Ruhundaki renklere hayat veriyor

2012 yılının 19 Temmuz'u. İstanbul'da aynı akşam iki konser gerçekleşiyor.
Biri İngiliz müzisyen Morrissey'in, diğeri Tunuslu udi Dhafer Youssef'un.
Arkadaşlarımla seçim yapmakta zorlanıyor ama sonunda Youssef'ta karar kılıyoruz.
Arkeoloji Müzesi'nin bahçesinde Youssef'un sesinde kaybolurken hepimiz mutlu ve mesuduz. Bir yandan da konser için bu etkileyici bahçenin seçilmesinin ne kadar isabetli bir karar olduğunu düşünüyoruz...
Kapadokya'da bu yıl ikincisi gerçekleşecek Cappadox festivalinin geçen günlerde açıklanan müzik programında Youssef'un ismini görünce bir kez daha 2012 yılındakine benzer bir heyecan duydum.
Önce Kapadokya, Uçhisar Kale gözümün önüne geldi, sonra yüzlerce yıllık Bezirhane, Göreme Perili Ozanlar Vadisi... İnsanın algılarıyla oynayan bu mekanlarda Youssef'u izlemenin ne kadar özel bir deneyim olacağını hayal ettim... Ve 19-22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek festival için şimdiden gün saymaya başladım...
KENDİ UDUNU YAPIYOR
1970'lerde Tunus'ta küçük bir sahil kasabası. Dhafer Youssef henüz küçücük bir çocuk. Kumsalda dolaşıp bulduklarını bir köşeye yığıyor. Yırtık bir balıkçı ağı, birkaç tane boş konserve kutusu, bisiklet tekerleği telleri... Kafasında ise tek bir şey var, müzik yapmak. Ama kendisine ve yedi kardeşine bakmak, onların karnını doyurmak zorunda olan babasından bir şey istemeyi aklının ucundan bile geçirmiyor.
Bulduklarıyla kendi udunu kendi yapıyor. Ve yıllar sonra ilk gerçek udunu ise düğünlerde şarkı söyleyerek kazandığı parayla alıyor.
Ailesi ve yakınları "Tanrı sana ses vermiş. Şarkı söylemelisin" deseler de onun enstrümanına olan tutkusu ağır basıyor.
20'li yaşlarda müzik okumaya Viyana'ya giden Youssef hayatını devam ettirebilmek için bulaşıkçılıktan garsonluğa birçok işte çalışmak zorunda kalıyor. Ama bu sırada çok sayıda müzisyenle tanışıyor, müziğini yapma, dinletme fırsatı buluyor. Kendi deyimiyle "ruhundaki renkleri ortaya çıkarıyor, onlara hayat veriyor." İlk albümü Malak'ı 1999'da Viyana'da yayınlıyor.
Sufi geleneği, caz, Arap lirizmi, Akdeniz sıcaklığı... Bugüne kadar yedi stüdyo albümü yayınlayan, dünyaca ünlü birçok müzisyenle işbirliklerine imza atan Dhafer Youssef'un müziğini anlamak için bu kelimeleri birleştirmek yeterli.
Bir müzik eleştirmenin dediği gibi o, 'savaşları durdurabilecek' bir sese sahip.
BRİTNEY ACELEYE GETİRMEK İSTEMİYOR
90'ların ünlü pop yıldızı 34 yaşındaki Britney Spears, V Magazine'in 100. sayısına kapak olunca bir anda gündemin ilk sıralarında yerleşti. Kendisinin ne kadar formda, fotoğrafların ise ne kadar çarpıcı olduğu konuşuldu. Ama bizim dikkatimizi çeken, yeni albümüyle ilgili açıklamalar oldu. Spears, dokuzuncu stüdyo albümünün çıkış tarihi konusunda net bir şey söylemese de "Ortaya çıkan işten gurur duyuyorum. Çok farklı oldu. Asla tahmin edemezsiniz. Ama aceleye getirmek istemiyorum. Her şeyin doğru olmasını istiyorum" diyor. Spears'ın çalıştığı şarkı sözü yazarları arasında Ian Kirkpatrick, Simon Wilcox ve Chantal Kreviazuk bulunuyor.