Karınca kararınca bir kahraman!
Ant-Man (Karınca Adam), Marvel dünyasının beyazperdedeki yeni elemanı. Film, temelde kahramanlık öyküsü anlatsa da kahraman kavramıyla dalga geçen, kendini çok da ciddiyi almayan eğlenceli bir seyirlik!
Marvel'in çizgiroman kahramanları sinema için galiba bir vaha. Fantastik Dörtlü, Örümcek Adam, Hulk, Iron Man,Thor, Kaptan America... Uyarla uyarla bitmiyor ve her uyarlama da ziyadesiyle ilgi görüyor. Sırada Yenilmezler takımının bir üyesi olan Ant-Man, yani Karınca Adam var. Hem de solo macerasıyla... Ant-Man aslında Iron Man tipi bir kahraman. Kostümüyle var olabiliyor. Ama kostümü kullanan Scott Lang, Iron Man'deki Tony Stark gibi buluşlar yapabilen ve de şımarık zengin biri değil. Lang, Robin Hood ruhlu bir hırsız. Geçilemez denilen güvenlik sistemini geçmiş bir hırsız hem de. Fakat hapishaneden çıktıktan sonra kendine suçtan uzak yeni bir yaşam kurmak istiyor. Böylece onu kahraman olarak gören, ayrıldığı eşinde kalan kızını da görme şansı olacak. Ama bu mümkün olamıyor. Malum sabıkalıları seven pek olmaz ve iş verene de pek rastlanmaz! Lang'e en umutsuz olduğu anda, yıllar önce yaptığı bir kostüm sayesinde insanların karınca boyutunda küçülmesini sağlayan Dr. Hank Pym, hayatının fırsatını sunuyor, kostümü kullanmasının önünü açıyor. Çünkü Lang'in potansiyelini çok önceden keşfeden Dr. Hank'ın iyi bir hırsıza ihtiyacı var. Dr. Hank, aynı teknolojiyi kullanarak yaratılan ve silah olarak kullanılmak istenen bir başka kostümün ve onun ortaya çıktığı laboratuarın yok edilmesini istiyor.
KÜÇÜK ADA M AMA...
Ant-Man, pek çok Marvel uyarlamaları gibi epik yönü ağır basan filmlerden değil. Her ne kadar temelde klasik bir kahramanlık öyküsü anlatıyor olsa da yeri geliyor kahramanlık kavramıyla da dalgasını geçiyor. Çünkü durum buna müsait. Neticede bir karınca adamın hikayesini izliyoruz. Aslında filmin, kendini ciddiye almadığı ve absürd dokunuşların açığa çıktığı anlarda seyirlik keyfi yükseliyor. Bu noktada, daha çok romantik komedileriyle tanıdığımız yönetmen Peyton Reed'in yorumunun katkısı yadsınamaz. Redd'in bir katkısı da baba-kız ilişkisinin önemini filmde öne çıkarması... Neticede Richard Fleischer'ın 1966 yapımı Esrarengiz Yolculuk/Fantastic Voyage filminden ilham alan Joe Dante'nin İçimde Biri Var/Innerspace'i (1987) hatırlatan Ant- Man Marvel dünyasında farklı bir yerde dursa da karınca kararınca bir film.
EN SON HABERLER
- 1 Çocuğun ergenlik dönemi anne babanın imtihanıdır
- 2 Bitki bazlı sütlerin sağlığımıza katkısı sıfır!
- 3 Çocuklarla açık havanın keyfini çıkarma vakti geldi
- 4 Floral esintiler
- 5 Yapay zeka tüm iş yapma kültürünü demokratikleştiriyor
- 6 7/24 şehirde yaşam
- 7 Körkütük değil sorunlu aşık!
- 8 Artık çocukların da kolesterolü yükseliyor: Sebebi obezite ve hareketsiz yaşam
- 9 Sağlıklı beslenirken öğün sayısı önemli
- 10 Fas’ı yeniden keşfetme vakti