Her parçası anlamlı bir yapboz

Gerçek adı Elizabeth Woolridge Grant olan 30 yaşındaki ABD'li şarkıcı Lana Del Rey, çok değil, üç yıl önce çıkardığı Born to Die albümüyle hayatımıza girdi. Retro prenses, bir yandan çok çekiciydi, diğer yandan çok dramatik. Tam da 'öldürücü güzellik' denilen türden... Ama en önemlisi esrarengiz yanı ağır basıyor, karşımızda parçaları birleştirilmeyi bekleyen bir yapboz gibi duruyordu... Üçüncü stüdyo albümü Honeymoon'u geçen günlerde yayınlayan Del Rey, yeni albümünde de geleneği devam ettiriyor ve her şarkısında, her bakışında, her fotoğrafında yapboza yeni parçalar eklemeye devam ediyor. Hâlâ tamamlamaya çalıştığımız bu yapbozun en önemli ayağını Del Rey'i sanatsal olarak etkileyenler oluşturuyor. Kurt Cobain ve Amy Winehouse, şarkıcıyı müzikal anlamda besleyen isimlerin başında geliyor. Elvis Presley, Jimi Hendrix, Janis Joplin ve Beat Kuşağı şairleri de onun retro fantezilerinin kahramanları... Del Rey, Marilyn Monroe ve Elizabeth Taylor'a hayranlığını her fırsatta dile getirse de onun buğulu bakışları 1960'ların efsane oyuncusu Julie Christie'yi, tercih ettiği saç modelleri ise Priscilla Presley'i hatırlatıyor.
LİSTE UZUYOR
Çıkış albümünde Born to Die, Video Games ve Blue Jeans gibi hit parçalara imza atan Del Rey, 2013'te ikinci albümü Ultraviolence'ı piyasaya sürmüştü. Üçüncü albüm Honeymoon ise ilk albümün mirasını devralıyor. Şarkıları dinlediğinizde Del Rey'in okuduğu yazarlardan, etkilendiği isimlere yine uzun bir liste çıkıyor önümüze. Albümün dikkat çeken parçalarından biri Burnt Norton-Interlude. Parçada Del Rey'in etkileyici sesiyle okuduğu satırlar Amerika doğumlu İngiliz şair T. S. Eliot'a ait. Şarkıyla aynı adı taşıyan şiir, Dört Kuartet'in ilk bölümü. 20. yüzyılın en ünlü şairleri arasında gösterilen T. S. Eliot, şiirinde zaman kavramı ve zamana bağımlılık üzerinde duruyor: "Şimdiki zaman ve geçmiş zaman. / Belki birliktedir gelecek zamanda" Albümdeki tek cover, soul ve caz müziğin divası Nina Simone'dan dinlediğimiz Don't Let Me Be Misunderstood. 70 yaşında hayata veda eden şarkıcı, besteci ve piyanist Nina Simone, Del Rey'e ilham veren bir başka isim. Şarkının sözlerinde ise sevgilisine "Beni yanlış anlama" diyen bir kahraman var: "Bilmiyor musun hayatta kimse her zaman melek gibi davranamaz." Terrence Loves You'da ise Lana Del Rey "Seni kaybettiğimde kendimi de kaybettim" diye sesleniyor. Şarkıda David Bowie'nin Space Oddity'sine selam çakılıyor: "Ground control to Major Tom/ Can you hear me all night long?" (Yer kontrolden Binbaşı Tom'a/ Gece boyunca beni duyabilecek misin?" Albüm hazırlık sürecinde İngiliz yazar Daphne du Maurier'nin romanlarını okuduğunu söyleyen, SpaceX'in kurucusu Elon Musk'la tanıştığı günü "Hayatımın en güzel günü" diye tanımlayan bir pop şarkıcısı var karşımızda. Sıradışı, gizemli, esrarengiz... Parçaları birleştirdikçe daha da keyiflendiğimiz, elimizden bırakamadığımız bir yapboz gibi...