Armut dibine düşer

Aslında hepimiz sonunda annemize benziyoruz, bu kesin. Biz başka yollardan gittiğimizi, daha modern bir bakış açısına, farklı perspektiflere sahip olduğumuzu düşünsek de sonunda annemiz yıllar önce ne ise biz de o oluyoruz. Kendimden biliyorum, annemin tarzını, dekorasyon anlayışını zaten beğenen biri olmama rağmen kendi evime taşınana kadar çok farklı bir tarzım olduğunu sanıyordum. Çok daha modern, çok başka renklerin peşine düşen, farklı materyallere yönelen bir anlayışa sahip olduğumu düşünüyordum. Ama öyle değilmiş tabii. Evde neredeyse annemin 40 yıl önceki zevkini uygulamış olmam şaşırtıcı! Tabii annemin zamanına göre çok modern bir tasarım anlayışına sahip olduğunu belirtmeden de geçmeyeyim. Zevklerimizin bu kadar zaman sonra aynı noktada buluşması ilginç geliyor bana. Ve bir süre başka yollarda yürüse de çocuğun daima ilk gördüğü noktaya, annesiyle ilk buluşma noktasına geri döndüğü düşünüyorum. Geçmişe dair eşyaların bize cazip geliyor olmasının sebebi de bu zaten. Bu ay Anneler Günü sebebiyle Home Art, dekorasyon dünyasından tanıdığımız isimleri annelerinin evini görüntüledi. İşte 'Anne evi' başlıklı konudan iki örnek:
Özlem Avcıoğlu (Haaz Galeri) ve annesi Necla Erçil
RAHATLIK DÜŞKÜNÜYÜZ
N.E: Ben de kızım da evde rahatlık düşkünüyüz, bu yüzden hep fonksiyonu olan konforlu, yaşanır mobilyalar tercih ettik. İkimiz de seyahatlerden getirdiğimiz hatıra objeleri yaşadığımız alanlarda sergilemeyi seviyoruz.
- Annenizin evinde en beğendiğiniz eşya veya köşe hangisi?
Ö.A: Babamın işi ofis mobilyaları üzerineydi ve annemle her sene Milano'ya mobilya fuarına giderdi. Bu yüzden evimiz dönemin en modern döşeli evlerinden biriydi. Yıllar içinde taşındığı evlerde de tarzını hiç bozmadı. Moroso, Tom Dixon gibi çağdaş tasarım parçaları bile ekledi... Salondaki, 1970'lerde Almanya'dan özel yaptırıp getirttiği büyük konforlu koltukları çok seviyorum.
- Annenizin evinde değiştirmek istediğiniz bir bölüm var mı?
Ö.A: Ben evde çiçek sevmem. Çiçek ve bitki benim için bahçede ve doğada güzel, bu yüzden evindeki tüm çiçekleri toplardım herhalde.
- Kızınızın evinde değiştirmek istediğiniz bir bölüm var mı?
N.E: Özlem, uyumlu uyumsuz birçok objeyi yan yana kullanıyor. Bir de masalarının üstünü dergi ve kitap sergisi gibi kullanıyorlar. Bu konuda düzenli olmasını isterim.
Efecan Gürbüz (Naif Design) ve annesi Ayşegül Göktanır
EVİMİZ MÜZE GİBİ DEĞİL

E.G: Evlerimiz hiç dokunulmamış müze gibi evler değil, bize bir şeyler anlatan mobilyaların ve aksesuvarların olduğu rahat evler. Dolayısıyla beğendiğimiz detaylar hep aynı oluyor. İkimiz de kediler ve köpeklerle yaşadığımız için evlerimizin enerjisinin birbirine çok yakın olduğunu düşünüyorum."
- Annenizin evinde en beğendiğiniz eşya veya bölüm hangisi?
E.G: En beğendiğim köşe baykuş figürlerinin olduğu dolap kısmı. Gittiğimiz her yerden aldığımız baykuş biblolarını burada topluyoruz. Annemin evinde olan birçok mobilya bizde anısı olan parçalar en çok sevdiğim ise, pirinç ayaklı mermer sehpa.
- Oğlunuzun evinde en beğendiğiniz eşya veya bölüm hangisi?
A.G: En beğendiğim köşe 1950'li yıllara ait aile yadigârı Grundig radyo konsolunun bulunduğu bölüm.
- Annenizin evinde değiştirmek istediğiniz bir bölüm var mı?
E.G: Salondaki konsolu söyleyebilirim ama fırsatım olsa bile atmam. Çünkü evin harmonisinde bazı detaylar hoşuma gitmese bile genel güzelliğe bir katkıları var.
- Oğlunuzun evinde değiştirmek istediğiniz bir bölüm var mı?
A.G: Girişteki beyaz ayakkabılığı atardım.