Işıl Yücesoy: Bu ülke bana diyetini ödemiştir

Tiyatro eğitimi aldığı halde, daha çok Türk popunun önemli seslerinden biri olarak biliniyor Işıl Yücesoy. Oysa ki kısa süreli müzik kariyerinde sadece dört 45'liği, bir de uzunçaları var. Fakat Ya Seninle Ya Sensiz şarkısı bugün bile dillerde, Işıl Hanım'ın o tok sesi ise kulağımızda. Yücesoy önemli bir müzik insanı olmasının yanı sıra son 10 yılda oyunculuğuyla da piyasaya damgasını vurmuş bir isim. Unutursam Fısılda'daki performansını es geçmek hata olur. Yücesoy bu aralar Kara Para Aşk dizisinin kadrosuna dahil oldu. Fırsat bu fırsat Yücesoy'un kapısını çaldım. Eskilerden, anılardan, şarkılardan konuştuk
- Babanız müzik öğretmeni, ailenizde birçok sanatçı var. Sanata ilginiz bu nedenle miydi?
- Babamın dışında, tüm baba sülalem sanatçı. Besteciler, ressamlar, tiyatrocular var... Ne kadar eczacı olacağım diye diretsem de, başka seçeneğim yoktu sanatçı olmak dışında. Keman ve piyano sesleriyle büyümüş bir çocuktum. Sanata meyletmek aklıma gelmemişti ama devlet tiyatrosu sanatçısı halam Muazzez Kurdoğlu, sanata eğilmem gerektiğini söyledi. Bu da bize çok cazip geldi. Yüreğimi yakan bir aşk hikayesinden sonra Ankara'ya kaçtım (gülüyor)...
- Hem eğitim hem aşk acısını dindirmek yani...
- Aşk işin bahanesi, birbirini tetikledi durum... Liseyi bitirdim, Ankara Devlet Konservatuarı'nda okudum... İyi ki kaçmışım. Sonra da gayet güzel bir yaşamım oldu.
- Tiyatro, eğitimini aldığınız dal, müzisyen olmaya nasıl karar verdiniz?
- Konservatuvar eğitimim sırasında, o zamanki Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçer emriyle opera bölümüne de devam ediyordum. Operadan mezun olamadım çünkü çok sevmedim. Yıllar sonra şarkı söylemek çıkışım oldu. Tiyatroda bir labiretin içinde gibi hissediyordum kendimi.
- Sıkılmıştınız yani...
- Hayatta insan kendine hep bir çıkar yol yaratabilmeli. Hayatımda biraz değişiklik yapmak istemiştim. Ömrüm boyunca yaptığı tek şeyden mutlu olabilen biri olmadım. Tiyatroda biraz sıkışmış hissettim. Egemen Bostancı çıktı karşıma... Onunla müzik hayatına atıldık. Önemli insanlarla tanıştım, Noray Demirci, Fikret Şeneş gibi... Plaklar yaptım...
- O dönemin en popüler isimleri kimlerdi?
- Ajda Pekkan fenomen... Erol Evgin var erkeklerde... Salim Dündar Aynalar şarkısıyla yıkıyor ortalığı... Aralarında ben sıyrılıp bir yer yapmaya çalışıyorum. Ama Ya Seninle Ya Sensiz'i yaptığım zaman yer yerinden oynadı... Sezen Aksu, Nilüfer benden sonradır...
- O şarkının hikayesini dinleyelim o zaman...
- Ahmet Selçuk İlkan yazmıştı sözlerini, Selami Şahin bestelemişti... O şarkı yolumu çok iyi açtı.
- O şarkı size nasıl ulaştı?
- Çok az bir param vardı cebimde... Müzik dünyasını da bilmiyorum. Egemen Bostancı'dan da ayrılmıştım... Bu işin sahneden ve plaktan geçeceği inancına kapıldım ve o zaman meşhur olan tüm 45'likleri aldım. Kim aranjör, kim söz yazarı tüm bunları listeledim. Karşıma bir isim çıktı; Fikret Şeneş... Fikret Şeneş de bana hayranmış. Çünkü o dönem şarkı söylüyorum Ayten Alpman'la... Bir ara hakkımda Beyaz Rus diye dedikodular da çıkarmışlardı. Çünkü o dönem Rusça şarkılar da söylüyorum. Fikret Şeneş'e gittim, o bana Noray Demirci'yi getirdi. O da Ya Seninle Ya Sensiz şarkısına giden arkadaşları... Hepsi zincirleme gitti.
- Neden tuttu bu şarkı?
- Herkes o devirlerde yabancı şarkıların üzerine Türkçe söz yazıyordu. Bu anlamda biz köşe başı olduk. O zamana kadar üç plak çıkarmıştım ve onlar "Asla tutmaz, tarzını değiştirdin" demişlerdi. Ben inat ettim, plak şirketi kurdum, Orient Plak şirketi. Oradan çıktı Ya Seninle Ya Sensiz... Ve haftasına 100 bin sattı. Bulunduğum noktaya hiç kolay gelmedim, hep çabalamak zorunda kaldım, tırnaklarım koptu.