Son Güncelleme: Cuma 13.11.2015
İstanbul'un yeni yıldızı: Topağacı
Topağacı sokaklarında gün geçmiyor ki yeni bir mekan açılmasın. Üstelik bu ufacık kafelerin hepsinin özel bir konsepti ve iddiası var. Şimdi ufacık bir alanda onlarca mekan sunan Topağacı'nı keşfe çıkmanın tam zamanı
BÜYÜK MARKALAR YER ARIYOR
Semtteki Arnavut kaldırımlı sokaklarda adım atarken neredeyse her köşe başından bir mekan karşınıza çıkıyor. Ufacık dükkanlar organik ev yemekleri yapan kafelere, barlara ve hatta fine dining restoranlara dönüşmüş durumda. Butikler, ekmekçiler ve caz kulüpler de cabası... Semtteki emlakçılar da harıl harıl çalışıyor ve bazı eski dükkan sahiplerini devretmek için ikna etmeye çalışıyor. Çünkü büyük gruplar da gözünü Topağacı'na dikmiş durumda. Örneğin Köşebaşı ve Çeşme'den tanıdığımız bar Ayı Bar burada mekan bakıyor. Kısacası önümüzdeki günlerde semt daha da hareketleneceğe benziyor. Zaten çok değil, yalnızca 15 gün içinde yeni bir waffle dükkanı kepenklerini açacak. Eskiden sadece sakinlerinin gittiği kafeleri şimdilerde Etiler, Cihangir müşterisi dolduruyor. Şimdi semtin bir havasını koklayalım ve nereleri açılmış bir göz atalım...
İLK GÖZ AĞRISI : MAHALE
Lal Dedeoğlu'nun semt konusunda bir trendsetter olduğunu kabul etmek lazım. Topağacı'nı ilk keşfeden ve Mahalle'yi semte kazandıran o olmuştu. Topağacı'nda kaldırıma atılmış mavi renkteki masalar hemen dikkat çekiyor. Mahalle ilk açıldığı zamanlar 'mahalle barı' konseptinin de tüm şehirde yayılmasına neden olmuştu. Güne kahvaltı servisiyle başlayan mekanda sosisli patatesli röşti (14 TL), yumurtalı ekmek (12 TL) gibi lezzetler öne çıkıyor. Kadınlar en çok kepekli spagetti (18 TL), panzanella salatası (16 TL) gibi light seçenekleri tercih ediyor.
HEM RESTORAN HEM CAZ KULÜP
Semtin ikinci sakiniyse tam meydanın ortasında hemen dikkat çeken Divine. İki katlı mekanın dışarıya attığı masalarda otururken kendinizi parkta hissediyorsunuz. Mekanın müdavimleri arasında sanatçılar, yönetmenler, reklamcılar çoğunlukta. Menüsü Akdeniz mutfağı... Yabancı lezzetler kadar yerliler de dikkat çekiyor. Örneğin İzmir'in pişisi menünün sevilenlerinden. Her zevke uygun bir şeyler bulmak mümkün.
KAHVENİN YENİ ADRESİ
Şakayık Sokak'ta hizmet veren MOC İstanbul (Ministry of Coffee) çok iyi kavrulmuş kahve içeceğiniz bir adres. Zaten kısa zamanda o kadar tuttu ki çok yakında semtte ikinci şubesi açılacak. Kafede 12 ülkeden getirilen yeşil kahve çekirdekleri kavruluyor ve ortaya gerçekten de muhteşem bir sonuç çıkıyor. Mekan, bilgisayarınızı alıp saatlerce çalışabileceğiniz rahatlıkta. Bu arada kahve çeşitlerinin fiyatları 6.5-10 TL arasında değişiyor.
400 DERECE PİZZA
Topağacı'ndaki mekanların şüphesiz ortak özelliği, hepsi işinin ehli, iyi yemekten, iyi servisten anlayan kişiler tarafından açılması. İşte pizzaseverler için bir vaha niteliği taşıyan ve keşfedilmesi mutlak olan bir mekan daha: 400 Derece. Burada 400 derecede pişen pizzaların formülü tam altı ayda bulunmuş. Sonuç işe oldukça başarılı. Menüde 21 farklı pizza çeşidi var. Dilerseniz kendi pizzanızı kendiniz de yaratabilirsiniz. Tiramisu da en az pizza kadar başarılı.
YEMEK , MODA VE SANAT
Şakayık Sokak'ta mutlaka keşfedilmesi gereken mekanlardan biri de adını birleşme kelimesinden alan Union 22... Dekorasyonu oldukça rahat, içeride kocaman kanepeler hemen dikkat çekiyor. Içeriye adım atar atmaz karsınıza çıkan büyük masa ise favori yeri. Mekanı birçok kisi bar olarak düsünse de kahvaltı seçenekleri epey iddialı. Pancake'ler, eggs Benedict, granola, ev tipi kahvaltı tabagı gibi onlarca farklı kahvaltı çesidi var. Burası aynı zamanda da bir tasarım butik. Içeride Ufuk Onur Tapan'ın butigi var ve burada moda tasarımcısı arkadaslarının tasarımları satılıyor. Ürün seçimi yaparken diger taraftan da sürekli olarak degisen fotograf sergilerini inceleyebilirsiniz.
FRANSIZ LEZZETİ BURADA
Topagacı'nın en dikkat çeken mekanlarından biri de Kruvasan... Kruvasanları ve kisleriyle istah kabartan bu mekanın sahibi Hünkar Lokantaları'nın sahibi Ügümü ailesinin genç ferdi Ufuk Ügümü. Önce Italya'da ardından Madrid'te Cordon Blue'da egitim gören Ügümü, "Bir gelen bir daha gelsin, her gelen memnun ayrılsın" mantıgıyla mekanı açmıs. Menüde her gün taze olarak hazırlanan kuruvasanlar, kisler, tatlılar var. Sabah saat 07.00'da vitrine dizilen hamur islerini görüp de içeri girmemek zaten olmuyor. Çedarlı kuruvasanını bir tadan mutlaka bir daha yemek için buraya geliyor. Beyaz ya da bitter çikolata ile hazırlanan profiterolleri de basarılı.
KREP VE GALET SEVENLER İÇİN
Semtin en yeni sakinlerinden olan Sixtybeans ise krep ve galet düskünleri için bulunmaz bir mekan. Bu arada galet nedir bilmeyenler için krep hamuruna benzeyen ama karabugdaydan yapılan ve daha saglıklı bir hamur oldugu bilgisini de yeniden paylasmıs olayım. Rokfor peynirli ve ıspanaklı çesidini mutlaka denemelisiniz.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler