Piyanoya hükmeden 5’li

Brown kardeşlerin beşi de Julliard Akademi'de okudu. Tüm kardeşler müzisyen olarak hayatlarına devam etmeye kararlıydı. Bir arada çalışmaya karar verdiler ve 5 Browns grubunu kurdular. Dünya onları aynı sahnede, onlara özel yapılmış bir piyanonun başında izlemeye alışık. Klasik müziğin olabildiğince popüler hale gelmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Belki de bu nedenle, kliplerini sıradan konser salonlarında değil, suyun altında, dağın tepesinde çekiyorlar. Bu arada ailenin iki üyesi babası tarafından cinsel istismara uğradığını yıllar sonra bir programda itiraf etti ve bir vakıf kurdu... Antalya Piyano Festivali için Türkiye'ye gelen kardeşlerle kariyerlerini ve hayatlarını konuştuk
- Claire de Lune klibinizde mağaralarda dalış yaptınız... Cesaret gerektirici zor sahneler var. Klasik müzik daha durağan gibi geliyor oysa insana...
- Melody Brown:
Fikir bir fotoğrafçıdan geldi. Dakikalarca nefeslerini su altında tutabilen serbest dalışçılarla çok güzel fotoğrafları vardı. Ben bu fotoğrafları gördüğüm anda, "Aman Tanrım! Biz de böyle bir şeyler yapmalıyız" dedim ve hemen kız kardeşlerime bu fikri açtım. Başta onlar biraz çekingenlerdi, herkes yüzmeyi seviyor olsa da, benim dışımda sertifikalı dalgıç yok aramızda. Utah'ta doğal jeotermal bir mağara bulmuş olmamız bize cesaret verdi. Steinway & Sons ile görüştük, onlar bu mağaraya zor da olsa piyanoyu getirmeyi başardılar. Mağaradaki akustik de muhteşemdi. Minyatür bir salonda çalmak gibi bir duyguydu. Debussy'nin bu en güzel melodilerinden biri olan Claire de Lune'ü çaldık.
-Deandra Brown:
Astım hastasıyım. Nefes problemi yaşadığım oluyor. Nefesimi normal bir insan kadar uzun süreli tutamıyorum, bu nedenle mağarada suda bir video çekimi beni biraz korkutmuştu. Hele ki kıyafetleri görünce, ayaklarımın rahat hareket edemeyeceğini düşünüp, boğulacağıma dair korkum daha artmıştı. (Gülüşmeler) Ama sonunda yaptık...
- Bu klipte olduğu gibi değişik mekanlarda çalmışlığınız var mı?
- Melody B: Mağara dışında, kilometrelerce uzayan bembeyaz tuzdan bir zeminde bir de çekim yapmıştık. Yine Utah'taydık.
- Ryan B: Yarış arabalarının tam da hız rekoru kırabilecekleri bir yer gibi görünüyordu, millerce dümdüz bir alan düşünün...
- Melody B: Tam günbatımında Stravinsky'nin Ateş Kuşu'nu çalmıştık. Gün batımı, adeta alev gibi görünüyordu. Doğal alanların dışında, Carnegie Hall'dan tutun da, Beijing Milli Opera Binası'na dek olağanüstü mekanlarda da çalma şansına eriştik. Ve başka bir olağanüstü mekan Antalya'da çaldık.
Gregory B: Hepimiz yeni kliplerimiz neler olabilir diye kafa patlatıyoruz, ancak videolarımızın artistik prodüksiyon işleri bizde Melody'den sorulur. -
Gelecekteki çılgın klip mekanlarına dair ipucu var mı?
- Desirae B: Önümüzdeki yılın ilk zamanlarında yayınlayacağımız çılgın bir videomuz daha var. Dağın tepesinde çekildi. Kameralar üzerimizde uçarak çekim yaptılar.
- Melody B: Dağın tepesinde çekim de cesaret işiydi. Her şeyden önce, alan çok soğuktu. Soğuktan ellerimizi istediğimiz gibi kullanıp, kullanamayacağımızdan korkuyorduk. Videoyu izlediğinizde çok rahatmışız gibi görünse de, aslında donuyorduk.

HERKES DESTEK OLDU
- CNN'de bir programda aile içi cinsel istismara uğradığınızı anlattınız...
- Deandra B: Bu Desirae ve benim başımdan geçti... İstatistiki verileri inceledik. Kanada'da da ABD gibi istatistikler ciddi sorunlar olduğunu gösteriyor. Kardeşlerimiz başta olmak üzere yakın çevremiz büyük destek oldu biz kötü deneyimlerimizi anlattığımızda. Çok şanslıyız ki, her birimiz çok güzel insanlarla hayatlarımızı birleştirdik ve aileler kurduk. Bizim "Bahar Ayini" videomuz aslında bizim direkt olarak bu konudaki şahsi duygularımızı müzik aracılığı ile yansıttığımız bir videodur.
- Desirae B: Başta, insanların konserlerimize bile gelmeyeceğini düşünmüştük, tam tersi oldu. Bir vakıf kurduk. Deandra, Utah'ta ailede cinsel istismar konusunda yeni kanun düzenlemelerinin yapılmasına ön ayak oldu.
-Annenizi, babanızı affedebilecek misiniz?
- Desirae B: Bu konuyu konuşup, konuşmama hakkı şahsi bir meseledir.