"Müzik insanı pamuk gibi yapıyor"

"İyi çalıp iyi söylemesini bilen değil, zamanı geldiğinde susmasını bilen iyi müzisyendir." Küçük yaşlarda kendisine gitar çalmayı öğreten Koray Hocası'nın bu sözleri kulağına küpe olmuş İlyas Yalçıntaş'ın. Olgun, ağırbaşlı bir hali var. Gülümserken bile ölçülü. Peki şöhret hiç mi şımartmamış onu? Yok, şımartmamış, kesin bilgi! Oysa ki Enbe 2015 albümünün çıkış parçası İncir'le kısa sürede tüm Türkiye'de tanındı. Şarkı, müzik listelerinin ilk sırasına, kendisi ana haber bültenlerine çıktı. Bugüne kadarki hikayesine gelince, ilginç ama çok da sürprizli değil. Bilinçli tercihlerin şekillendirdiği bir hikaye... Şimdi zihninizde sıcak bir yaz akşamı tatilcilerin eğlenmek için gittiği Bodrum'un tipik bir barını canlandırın. İşte o barda elinde gitarıyla şarkı söyleyen yakışıklı genç adam var ya, işte o İlyas Yalçıntaş; "Bar müzisyenliği yaptığım için yazın nerede iş varsa oraya gittim. Sürekli kona kona yaşadım. İki senedir yazları, Bodrum'da çalışıyordum." Cover parçalar çalıyor ve söylüyor Yalçıntaş program sırasında. Nadiren kendi parçalarını çaldığı da oluyor. Ama asıl misyonunun ne olduğunun farkında: "Bilmedikleri bir şarkıyı söylediğinizde ne kadar iyi beste olursa olsun insanlardan o anda reaksiyon almanız imkansız. Bu yüzden insanların bildiği, hep bir ağızdan söylenebilecek parçaları tercih ediyordum." Ama bir şarkı var ki tüm bu ezberleri bozuyor. "İncir, incir" diye istek peçeteleri yağıyor genç müzisyenin üzerine. Antalya'da, Bodrum'da onu 'İlyas' olarak değil, 'İncir' diye tanıyorlar bir süre sonra. İşte o parça hayatını da değiştiriyor. Bir gün televizyonda yayınlanan bir yarışma programında söylüyor şarkıyı "İncirler olana kadar kalsaydın bari/ Onlarca sözden birini tutsaydın bari..." Yarışmadaki hali de şaşırtıcı. Elinde gitarıyla kendinden çok emin çıkıyor sahneye. Kendisi de inkar etmiyor bu ruh halini: "Barlarda çalınca insanları gözlemleme şansınız oluyor. Arkadaşlarım bestelediği için İncir'i biliyor ve çok sık çalıyordum. Nereye gitsem istek alıyordu. O yüzden rahattım, çünkü biliyordum sevileceğini." Başta jüri üyelerinden olmak üzere çok da güzel tepkiler alıyor performansıyla. Hemen o gece plak şirketiyle bağlantılar kuruluyor ve şarkının Enbe 2015 albümünde yer almasına karar veriliyor. İncir'le beklenen patlama gerçekleşiyor. Albümde İlyas Yalçıntaş'ın bir de Büşra Periz'le gerçekleştirdiği bir düeti bulunuyor. Olmazsa Olmazımsın'ın klibi önümüzdeki günlerde müzik kanallarında dönmeye başlayacak.

SOLO ALBÜM YOLDA

Yalçıntaş'ın barlarda söylediği ve iyi tepkiler aldığı cover şarkılardan oluşan ilk solo albümü çok yakında piyasada olacak. Aslında barda çalmanın şöyle bir handikapı da var. Ömür boyu o sahnedeki yüksek taburede oturup bar şarkıcısı olarak kalmak... Genç müzisyen bu zorluğu aşmanın yolunu bakın nasıl bulmuş: "O noktada karakteriniz, müziğe nasıl baktığınız konusu devreye giriyor. Müzisyenliğin kırılma noktası o. Herkes enstrüman çalabilir, şarkı söyleyebilir. Ancak alçak gönüllüyseniz, ego seline kapılmadan, keyfe kedere düşmeden, birtakım keyfi şeylere kendinizi kaptırmadan yolunuza devam edebilirseniz yolunuz açılıyor. Bana küçükken gitarı öğreten Koray Hocam şöyle derdi: İyi çalıp iyi söylemesini bilen değil, zamanı geldiğinde susmasını bilen iyi müzisyendir. Bu lafı asla unutmam. İşte müzisyen olan kişi, barlarda çalışmanın handikapını pozitife çeviriyor. Elbette iki bar programı yapmak bazı insanlara yetebilir. Ama ben daha çok şey öğrenmek istiyorum." Kolay değil, dört saat bar programı yapmak. Ama bir yandan da diyaframınız, ses telleriniz gelişiyor. Bunların faydasını şimdilerde görüyor genç müzisyen. Sesini tanıyor, sahnede nasıl davranması gerektiğini biliyor. Aynı zamanda söz yazıp beste de yapıyor. Solo albümünde bir bestesinin de yer alacağını hatırlatıyor. Onun için hissettiklerini notalara dökerek insanlara ulaşmak önemli. Saflığın peşinde: "Gitara yeni başlamış birinin vurmuş olduğu bir, iki notadan çok etkilenebilirim. Çünkü o kadar duygusal tınlatamayabilirim ben. Onunki o kadar saftır ki..." 25 yaşındaki Yalçıntaş, son olarak müziğin kendisini koruduğuna inandığını anlatıyor. Hak vermemek imkansız. "Her insanda doğuştan kibir, nefret, hırçınlık, kıskançlık duygusu vardır. Zamanla bu duyguları törpülemeye çalışırız. Müzik bu konuda en etkili şey. Sizi tüm o olumsuz duygulardan kurtarıyor ve pamuk gibi bir insan haline getiriyor."