Cumartesi 12.09.2015

7/ 24 şehirde yaşam

İKSV'nin düzenlediği, SABAH'ın basın sponsoru olduğu 14. İstanbul Bienali, şehrin dört bir yanına dağılmış etkileyici eserleriyle herkesi büyülüyor. 1 Kasım'a kadar sürecek bienalde ilgi gören eserler ortaya çıkmaya başladı

Bu yılki bienal kafaları karıştırıyor. Artık herkes biliyor ki Büyükada'ya kadar uzanıyor. Neyse ki 1 Kasım'a kadar vakit var. O halde aceleye gerek yok, zira bienali takip etmek için vakit çok... Bienalin şehir sınırlarını zorlamasının altında şüphesiz 'über küratör' olarak sanat dünyasına nam salan Carolyn Christov Bakargiev'in imzası yatıyor. Zira dOCUMENTA (13) sergilerindeki performansı sadece şehir sınırlarında kalmamış, Kanada'dan Mısır'a kadar uzamıştı... Paniğe gerek yok... Lakin bienali sindire sindire gezmek için önümüzde epey zaman var. İstanbul Modern'in cephesine yerleştirilen Liam Gillick'in çalışmasından tutun da Büyükada'daki köşklere kadar tüm sanat dolu mekanları altüst etmek mümkün. Yine de sizin için 'görülmesi gereken beş eseri' derleyelim dedik. Üstelik bunu yaparken de hem sanat otoritelerine hem de sanatsever ziyaretçilere kulak verdik. Zaten bienalde Riva kumsalına yerleştirilen eser gibi görmenizin mümkün olmadığı işler dışında sanat otoritelerinin hemfikir olmadığı bir çalışma yok. Ama "Benim zamanım kısıtlı" diyorsanız buyurun size SABAH'ın basın sponsoru olduğu 14. İstanbul Bienal'inin görülmesi hatta önünde fotoğraf çektirilmesi gereken beş eseri... Kısa bir dipnot düşeyim ve seçilen eserlerin sosyal medyada açık ara en çok paylaşılanlar olduğuna dikkat çekeyim... Efendim, "İnsanlar gitmiş, görmüş, beğenmiş, üstüne bir de fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşmış, benim neyim eksik" diyorsanız buyurun sosyal medyada bienal nabızını yoklayalım...
Adada bienal çıkarması
Bienalle ilgili şüphesiz sosyal medyada en çok yer alan fotoğraf Büyükada'nın evsahipliği yaptığı Troçki'nin Evi. Zaten 'über küratör' Bakargiev, Orhan Pamuk'un bahsettiği Troçki Evi'ni görür görmez bienalin başlangıç noktasının burası olması gerektiğine karar kılmış. Büyük boyutlardaki heykelleriyle tanınan Adrian Villar Rojas'ı 12. İstanbul Bienali'nde tanımıştık. Bu kez adada karşımıza çıkıyor. Tüm Annelerin En Güzeli isimli iş yakından daha da büyüleyici. Büyükada vapuruna binmek için iyi bir mazeret olabilir. Tuzlu Su'dan yükselen bu bembeyaz polyester heykeller ve üzerindeki ölmüş hayvan ve bitki kalıntılarından yapılan yaratıklar gerçekten de etkileyici. Tüm bu polyester heykellerin sosyal medyada açık ara en fazla paylaşılan bienal eseri olduğuna da dikkat çekmek de yarar var.
Paçavra... Paçavra... Paçavra...
Bienalde en çok konuşulan eserlerden biri de İstanbul Modern'de sergilenen Michelangelo Pistoletto'nun 1967 tarihli Venus of the Rags (Paçavraların Venüs'ü) isimli eseri. Aslında sanatseverlerin oldukça iyi bildiği ve bir kısmının "Bu işi zaten biliyoruz" diye burun kıvırdığı eser sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasında. Bu eseri yakından görmek ve bizzat fotoğraflamak için istikametiniz İstanbul Modern olmalı...
Tuz Tüccarları'na ilgi büyük
Bienalin en eşsiz mekanlarından biri de kuşkusuz Galata Rum İlköğretim Okulu... Anna Boghiguan'ın burada giriş katında sergilediği eski yelkenler, resimler, çizimler, ses kayıtları ve tekne parçalarından oluşan heykelsi enstalasyonu Tuz Tüccarları hem bienalin konusuna yakışıyor hem de sanatseverler tarafından epey ilgi görüyor.
Bu eserde çöp bile var
Galatasaray The House Hotel'de sergilenen Heather Phillipson'un Un/fit For Feeling yani 'Hissetmek İçin Hazır/lıksız' isimli işi de oldukça ilgi gören eserler arasında. 1978 doğumlu sanatçının işi HD video, baskı, ses, tuz kristali, gider pompası, kum torbası, basket potası ve çöp gibi unsurları içeriyor.
Hamama buyurun
Bienalin mekanları arasında dikkat çeken yerlerden biri de Balat'taki Küçük Mustafa Paşa Hamamı... Burası hem tarihi bir hamam olma özelliğini taşıyor hem de muhteşem bir film gösterimine ev sahipliği yapıyor. En önemlisi Wael Shawky'nin işini gören sanatseverler sosyal medyada paylaşmadan duramıyor. Film, çizim, fotoğraf, performans gibi mecralar kullanarak Arap dünyasının gerçek ve hayali olaylarını araştıran sanatçının işleri son yıllarda dünyada da büyük ilgi görüyor.
Not defteri

JIm
Jarmusch'un yönettiği Down by Law, bugün saat 20.15'te CerModern'de.
KIdsNook
Masal Akademi'nin düzenlediği masal şenliği, Bir Varmış Bir Yokmuş bugün ve yarın Beşiktaş Akatlar Sanatçılar Parkında...
MarguerIte
Duras'ın yönettiği Atlantik Adam/ L'homme Atlantique yarın saat 14.00'te İstanbul Modern Sinema'da...

O'ndan
Sonra
oyunu seyirciyi Karaköy'ün farklı sokaklarında bir takibe çağırıyor! Oyun 16 Eylül saat 19.30'da Nano Cafe'nin önünde başlıyor.
Haldun
Dormen başrolünü oynadığı Müfettiş oyunu İsmir Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu'nda saat 20.30'da.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.