Cumartesi 13.02.2016

Sultanlar gibi yemek yiyin

Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Osmanlı sanatının zarif detaylarını yorumlayarak iddialı bir mutfak koleksiyonu hazırladı. Uzmanların tasarımlarıyla sofrada kendinizi sultanlar gibi hissedeceksiniz

Osmanlı kültürünün zarif çizgileri, yüzlerce yıl sonra bile sayısız çalışmaya ilham kaynağı oluyor. Bunun son örneği de Bernardo… Marka kısa süre önce sanat tarihçisi Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve sanat tarihçisi yazar Prof. Dr. Gül İrepoğlu danışmanlığında Aşk-ı Osmani isimli yeni koleksiyonunu müşterilerinin beğenisine sundu. Yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın ürünü olan ve 200 parça ürünü bünyesinde bulunduran bu koleksiyonun en büyük özelliğiyse gündelik kullandığımız mutfak eşyalarının Osmanlı ruhu ve Osmanlı motifleriyle birleşmiş olması. Yüzlerce yıllık saray mutfak ürünlerinin bire bir benzerini yapmak yerine, Osmanlı renk ve motiflerinden esinlenilerek modern ve günlük hayatta rahatça kullanılabilir ürünlerle hazırlanan koleksiyonla ilgili iki önemli tarih uzmanıyla bir araya geldik…
- Mutfak aksesuvarları ve objeler üzerine yoğunlaşan birçok marka aslında Osmanlı'dan ilham alıyor. Nedir bu koleksiyonun farkı?
- Nurhan Atasoy: Bu koleksiyon kesinlikle bire bir kopyalardan oluşmuyor bu en önemli noktası diyebilirim. Hepimizin bilinçaltına işlemiş Osmanlı dokularının, renklerinin ve motiflerinin ince bir şekilde günümüz ihtiyaç ve tasarımlarına uygun bir şekilde uyarlanmış hali. Yani bir anda evinizde bambaşka bir yüzyıldan gelmiş gibi duran ve asla kullanma yeri bulamayacağınız bir çeşit süs satın almış olmuyorsunuz. Aksine Osmanlı'nın zarif inceliğini yansıtan, zevkini ortaya koyan ancak tamamen bu yüzyıla ait ve kullanılır bir koleksiyon söz konusu.
- Bu tabaklarda yemek yediğimizde, fincanlarda kahve içtiğimizde kendimizi Osmanlı sultanları gibi hissedecek miyiz?
- N. A : Bu koleksiyonla kendinizi Osmanlı sultanları gibi hissedeceksiniz. Ben zevkle kullanıyorum mesela. Özellikle kahve fincanlarıyla sunum yapmak gerçekten çok keyifli.
- Gül İrepoğlu: Bu seriden bir parça aldığınız zaman, Osmanlı soyluları evinize konuk olarak gelmiş gibi hissedeceksiniz. O hava esecek. Bu tekrar ürünlerden oluşan bir koleksiyon kesinlikle değil. Zaten öyle olması da doğru değil. Osmanlı ruhunu vermek, onu yorumlamak ve çağdaş bir sofrada onların kullanılabilir halde olmasını sağlamak.
- Özellikle bire bir kopyalama olmadığının altını çiziyorsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?
- N. A : Kökümüze gitmek çok önemli. Ancak kökümüze gitmek, o dönemin bire bir her şeyini yaşamak değildir. Mesela çadır kültüründen geldik diye, bu gün her şeyi bırakıp çadırda yaşamamızın bir anlamı yok. Onun yerine o dönemin ruhunu zarif bir şekilde günümüze getirmektir asıl olan.

BİLİNÇALTIMIZDA VAR
- Satış grafiği çok iyi gidiyormuş. Osmanlı çizgilerini neden bu kadar çok seviyoruz sizce?
- N. A: Çok normal değil mi? Bizim bilinçaltımızda tüm bu renkler ve motifler zaten var. Kumaşlarımızda, camilerimizde, saraylarımızda… Bizler belki de farkında bile olmadan Osmanlı motifleriyle yoğrulduk. O yüzden o döneme ait gördüğümüz her şey tanıdık ve samimi geliyor.
- Güncel mutfak eşyalarında, Osmanlı motiflerini uygulamak zor muydu?
- G. İ : Özellikle kahve fincanlarında zorlandığımız anlar oldu. Her desen üzerinde haftalarca çalışıldı. Her ürüne her motif uymadı tabii ki. Osmanlı'nın çok kesin bir estetik algısı var. Bundan uzaklaştığınız anda ortaya çirkin şeyler çıkardı.
TARİHİ NOTLAR HAZIRLANDI
- Peki bir markayla iki akademisyenin ortak noktada buluşup anlaşması kolay oldu mu?
- G. İ : Çok uzun toplantılar oldu. Bazen bizim haya l ettiğimiz şeylerin, toplu üretime uygun olmadığını gördük. Bazen onların ilk deneme ürünlerini biz defalarca tekrar düzeltip ince düzenlemelerini yaptık. Tabii ki iki farklı bilginin bir araya gelip kullanılabilir, Osmanlı ruhu taşıyan ve tabii ki fahiş fyiatlara çıkmayıp satılabilir ürünler hazırlaması uzun bir sürecin eseri.
- Koleksiyon hediyelik olarak da çok ilgi görüyor. Bunda sanırım paketlerin içindeki notlar da etkili…
- G. İ : Evet koleksiyonu satın aldığımız zaman paketlerin içinden minik bir not çıkıyor. Neden koleksiyona bu ismi verdiğimizi, tarihçesinde ne olduğunu, motifin tarihçesini görebiliyorsunuz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.