Irkçılara inat yeteneğiyle zirvede

Bu hafta moda dünyasında en çok konuşulan konu Balmain'in kreatif direktörü Olivier Rousteing'in 30'uncu yaş günü partisiydi. Fransız tasarımcının, Hollywood'da düzenlediği partide sinemanın, müzik dünyasının ve podyumların neredeyse tüm ünlü isimleri vardı. Balmain modaevi lüksün, gösterişin, Fransız asaletinin en önemli temsilcilerinden biri. Öyleki markanın her hangi bir ürününü taşımak trendy görünmenin olmazsa olmazı gibi. Bütün bunların üzerine modaevinin kreatif direktörü Rousteing'in popülaritesi markayı ayrı bir kulvara, çok iddialı bir pozisyona taşıdı. Rousteing'in tüm tasarımcılar arasından sıyrılmasını sağlayan keskin ve seksi çizgileri her kadının rüyalarını süsleyecek türden. Tek bir parça tasarımına sahip olabilmek için on binlerce doları gözden çıkarmaya razı olan kadınlar için H&M'in bu markayla bir kapsül koleksiyon üretmesi belki de bu yüzden bu kadar önemli.
BİR YAŞINDA EVLAT EDİNİLDİ
Balmain demek popüler olmak, genç ve güzel olmak, modadan anlamak, iddialı olmak, seksi olduğunu ve herkesin senden bahsettiğini bilmek demek biraz. Oysa markayı, sosyal medya ve ünlülerden oluşan takipçileri sayesinde dünyanın en etkili modaevlerinden biri haline getiren Rousteing'in hayatı hiç de şu an bize kurdurduğu hayaller gibi başlamadı. Modanın yeni dehası ve yetenekli prensi olarak anılan Rousteing, 1986 yılında Fransa'nın Bordeaux şehrinde doğdu. Paris'e göre ırk, din ve sosyal sınıfla ilgili her detayın çok daha muhafazakar bir şekilde korunduğu bu Fransız şehrinde evlat edinilmiş bir siyahi olmak Rousteing'in hayata ve modaya olan bakışını da etkiledi. Onu evlat edinen ve attığı her adımda destek olan aile, Rousteing'in avukat olmasını istiyordu. Futbol oynayan ve kuzenleriyle sokakta kavga edip zaman geçiren Rousteing ailesinin arzunu yerine getirmek için gerçekten de hukuk fakültesine kayıt oldu. Ancak hukuk serüveni bir ayın ardından tarihe gömüldü. Tasarımcı o günleri "Eminim iyi bir avukat olabilirdim. Ancak bunun benim için uygun olmadığını çok iyi biliyordum. Ben de beni mutlu edecek yeni bir yola adıma attım" diyerek anlatıyor. Ailesini ikna ettikten sonra Rousteing, Paris'e ESMOD'da moda okumaya gitti. Ancak o günler onun için pek de gülümseyerek anılacak günler değildi. Rousteing o günleri şöyle anlatıyor: "Siyahi olduğum için Bordeaux'da okula gittiğim ilk andan itibaren hakaret edildi. Okul zordu. Ancak o günler bile ESMOD'dakiler kadar kötü değilmiş. Öğretmenler bize bir hiçmişiz gibi davranıyordu. Sürekli bizi aşağılıyor, bizden bir şey olmasının imkansız olduğunu resmen beynimize kazıyorlardı. Bize markette satılan sutyenleri tasarlayan bir tasarımcı olacağımızı söylüyorlardı. Cidden korkunçtu. Ailem o korkunç okula çok para verdiği için kendimi zorlayarak eğitimimi sürdürdüm."
KULÜPLERDE DANSÇI OLDU
18 yaşında Rousteing Paris'ten İtalya'nın başkenti Roma'ya geçti. Roberto Cavalli'de bir staj ayarlamıştı. Çok heyecanlı günler onu bekliyordu. Ancak bu şehirde istediği gibi yaşayabilmesi için paraya ihtiyacı vardı. Rousteing bu yüzden kulüplerde dansçı olarak çalışmaya başladı. Beş yılın ardından Rousteing, markanın tasarımcılarından biri olmuştu. 2009 yılında da Balmain'e geçti. Christophe Decarnin'in ekibine girdi. Sonunda da kadın tasarım ekibinin baş tasarımcısı oldu. Decarnin'in markadan ayrılmasından sonra henüz 25 yaşındayken Balmain'in kreatif direktörü olarak görevlendirildi. Rousteing'nin markanın kreatif direktörü olmasına sert tepki gösterenler oldu. Ancak belki de en acı ve ırkçı olanı "Siyahi bir tasarımcı bir Fransız modaevinin başına geçti" diyenlerinkiydi. Irkçılıkla karşı karşıya her kalışı Rousteing'nin daha da güçlenmesini sağladı.
IRKÇI MODA ENDÜSTRİSİ

Her ırkın farklı bir güzelliği olduğuna inanan Rousteing'nin kampanyalarında farklı ırktan manken ve şöhretleri kullanması bir rastlantı değil. Belki de bu yüzden siyahi kültürün daha etkili olduğu Amerika'da bu kadar başarılı Rousteing. Belki de bu yüzden doğumgünü kutlamasını bile Fransa'da değil Amerika'da yapmayı tercih ediyor. Genç bir yaşta bu kadar büyük bir kitleyi peşinde sürükleyen Rousteing "İşim benim hayatım. Hayal kurmayı seviyorum. Hayal kurmayı bıraktığımda da modayı bırakacağım" diyor.