At, kurtul, hafifle, derle, topla, rahatla

Günlük hayatın keşmekeşinde, oradan oraya koşturuyoruz. Bitirilmesi gereken işler, ödenmesi gereken faturalar, yapılması gereken programlar arasında geçiyor ömrümüz. Omzumuzda tıkabasa dolu bir çanta, elimizde kapasitesinin sonuna kadar uygulama yüklü bir telefon, evde doluluktan kapanmaz halde çekmece ve raflar... Tüm bu karmaşanın içinde, aslında ihtiyacımız olan tek şey sadeleşmek. "Az çoktur" yaklaşımıyla enerji tüketen olay, kişi veya eşyaları belirleyip sırtımızdaki yüklerle vedalaşmak ve hayatımıza yepyeni bir ferahlıkla devam etmek mümkün. Peki nasıl? Bugünlerde herkesin elinde Epsilon Yayınevi'nden çıkan Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla, Rahatla Japon Toplama ve Düzenleme Sanatı adlı bir kitap dolaşıyor. Sadeleşmeye övgüler düzen ve özetle "attıkça artacaksınız" diyen kitap aslında bir trendin parçası. Yazarı Marie Kondo, bir çoksatan. Tokyo'da yaşayan, 30 yaşında bir kadın. Ülkeden ülkeye uçarak kurslar, konferanslar veriyor, özel danışmanlık yapıyor, kitaplar yazıyor. Önerileri basit ve uygulanabilir. Önce biriktiren insanları tarif ediyor. İstifçiliğin geçmişe bağlılık ve geleceğe dair endişeden kaynaklandığını söylüyor. Yazara göre ev toplama kişinin kendisiyle iletişim yolu. Üstelik toplamanın sihrinin insan hayatına ciddi değişikler getirdiğini söylüyor. "Dediğimi yaparsanız, sadece gereksiz eşyalardan kurtulup evinizi düzenlemekle kalmayacaksınız... Berrak bir zihne ve ihtiyacınız olan özgüvene sahip olacaksınız" diyor. Ancak eşyaları birer birer elden çıkarmaya karşı. Sevda Bayır reklamcı ve Kondo'nun kitabı sayesinde yüklerinden kurtulduğunu söyleyenlerden sadece biri: "Kitabı çok yorgun olduğum bir dönemde, hayatımda hiç hareket edemiyorum dediğim zamanda gördüm. Önerileri uyguladım. Yaklaşık bir ay sonra evden sekiz koli eşya atmaya karar verdim. Önce balkonda üstüste yığdım. Sonra bir gün atıverdim hepsini. Fazla eşyalardan kurtulunca hepsini sırtımda taşıyormuşum gibi hissettiğimi farkettim. Üstelik şansımın açıldığını da düşünüyorum. Geçen hafta bir seyahat sitesinden gemi turu kazandım. Hayatımı toparlamasaydım o yarışmaya başvurmazdım bile."
Doğayla uyum içinde bir model
İzmir Dumanlıdağ'da bulunan İmece Evi, Türkiye'de sade yaşamın en başarılı örneklerinden. 2007'de ekolojik kamp olarak kurulan İmece Evi önce bir çiftliğe sonra da bir öğrenme merkezine dönüşmüş. Kurulma amacı, insanın doğayla savaşmadan, ona karşı gelmeden, onunla birlik ederek ve en önemlisi ona zarar vermeden, kendine yeterek ve 'birey'in gittikçe daha çok vurgulandığı yeni dünya düzeninde diğer insanlarla kolektif bir biçimde yaşamayı yeniden mümkün kılmak. Çiftliğin sorumlusu İsmail Yenigün. Kadim, yerel, geleneksel yöntemleri modern bilimle harmanlayıp hep birlikte doğal üretim yapıp bunları ziyaretçilerle paylaşıyorlar. Ekonomik ihtiyaçlarını ürettikleri zeytin, zeytinyağı ve peynir gibi ürünleri satarak elde ediyorlar.