Ormandaki küçük kız büyüdü
Karanlık müziğiyle seyirciyi hipnotize eden Zola Jesus ikinci kez İstanbul'da. Salon İKSV'de konser verecek olan müzisyen "İlk gelişimde seyirciyle güçlü bir bağ kurduğumu hissettim" diyor
- Seyirci üzerindeki hipnotize edici gücünüzün farkında mısınız?
- Farkında değilim. Ama sahnede o sırada ben de aynı şeyleri hissediyordum büyük olasılıkla.
- Sahne size dar geldi o gece...
- Kırsal bir bölgede uçsuz bucaksız, açıklık bir alanda büyümek size çok fazla özgürlük sağlıyor. Bu alışkanlığı bırakmak kolay değil.
- İstanbul'a ilk gelişinizle ilgili aklına neler kazındı?
- Seyirciyle güçlü bir bağ kurduğumu hissettim. Şehirde bir süreliğine amaçsızca dolaşma fırsatım da olmuştu. Rakınızı hatırlıyorum bir de. Kısa bir süre kaldım, bu yüzden hatıralarım neredeyse rüya gibi...
- Konserlere nasıl hazırlanıyorsunuz? Ritüelleriniz var mı?
- Yabancı bir yerde evimdeymişim gibi hissetmek istediğimde, bu hissi yaratmak için tütsü yaktığım oluyor. Eğer gerginsem sahneye çıkmadan önce agresif müzikler dinlemeyi tercih ediyorum. Black metal, noise, grind core gibi türler... Bu müzikler kafamı temizleyip enerjime odaklanmamı sağlıyor.
- Şarkı sözü yazmak, turneye çıkmak, konser vermek... İçlerinden birini seçmek zorunda kalsaydınız kararınız ne olurdu?
-Yazmakla konser vermek arasında kalmış durumdayım. Sanırım ikisine de ihtiyacım var. Yazmak, kendi başınıza kalmanızı ve içinizdeki derinliklere ulaşmanızı sağlıyor. Konser vermek ise o derinde, için için yanan ateşi dışa vurmanıza yardımcı oluyor.
- Son albümünüzü izole bir adada kaydettiniz. Seçiminizde neler etkili oldu? Kayıt dışında zamanınızı nasıl geçirdiniz?
- Rastgele bir seçimdi. Los Angeles'ta yaşıyorum. Haritaya baktım ve gitmek istediğim yerin Vashon adası olduğuna karar verdim. Neredeyse her gün sabah sekizden gece ikiye kadar stüdyoda çalıştım. Boş zamanlarımda film izledim, okudum, yürüyüş yaptım.
- Şarkılarınızı yazarken nasıl bir atmosfere ihtiyacınız oluyor?
- Yalnız olmak kesinlikle çok yardımcı oluyor. Dünya üzerindeki tek kişi gibi hissetmek... Çevrenizde olup bitenlerden haberdar olduğunuzda, yaratmak için size gerekli olan mahremiyeti sağlamada zorluk yaşıyorsunuz.
- Hangisi daha zor? Şehirde mi yoksa ormanda mı hayatta kalmak?
- Ormanda hayatta kalmak daha zor ama aynı zamanda daha direkt. Ben ormanda hayatta kalmak için verilen dolaysız mücadeleyi seviyorum. Şehirde insan, internet toplumunun darmaduman, çapraşık ilişkilerinin bir parçası oluyor. Bu da hayatta kalmayı, yaşamayı daha çetrefilli hale getiriyor.
EN SON HABERLER
- 1 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 2 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 3 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler
- 4 Yelkovan kuşlarının peşi sıra
- 5 Üstümüz başımız leopar
- 6 Bu oyunun seyircileri, cesaretli insanlar
- 7 Zamanın ötesinde bir albüm
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sınırları koruyalım
- 10 Dümdüz bir karın, incecik beden için bahar diyeti kılavuzu