Cumartesi 18.04.2015
Son Güncelleme: Cumartesi 18.04.2015

Türk kadınlarından yediğimiz tribi hiç kimseden yemedik

atv'de yayınlanan Elin Oğlu programının sekiz yabancı üyesi, Türk kadınlarını çok beğendiklerini ama aynı zamanda çok kıskanç ve tripli bulduklarını söylüyor. Ama sekizi de Türkiye'de 'elin oğlu' olmaktan çok memnun

Yaklaşık bir ay önce cumartesi geceleri atv ekranlarında yayınlanmaya başlayan Elin Oğlu adlı talk show programı, kısa sürede büyük ilgi çekti. Programda, Türkiye'de yaşayan sekiz yabancı erkeğin Sinan Çalışkanoğlu ve Ömür Varol sunuculuğunda sohbetleri ekrana geliyor. Programda; 'elin oğulları'nı Amerikalı Antonio Stokes, İngiliz Robbie Lee Valentine, İtalyan Danilo Zanna, İspanyol Manuel Reina, Rus Andrey Polyanin, Slovak Emrach Uskovski, Güney Koreli Chaby Han ve Japon Masataka Kobayashi temsil ediyor. Biz de iki kadın gazeteci olarak, bu sekiz elin oğlunun karşısına geçip ifadelerini alalım dedik ve kendileriyle Ulus Parkı'nda buluştuk. İşte elin oğullarıyla eğlenceli sohbetimiz...
- Türkiye'de 'elin oğlu' olmak nasıl?
- ANTONIO STOKES:
Muhteşem! Dünyada daha güzel bir şey yok.
ROBBIE LEE VALENTINE: O kadar çok fırsat geliyor ki yabancı olduğunuz için... Hem Türkçe biliyorsun, hem de yabancısın; büyük şans.
A.S: Kapılar sana ardına kadar açılıyor; sonrası da sana kalıyor.
R.L.V: Londra'da, sanat sektöründe çalışan çok sıradan bir insanım. Ama burada değer görüyorum.
CHABY HAN: Türkiye'de yabancıları seviyorlar. "Elin oğlu" demiyorlar "Bu adam benim dostum, kardeşim" diyorlar. Diğer ülkelerde 'yabancı' diye araya duvar koyuyorlar.
MASATAKA KOBAYASHI: Ben bir Türk'le evliyim. Eşimin akrabaları bana hep "Enişte" diyor; bu da beni çok mutlu ediyor.
ANDREY POLYANIN: Türkiye'de yabancılara farklı bir muamele yapıldığı kesin. Bir kere herkes yardımcı olmaya çalışıyor. Bence çok şanslıyız.
ÜLKEMDE YABANCI GİBİYİM
EMRACH USKOVSKI:
İnsanlar burada sizi sahipleniyor, "Bizden biri olsun" diyorlar. Türkler çok sıcakkanlı. Slovakya'da doğup büyümeme rağmen oradaki insanların çok soğuk olduğunu düşünüyorum. Oraya gittiğim zaman insanlar buz gibi geliyor.
R.L.V: Türkiye'ye kendini entegre etmek çok kolay. Çok misafirperverler ve sana yol gösteriyorlar.
A.P: Türkiye'nin doğusunda da yabancıları çok iyi karşılıyorlar. Kendi gelenek ve göreneklerini size göstermek istiyorlar.
E.U: İş fırsatı açısından baktığınızda da İstanbul ve Türkiye gibisi yok. Burada istediğin işi yapabiliyorsun, insanlar sizi hemen aralarına alıyor.
- Peki bir gün kendi ülkenize dönme planınız var mı?
M.K:
Ben ömrüm bitene kadar burada yaşamak istiyorum. Geçenlerde memlekete gittim, kendimi yabancı gibi hissettim.
A.S: Ben Amerika'nın sosyal kültürüne hiç gelemiyorum. İyice Türk'leştim artık.
R.L.V: Avrupa çok sıkıcı, her sistem oturmuş orada. Türkiye'de her zaman yeni şeyler keşfediyor gibiyim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.