Bu mahalle bizim mahalle

Yeşilçam'ın güzel geleneklerinden biri, mahalle kültürüne önem vermesidir. Mahalle bir ailedir, kimin başı sıkışsa bir diğeri yardıma koşar. Lakin o güzelim mahalleler, genelde ya tefecilerin, ya rantçıların, ya da gözünü para bürümüş müteahhitlerin tehdidi altındadır. Hatırlayın Zeki-Metin'in Petrol Kralları'nı ya da kimi Kemal Sunal filmlerini şöyle aklınıza getirin, mahallenin başına dert olan rantçı ya da mafyayla ilişkisi olan müteahhitlerle mücadele ederdi kahramanlarımız. Ve sonunda o fakir ama mutlu insanlar evlerine göz dikenlerle mücadelelerinden galip gelirdi. Lakin Kartal Tibet'in Sultan filminin yeri başkadır. 1970'lerin sonralarındaki o rantçı müteahhitlerin nasıl gecekonduları parsel parsel ele geçirdiğini çok iyi anlatması bakımından, çizdiği gerçekçi yapısıyla bunların bir adım önündedir. 40 filmiyle tanıdığımız Emre Şahin'in Takım: Mahalle Aşkı aslında sinemamızdaki bu mahalle geleneğinden beslenen bir film. İstanbul'un orta yerine plazalar dikmek isteyen zamane müteahhitlerinin büyük bir projesine bir halı saha sahibi sahasını satmayarak engel olur. Müteahhit de işi mafyaya havale ederek çözmeye çalışır ve halı saha sahibi öldürülür. Fakat adamın evlatlarına bir vasiyeti vardır: O halı saha satılmayacak. Evlatları da halı sahayı satmaz ama babalarından kalan borcu da ödemek zorundadırlar. Küçük oğlan bir çare bulur, bir takım kurup amatör futbol turnuvasına katılıp kazanacakları ödülle borçları ödeyecekleri düşünür.
TÜRKİYE GİBİ BİR TAKIM
Senaryosu tıkır tıkır işleyen, Emre Şahin'in 40'tan aşina olduğumuz olduğu o farklı, daha ziyade belgeselvari sinematografisiyle dinamik ve seyir keyfi yüksek olan filmdeki kurulan takım günümüz Türkiye'sinin bir prototipi gibi. Muhafazakârı, Kürdü, Kemalisti, kadını, zengini, fakiri her kesimden ve görüşten insan var takımda. Önce kısa bir çatışma yaşasalar da takım olmayı öğreniyorlar. Herkesin üzerinde anlaştığı ortak değer olarak pilav üstü kuruyu takımın adı yapma fikri çok iyi bulunmuş. Ayrıca rakiplerinin kimi takım adları var ki onlar da en az pilav üstü kuru kadar yaratıcı. Maç sahneleri de iyi çekilmiş durumda. Ayrıca günümüzde müteahhitlerin mafyatik insanlarla ilişkilerini de iyi resmediyor. Fırat Tanış başta olmak üzere Yağız Can Konyalı ve Mehmet Özgür iyi oynuyorlar. Lakin filmin yıldızı Afrikalı bir göçmeni canlandıran futbolcu Pascal Nouma. Özellikle onun üzerinden Festus Okey göndermesi incelikli ve yerinde. İnan Temelkuran'ın Emre Şahin ile birlikte senaryosunu yazdığı film futbol ve mahalle sevgisini iyi bir potada eritip, derdini coşkulu bir şekilde anlatan bir film. Sinematografik olarak belki Yeşilçam'a uzak ama ruhen Yeşilçam'a sırtını dayayan bir yanı var. Umuda tutunması, o Yeşilçam iyimserliğini bize hatırlatması, ortak yaşamanın mümkün olduğu duygusunu vermesi, mücadele ruhunu aşılaması, takım olmanın önemine vurgu yapması açısından son dönemde izlediğimiz en iyi yerli popüler filmlerinden biri olduğunu belirtmek gerek. Ayrıca Takım: Mahalle Aşkı, futbolu konu alan filmler arasındaysa sinemamızda Dar Alanda Kısa Paslaşmalar'dan sonra akla gelen bir film olacaktır.