Sağlık ve güzellik iksiri vitamini
Aslına bakacak olursanız, gençliği uzatmanın, daha da önemlisi, sağlıklı yaşlanmanın yolu, öncelikle kalp ve damar sisteminin sağlığını korumaktan geçiyor. Bunun sırrı da yeterli C vitamini, magnezyum ve selenyum tüketimi
BAĞ DOKUSUNU GÜÇLENDİRİYOR
Damar duvarındaki bu bozulmaları önlemek, aslında çok da zor değil. Geyiklerin, fillerin veya maymunların kalp krizi yaşamadığını biliyor muydunuz? Çünkü onlar bizden farklı olarak, kendi C vitaminlerini kendi vücutlarında üretebiliyorlar ve ana besin kaynakları olan otlar ve meyveler folik asit açısından çok zengin. C vitamini, damar duvarının bağ dokusunu güçlendiriyor, kollajen yapımını uyarıyor. Bir de damarların duvar yapısında iki önemli protein bileşiği bulunuyor. Lizin ve prolin adındaki proteinleri içeren besinlerin alınması, damar duvarlarının onarımı için son derece önemli. Washington Üniversitesi araştırmacılarının, miyokard enfarktüsü vakalarının yüzde 40'ının, günlük 400 mikrogram folik asit alımıyla önlenebileceğine dair yayınları, bu maddenin de hayati önemini ortaya koyuyor. Yeşil yapraklı sebzelerin, tahılların folik asit bakımından zengin olmasına karşın, besin yoluyla alımında bazı sorunlar bulunuyor. Çünkü bu vitaminin önemli bir bölümü yiyeceklerin hazırlanması ve saklanması sırasında kaybediliyor. Dolayısıyla dışardan takviyesi gerekiyor. 1998 yılında ABD'nin bu konudaki en önemli otoritesi olan FDA'in bilimsel çalışmaların ışığında, ekmek, pirinç ve un gibi gıdaların folik asitle zenginleştirilmesini zorunlu kılmasının anlamlı olduğunu belirtmek gerekiyor. Ayrıca B6 ve B12 vitaminlerinin de, kolesterolden çok daha tehlikeli olduğu bilinen, kan damarlarında ciddi zarara yol açan, kükürtlü bir aminoasit bileşiği olan 'homosistein'le mücadelede önemli yer tuttuklarını da belirtmek gerekiyor. Son olarak, bu vitaminlerin yanında magnezyum ve selenyum gibi kalp müttefiği iki önemli mineralin de unutulmaması gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
SİZDEN GELENLER
56 yaşındayım. Üst dudağımda uzun süreli sigara kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan dikine çizgilerden nasıl kurtulabilirim? Suzan P./Antalya Bugün eldeki teknolojiler, sorununuzla ilgili çeşitli seçenekler sunuyor. Bunlardan biri, lazerle cilt yüzeyinin soyularak yenilenmesi. Bu amaçla genellikle, karbondioksit lazerleri tercih ediliyor. Bir veya iki oturumda, barkod çizgileri adı verilen bu kırışıklıkların azaltılması mümkün oluyor. Cildi soymadan yenileyen fraksiyonel lazerler de, ayda bir yapılan, dört-beş oturumla sorununuza çare olabilir. Botoks uygulamasıyla, üst dudakta oluşan çizgilerin sebebi olan kasın aktivitesinin azaltılmasıyla bu çizgileri hafifletmek de mümkün. Ayrıca, hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleriyle, dudaklarınızın hacmini hiçbir şekilde etkilemeden, bu ince çizgilerin açılmasına yardımcı olunabilir. Bu alanda çalışan konunun uzmanı bir hekime danışarak, sayılan yöntemlerden birini veya birkaçını bir arada değerlendirip şikayetinizden kurtulabilirsiniz.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler