Ben bir küçük cezveyim köşe bucak gezmeyim

Kentler de insanlar gibidir, tanıdıkça sevilir. Bir şehri gezdikçe, kıyısında köşesinde kayboldukça, ara sokaklardan birinde tadına doyulmaz bir yemek yiyip, yeni açılan küçük bir dükkanı keşfettikçe o şehrin kalbinizdeki yeri büyür. Fakat özellikle İstanbul gibi büyük kentler kolay kolay açmazlar sırlarını. Emek isterler kaşiflerden. Dünyada kaç kent sayabilirsiniz ki İstanbul kadar güzel, karmaşık, zorlu ama bir o kadar da sürprizli? Kıtaları, kültürleri, dinleri ve denizleri birleştiren kaç kent daha var İstanbul gibi? Savaşlara direnmiş, istilaları atlatmış, insanların hoyratlığına göğüs germiş bu kent. Üstelik sayısız güzelliğini de korumayı başarmış bunca şeye rağmen. Öyleyse ne duruyoruz? Hep aynı yollardan geçerek eve gitmek yerine ara sokaklara sapmaya, milyonlarca turistin görmek için geldiği tarihi yapıların sadece önünden geçmek yerine içine girmeye, hep bildiğiniz kafe yerine yeni bir mekana gitmeye, galeri ve müzeleri ziyaret etmeye hazır mısınız? Hem bahar da kapıda. Kadim kent İstanbul birbirinden güzel semtleriyle keşfedilmeyi bekliyor.

HİP KAFELERİ VE SANAT MERKEZLERİYLE KARAKÖY

Galata Köprüsü'nün devamındaki Karaköy, adını 19. yüzyılda burada yaşamış olan Karaim Yahudileri'nden alıyor. Burası bazılarına göre tesisat ve aydınlatmacıların semti... Bazılarına göre sadece 'hip cafelerin' açıldığı bir yer. Oysa dinler, geçmiş imparatorluklar olağanüstü bir tarihi miras bırakmış Karaköy'e. Ali Paşa Camii Karaköy'de giderek popülerleşen, gençlerin ilgi odağı haline gelen bölgenin hemen girişinde yer alıyor ve gelenleri adeta karşılıyor. Kılıç Ali, aslen İtalyan bir Osmanlı amirali. Caminin mimarı Sinan. Dikkatli bakınca siz de fark edeceksiniz ki burası Ayasofya'nın küçük ölçekli bir tekrarı. Fakat içi Ayasofya'ya pek benzemiyor. Mihrap alanındaki çiniler İznik'in en parlak döneminin ürünü. Karaköy'de sayısız kilise ve şapel bulunuyor. Bölgedeki en büyük kilise Aya Nikola Kilisesi. Türk Ortodoks Başpiskoposluğu'na bağlı kilise farklı tarihlerde yansa da 16. yüzyıldan beri varlığını koruyor.
SANATSEVER KARAKÖY

Caminin karşısında biraz yukarda bulunan Tophane-i Amire, halen Mimar Sinan Üniversitesi'ne bağlı bir sanat merkezi olarak kullanılıyor. Tarihi yapı, dönemsel sergilere ev sahipliği yapıyor. Mekandaki Mimar Sinan ve Yaratıcı Dehanın Şaheserleri sergisi 31 Mayıs'a kadar görülebilir. Karaköy'ün en önemli sanat merkezlerinden biri kuşkusuz İstanbul Modern. 10. yılını kutlayan müzede Türkiye'de üretilen modern ve çağdaş sanatın ilk günden bugüne geçirdiği dönüşümü gözler önüne seren Geçmiş ve Gelecek adlı koleksiyon sergisi görülebilir. Mehmet Güleryüz Retrospektifi de 28 Haziran'a kadar devam ediyor. Kılıç Ali Paşa Camii'nin yakınında yer alan Sahi, Karaköy gezisinin alışveriş ayağının olmazsa olmazlarından. Orijinal reçetelere sadık kalınarak tamamen doğal malzemelerle yapılan lokum enfes. Biz narlı ve Antep fıstıklısının tadına baktık ve bayıldık. Baklava Antep'ten günlük bir tepsi geliyor. Sahi'de hediyelik eşyalar da bulunuyor. Bir de teras kafesi var. 09.00-22.00 arası açık.