Cumartesi 19.09.2015

Bayan takımını yönetmek için iki kat adil olmalısınız

A Milli Bayan Voleybol Takımı ya da bilinen adıyla Filenin Sultan'ları sessiz sedasız, basketbolu, futbolu gölgede bırakan başarılara imza atıyor. Her biri birbirinden yetenekli voleybolcu kadınlarımız gururumuz... Ama milli takım son zamanlarda en az onlar kadar genç antrenörüyle de konuşuluyor

A Milli Bayan Voleybol Takımı antrenörü Ferhat Akbaş henüz 29 yaşında. Nereden bakansanız zor bir görev! Bir yandan 15 kadını idare edip diğer yandan aynı kadınlarla yani kadrosundaki profesyonel sporcularla başarı peşinde... Şu ana kadar her şey iyi gitti. Göreve geldiği günden itibaren milli takım katıldığı tüm turnuvalardan başarıyla çıktı. Ferhat Akbaş öğretmen bir anne ve babanın oğlu. Çocuk yaşından itiraben uzun boyuyla dikkat çeken Akbaş, 11 yaşından itibaren çeşitli takımlarda oyuncu olarak görev almış. Bir gün, voleybolcu olarak üst düzey bir performans sergileyemeyeceğine karar verip rotayı antrenörlüğe çevirmiş. Yani antrenörlük genç hocanın 10 yıllık kariyer planının bir parçası... 29 yaşında hocası olduğu Filenin Sultanları'nın başarı grafiğini yükseltmeyi hedefliyor. Takım oyuncuları da arkasında... Şimdi önlerinde Avrupa Şampiyonası ve sonrasında Olimpiyat elemeleri var. Ferhat Akbaş'la böylesine kritik bir zamanda, milli takımın antrenman yaptığı Burhan Felek Spor Salonu'nda buluştuk. Hakkında konuşulanları, genç yaşına rağmen getirildiği milli takım antrenörlük görevini ve elbette kadınları konuştuk...
- Göreve geldiğiniz günden bu güne nasıl geçiyor günleriniz?
- Teknik olarak 20 Nisan'dan beri kamptayız. O günden beri, bir gün bile izin yapmadan devam ediyorum. Turnuvalar da gayet iyi gidiyor.
- Bir milli takımı yönetmenin sırrı ne?
- Bunun sırrı fazlasıyla adil olmak. Özellikle milli takımdaysanız; elinizdeki oyuncularla bir şey yapmaya çalışmıyorsunuz, ülkenin en iyi oyuncularından bir seçim yapıyorsunuz. Ve herkes gönüllü buraya geliyor ve herkesi gönüllü bir şekilde oynatmak sizin göreviniz. Adil olmak çok çok önemli.
- Peki kadınlardan oluşan bir milli takımı yönetmenin sırrı ne?
- Bayanlardan oluşan bir takımı yönetmek için daha da adil olmalısınız. Çünkü yaptığınız, yapmayı planladığınız her hareket, her karar, her duruş, her davranış normalden daha fazla gözlemlenecektir. Bu yüzden iki katı adil olmak gerekiyor.
- Kadın duygusallığı profesyonel sporda da gözlemlenebilir bir şey mi?
- Bunu çok iyi kıyaslayabildiğimi düşünüyorum. Çünkü erkeklerle de çalıştım, bayanlarla da... Erkek takımları çok daha nettir. Erkekler bir oyuncuyla problemi varsa veya bir oyuncuyla arası daha iyiyse bunu çok net bir şekilde gösterir. Sorunları çözmek için konuşma eğilimi daha fazladır. Problemi bir şekilde halledersiniz. Kadınlarda bu çok daha zorlu olabilir. Çünkü kadınlar duygularını ve düşüncelerini çok net ifade etmiyor. Takımlarında, kendi aralarında bunları konuşarak belli noktaya getirmeye çalışıyorlar. En büyük farkları bu. Ama bu çok ciddi bir problem değil. İyi yönetildiğinde çok daha avantajlı olabiliyor.
- Nasıl yani?
- Kadın oyuncularla yaşayacağınız olumlu ve olumsuz bir durumu yönetmeniz için daha fazla zamanınız olur. Çünkü kadınlar önce düşünür, ertesi gün gelirler... Erkekler daha agresif ve direkt. Kadınlar daha arka planda, düşünerek ve tartarak spor hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Tıpkı normal hayatlarında olduğu gibi...
- Kapris oluyor mu peki?
- Çok üst düzey oyunculardan söz ediyoruz; milli takım forması giyiyorlar, iyi para kazanıyorlar, yüksek egolu, ciddi hayran kitlesi olan kişiler bunlar... Bunun cinsiyeti çok önemli değil, erkek takımlarında da, bayan takımlarında da ego olacaktır, olmalıdır da. Üst düzey bir sporcu görmek istiyorsak sahada o sporcunun ciddi seviyede egosu olmalı. Egosu olmayan, cesareti olmayan, hayatta farklı bir duruşu olmayan birinin üst düzey spor yapması mümkün değil. Bakın üst düzey sporculara, normal sıradan hayatımızdan insanlar değiller. Bu yüzden yüksek egolu oyuncuların takımlarda bulunmasının katkı sağlayacağını düşünüyorum. Özellikle milli takımlarda egolu, güçlü karakterli oyuncular olmalı.

SAKİN OLMAK İÇİN ÇOK ÇABALIYORUM
- Dezavantajı yok mu?
- Elbette var ama bu doğru yönetildiğinde özgüveni yüksek oyuncular her zaman takıma katkı sağlar.
- Siz nasıl bir antrenörsünüz?
- Çok dikkatliyimdir, detaylara çok dikkat ederim. Antrenman esnasında, antrenman dışında, maç esnasında, maç dışında detaylar benim için çok önemlidir. Detaycı olmak için çok çabalıyorum. Ve sakin olmak için çok çabalıyorum. Sakinlik çok önemli. Bizim diğer branşlar gibi karar vermek için çok zamanımız yok. Futbol antrenörü ikinci yarı değişiklik yapmak için 45 dakika bekleyebiliyor. Ama biz üç sayıda bir mola alıp oyuncu değiştirmeliyiz. Bu da sakinlik ve mantıklı düşünce gerektiren bir durum. En doğru kararları en sakin anımda veriyorum. Çok sert olduğumu düşünmüyorum ama çok net kurallarım var. Koyduğum kurallar bozulduğunda sertleştiğimin farkındayım. Bunun da bazı durumlarda gerekli olduğunu düşünüyorum. Benim bir kuralım varsa; bu teknik olur, taktik olur, o kuralda çok netim ve kuralın da uygulanmasını isterim. Bu yaz U23 yani 23 yaş altı milli takımımızı da ben yönettim. Onlara çok daha serttim. Elinizdeki oyuncu grubu sertlikten anlıyorsa öyle davranıyorsunuz, normal davranıştan anlıyorsa öyle davranılır. Elinizdeki malzemeye göre...
- Çok oyuncu ağlattınız mı?
- Çok... Ben ağlatmadım ama bayan takımlarında oyuncuların ağladığı çok oluyor. İlla antrenmanla ilgili değil, herhangi bir konuda modları çok düşük olabiliyor, ağladıkları da çok oluyor. Ya da herhangi bir konuda konuşmaya başladığınızda ağlayabiliyorlar. Hayat bu...
- Ağlayan bir kadına dayanmak zordur, nasıl idare ediyorsunuz?
- Bu benim için farklı bir durum değil. Kızmak, ağlamak, gülmek hepsi insan duygusu... Karşımda birinin ağlaması ekstra farklı hissetmemi sağlamıyor.
- Siz kadınları yönetmeye alışmışsınız bence...
- Bilemiyorum onu. Bayan takımlarının içine girdiğimden itibaren zorlandığım herhangi bir konu olmadı. Cinsiyete dair bir zorluk yaşamadım açıkcası.
- Takımınızda evli olan var mı, anne olan var mı, sizden büyük olan var mı?
- Birçok oyuncunun düğününe de katıldım. Evli olan var, bekar olan var. Benden büyük olanlar var.
- Çocuklu bir profesyonel oyuncuyla çalışmak zor oluyor mu?
- Çocuğu olan kadın sporcular daha olgun ve disiplinli oluyor. Anladığım kadarıyla, bir insanın çocuğunun olması ona daha farklı bir disiplin veriyor. Daha erken kalkıyorlar, daha düzenli yemek yiyorlar, daha düzenli yemek yapıyorlar. Çünkü kadın sporcuların çoğu yemek yapacak zaman bulamıyor ama bir çocuğun olduğu zaman bunu zorunlu olarak yapıyorsunuz. Bu tarz olumlu katkılar görüyorum. İşine daha fazla bağlanıyor çünkü çocukları için de yaşamaları gerekiyor. Hem yaptıkları işe daha fazla saygı duyduklarını, hem de daha disiplinli olduklarını gözlemledim.
- Siz evli misiniz?
- Değilim.
- Maça makyajlı mı çıkar oyuncularınız?
- Oyuncularımızın hemen hepsi özel bakım yaparak çıkıyorlar sahaya. Çok normal çünkü televizyonda yayınlanıyor bu maçlar, tribünde insanlar var. Bakımlı olmaları elbette önemli.

- Size ne diye hitap ediyorlar?
- Voleybolda antrenör deniyor, basketboldaki gibi koç diye bir kavramımız yok. Ama bana Ferhat diyorlar genelde.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.