuvarları üzerinde de çalışıyorlar. Kuşkusuz Kronotrop özellikle kahve alanında tek önemli girişim olarak kalmayacak. Şimdiden daha başka ufak tefek çalışmalar da var. Kahveseverler yakında bu nefis içeceğin kötü talihinin döndüğünü, bundan böyle gittiğimiz yerlerin sundukları kahvelere daha fazla özen göstermeye başladıklarını göreceğiz. Ama ben en çok Türk kahvesinin Rio Minas'a uzun süre mahkum kalmayacağını görüyor ve seviniyorum.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler