Seul ve bir moda rüyası
Modern ve geleneksel; yin ve yang... Tüm zıtlıkların uyum içinde yan yana yükseldiği gizemli metropol Seul, yılın en büyük moda etkinliğinde başroldeydi. Chanel cruise defilesi, modanın yeni gözdesi Seul'de sahne aldı
ŞEKER DÜKKANI
4 Mayıs gecesi, şehrin caddelerinde akıl almaz bir yoğunluk var. Yüzlerce özel araç, Chanel konuklarını defile mekanı Dongdaemun Design Plaza'ya taşıyor. Şimdi; geçmiş cruise defilelerini hatırlamak gerekirse; Edinburg'da bir şato ya da Dubai'de geçici olarak yaratılan suni bir ada ilk akla gelenlerden. Oysa Seul'de karşımıza çıkan ne egzotik ne de geleneksel bir yapı. 2014 tarihli dünyanın en büyük neo-fütüristik binası unvanına sahip bir bina defile mekanı olarak seçiliyor burada. Arabalar binanın önüne geldiğinde Chanel ekibiyle E.T. esprisi yapıp işaret parmaklarımızı birbirimize değdirmemizin nedeni de spiral yapısıyla binanın bir uzay mekiğini andırması. Oysa biz o tatlı uzaylı E.T. gibi henüz eve dönmeye hazır değiliz, peki ama neredeyiz? DDP binası, ödüllü mimar Zaha Hadid'in imzasını taşıyor. Hadid sadece dünyanın en başarılı mimarlarından biri değil; Lagerfeld'in ortak projelerde tercih ettiği dostu ve en favori mimarı. Öyleyse doğru yerdeyiz. Şehrin en işlek caddesinin orta yerinde bir mücevher gibi parlayan ve her an şekil değiştirecekmiş hissi veren homojen yapısıyla insanı büyüleyen binaya girdiğimizde, bizi başka bir sürpriz bekliyor; Karl Lagerfeld'in şeker dükkanındayız! Her yer göz alıcı; davetlilerin oturacağı tüm tabureler bile rengarenk dev lolipopları andırıyor. Artık şova hazırız!
YILDIZLAR SEUL'DE
Moda defilelerinin en eğlenceli yanı, şov başlayana kadar gelen ünlü isimleri izlemektir. Seul'deki bu gecenin de çok özel konuğu var. Çığlıklar içerisinde koltuğuna ilerleyen Gisele Bündchen, salondaki hemen herkesle selfie çektiren Tilda Swinton, defilenin podyum dışındaki yıldızları. Isabelle Huppert ve Kristen Stewart da çok sayıda Koreli starlarla yan yana defileyi bekliyorlar. Korelilerin markanın büyük hayranı olduklarına ise şüphe yok; her davetli baştan ayağa Chanel kıyafetleri içinde. Şov başladığında içine girdiğimiz bu uzay mekiğinin bu defile için en doğru mekan olduğuna kanaat getiriyoruz yeniden: Modeller, saçlarına takılan yuvarlak örgüler ile Star Wars (Yıldız Savaşları) serisindeki Prenses Leia'yı anımsatıyor önce. Ardından sırasıyla modeller podyumda belirmeye başladığında aslında bu özel ekleme saçların geleneksel Kore asillerinin dönemine ait olduğunu fark ediyoruz. Aksesuvarlardan elbiselere, geniş kollu ceketlerden diz üstü eteklere, tüm koleksiyon renkleri ve feminen siluetleriyle uzun süredir gördüğümüz en zengin koleksiyonlardan biri. İlhamını 1392'den 1910'a kadar hüküm süren hanedanlıktan ve ülkenin genç pop ruhundan alıyor. Defilenin son parçasını Koreli bir model sunuyor; üzerindeki geleneksel kıyafet modern bir ruha bürünmüş gibi. Evet; gizemli şehir Seul bir moda rüyasında başrolü alıyor ve belli ki bu topraklarda macera yeni başlıyor.
DEFİLE NOTLARI
* Cruise, modaevlerinin ara sezonlara yönelik hazırladıkları koleksiyonlara verilen bir isim. Coco Chanel'in kış aylarında yatlarıyla sıcak sulara gidip tatil yapan müşterileri için hazırlamaya başladığı cruise koleksiyonları, hala ara mevsimde tatil yapma lüksü olanlar için hazırlanıyor.
* Gökkuşağını andıran renklerle süslü tasarımlar, koleksiyonun en göz alıcı parçaları oluyor. Siyah, beyaz, sarı, yeşil ve kırmızı; dekorasyondan yemeklere her alanda bu geleneksel beş rengin kullanıldığı Seul'da renkler tabii ki koleksiyonun da ana teması.
* Gecenin şüphesiz gerçek starı, Koreli davetlilerin çığlıklar ve alkışlar eşliğinde karşıladığı Gisele. Podyumları terk edip etmeyeceği üzerine spekülasyonların yapıldığı bugünlerde onu davetli olarak görmek kariyerinin geleceğine dair bir ipucu niteliğinde belki de.
* Defile sonrası 80'lerin starı Cerrone, Chanel davetlileri için sahne alıyor. Biraz nostaljik, biraz elektronik; belki de Seul'un renkli ve karmaşık ruhuna yakışan en iyi seçim. Davetlilerin gecenin geç saatlerine kadar dans etmesi başka türlü açıklanamaz.
* Ve tabii ki kamelyalar... Defile alanından Karl'ın partisinin gerçekleştiği salona uzanan tüm yol Coco Chanel'in en sevdiği çiçek ve markanın vazgeçilmez motifi olan dev kamelyalardı. Uzun ömrü sembolize eden bu Asya'ya ait çiçek markanın çanta ve aksesuarlarından sonra bir dekorasyon malzemesi olarak karşımıza çıktı. Gece kamelyaların arasından geçip Seul'un bol ışıklı caddelerine karışarak sona erdi.
EN SON HABERLER
- 1 Çocuğun ergenlik dönemi anne babanın imtihanıdır
- 2 Bitki bazlı sütlerin sağlığımıza katkısı sıfır!
- 3 Çocuklarla açık havanın keyfini çıkarma vakti geldi
- 4 Floral esintiler
- 5 Yapay zeka tüm iş yapma kültürünü demokratikleştiriyor
- 6 7/24 şehirde yaşam
- 7 Körkütük değil sorunlu aşık!
- 8 Artık çocukların da kolesterolü yükseliyor: Sebebi obezite ve hareketsiz yaşam
- 9 Sağlıklı beslenirken öğün sayısı önemli
- 10 Fas’ı yeniden keşfetme vakti