Kahvaltıya buyurun!

Sokak girişinde "Buyurun kahvaltıya!" diyor bir garson, ardından bir diğeri daha davet ediyor. Masalar hafta içi olmasına rağmen dolu. Kahvaltı keyfine sohbet eşlik ediyor; her bir masadan muhabbetin sımsıcak sesi kulağa çalınıyor. Hoşsohbetin yeşerdiği, dostlukların doğduğu, müdavimlerin oluştuğu bu yer Beşiktaş kahvaltıcılar sokağı. Beşiktaş Çarşı'da kime sorsanız kahvaltıcılar sokağını gösterir size. Sokak aralarında adım başı yeni kahvaltı dükkanları da açılıyor. Her birinin müdavimleri oluşmuş. Hafta sonları kuyruklar oluşuyor. İstanbul'un ilçelerinden, şehir dışından hatta yurt dışından sırf kahvaltı keyfi için buraya gelenler dahi var. En çok da üniversite öğrencileri rağbet gösteriyor. Anlayacağınız Beşiktaş kahvaltıcılar sokağı İstanbul'un kahvaltı kültürünün merkezi artık. Son üç yılda ise büyük bir gelişim kat etmiş; 36 kahvaltı dükkanı açılmış. Müdavimlerinden Ayça Eryılmaz buranın trend olmasını sokaktaki samimi ortama bağlıyor: "Hem öğrenciler için uygun hem de aileler için. İstanbul'un kalbi Beşiktaş, Beşiktaş'ın kalbi de muhabbetin şenlendiği kahvaltıcılar sokağı"diyor. Bir diğer müdavim Kıymet Komaç ise "Buranın dokusu bozulmamış, Beşiktaş'ın ruhunu yansıtıyor. Samimi bir ortamda muhabbet ede ede keyifle kahvaltı yapılabiliyor. Bir de öğrencilerin buraya daha çok gelmesi gençlik aşılıyor insana. Ailece hep geliriz!" diyor.
İNGİLTERE'DEN GELENLER VAR
Bu sokakta kahvaltı zincirinin başlaması yıllar öncesine dayanıyor. Eskiciler sokağı olarak anılan sokakta ilk kahvaltıcıyı Erzincanlı Şah İsmail Çakmak 2002'de açmış. Dükkanın adını da Çakmak koymuş. Önceleri 'Ara sokakta kahvaltıcı açılır mı?' diye yadırganmış. Çakmak çoğu ürünü Erzincan'dan getirtiyor; kavurma, tulum peyniri ve bal gibi. Burada kahvaltı 12 TL. Mekanın sıkı müdavimleri var. Öğrencilik yıllarında gidenler şimdi çocuklarıyla birlikte gidiyor. Müşterilerde ikinci nesil doğuyor. Mekanın sahibi, İngiltere'den günübirlik gelenlerin bile olduğunu söylüyor. Zaten kahvaltıcılara bakınca turistlerin de çoktan burayı keşfettiğini görüyoruz. Dört üniversite öğrencisinin masasına konuk oluyoruz. Beykent Üniversitesi öğrencisi Mete Deran beş yıldır buranın müdavimi. Sokağın gençler için buluşma noktası, sosyalleşme alanı olduğunu söylüyor. "Burayı duyan geliyor, her yıl da yeni yeni müdavimler oluşuyor. Bu sokak biz gençler için tam bir sosyalleşme noktası oldu. Burada tanışıp arkadaş olan, dostluklar kuranlar da var. Hatta kız arkadaşımla burada tanıştık" deyip gülüyor.
FOTOĞRAFTA KENDİNİ GÖSTER, KAHVEYİ KAP!
Doğma büyüme Beşiktaşlı olan Saim Özgen'in, iki yıl önce açtığı mekanına barış, dostluk ve muhabbet olsun diye Zeytindalı ismini vermiş. Hafta sonları kalabalıktan kuyruk oluşuyormuş. Zeytin İzmir'den, peynirler ise Silivri'den geliyor. Tüm ürünler organik. Öğrenci kahvaltı tabağı 15 TL. İki kişilik serpme kahvaltı ise 48 TL. Mekan en çok sütle yoğrulup yapılan pişisiyle ünlü. Zeytindalı'nın iç mekanında ise duvarlar fotoğraflarla dolu. Ögen, "Gelenlerin izinlerini alarak fotoğraflarını çekip, duvara asıyorum. Bir gelenek oluştu. Hafta içi gelip 'Bu benim!' dediğinde kahve ikram ediyoruz. Çünkü gelenleri müşterimiz olarak görmüyoruz, artık dostlarımız, ahbabımız onlar" diyor.
HADİ ABLANIN YERİNE GİDELİM
Nilgün Yurtbulmuş'un Fiskos Kafesi de sokağın eskilerinden. Gençler arasında 'Hadi ablanın yerine gidelim' diyenler çok. Zamanla 'annenin yeri' de denmeye başlanmış. Hatta kahvaltıya gelen gençlerin anneleri de çocuklarının nerede kahvaltı yaptığını merak edip buraya gelmeye başlamışlar. Saat 18.00'de bile kahvaltı servisi var. Kahvaltı tabağı 7,5, serpme kahvaltı ise 30 TL.
42 ÇEŞİT REÇELİ VAR
Reçel Türevleri adlı mekan sokağın en eskilerinden. Yedi yıl önce Türev Uludağ tarafından açılan mekanda satılan reçelleri annesi Adana'daki atölyede üretiyor. Şu an 42 çeşit reçel var. Reçellerin ünü kulaktan kulağa yayılmış. Burada çalışan Arsen Karanfiloğlu, "Reçeller ve kahvaltı için Türkiye'nin dört bir köşesinden gelenler var. Ayrıca ürünlerimizi dışarıya da satıyoruz. Mevsimine göre yapıldığı içi reçellerde katkı maddesi yok" diyor. Oyuncu Emir Çubukçu ise mekânın müdavimlerinden. "Üniversitede okurken hep gelirdik. Burası kulaktan kulağa yayıldı. Hepsi ev yapımı olduğu için arkadaşlarımda farklı reçelleri denemek için geliyor. Ama özellikle limon, mandalina ve portakal reçellerini çok seviyorum. Kahvaltıda güzel oluyor" diyor. Mekanda en merak edilen reçelin ise kırmızı biber reçeli olduğunu söylüyor Karanfiloğlu: "Çünkü ilk başta tadı tatlı geliyor, daha sonra acı damağa yayılıyor. Ama farklı reçeller denemek isteyenlere biber reçelini tavsiye ediyorum" diyor.
PİŞİ DOSTLUKLARI KURULUYOR
Özge Peştamalcı beş yıl önce kardeşi Özgür Peştamalcı ile birlikte burayı açmaya karar vermiş: "Arkadaşlarımıza evde hep pişi yapardık. Sonra 'Neden pişi yapıp satmayalım?' diye düşündük. Beşiktaş'ta da pişi yapan kimse yoktu. Yeni bir fikirdi. Mekanın adını da Pişi koyduk." Talep olunca ikinci şubelerini de bir ay önce Moda'da açmışlar. Dokuz çeşit pişi yapılıyor. Bir sepette beş pişi bulunuyor, fiyatı 7 TL. Peynirli pişi 8 TL, sucuklu, sosisli 10 TL. Kıymalı, mantarlı, salamlı pişinin yanında bir de çikolatalı pişi var. Kahvaltılarda tabaklar üç çeşit. Büyük kahvaltı tabağı 18 TL. Pişi tabağı ve serpme kahvaltı ise kişi başı 15 TL.
KAHVALTIYA ÇOK PARA VERMENİZE GEREK YOK!
Cafe Faruk ilk açılan yerlerden. Müdavimleri çokça. Mekanın full menemeni meşhur. Kaşarlı, pastırmalı ve patatesli gözleme ve çikolatalı pişi de çok talep görenlerden. Faruk Yılmaz'ın 11 yıl önce açtığı Cafe Faruk'un müdavimleri artınca iki dükkân daha açılmış. Mekanın işletme müdürü İsmail Eker, kahvaltı keyfinin bu kadar yayılmasının nedenini şöyle anlatıyor: "Kahvaltı kültürü hepimiz için önemli. Eskiden kahvaltı için ciddi paralar ödenir, lüks yerlere gidilirdi. Beşiktaş kahvaltıcılar sokağında fiyatlar uygun tutulduğu için öğrencilerin yeri oldu, müdavimler oluştu. Kahvaltı bir keyif işidir. Bu sokak bu keyfi sunuyor. Kahvaltıya çok para vermenize gerek yok."
MIHLAMA İÇİN PEYNİREKMEK
Sokaktaki potansiyeli görünce üç arkadaş Mehmet Günhan (işletmeci) Ünal Kaya (avukat) Haydar Yıldız (dansçı) kolları sıvamış, iki yıl önce Peynirekmek ismindeki kahvaltı mekanını açmışlar. Müşterilerine çeşit çeşit menemenler, sahanda yumurta ve omletler, krepler, ıspanaklı ve patatesli gözlemeler ve paçanga gibi çeşitler sunuyor. En ucuz kahvaltı tabağı 8 TL, iki kişilik serpme kahvaltı ise 38 TL tutuyor. Mekanda çalışan Merve Ulaşkın "Burada dostluklar da oluşuyor. İnsanlar yan yana masalarda olsalar da birbiriyle kaynaşıyor, ahbap oluyor. Güler yüzlü ve samimi bir ortam oluştu. Müşterilerimiz arasında turistler de çok fazla" diyor.
SOKAĞIN ÜNÜ İSTANBUL'UN SINIRLARINI AŞTI
Beşiktaş'ta kahvaltıcılar rağbet görünce matbaa dükkanını kapatan Burak Köse üç yıl önce Bikahvaltı'yı açmış. Köse buranın gördüğü ilgiyi ortamların samimiyetine bağlıyor: "İnsanlar huzurlu bir şekilde kahvaltısını yaparak muhabbet ve sohbet eşliğinde, iyi bir ortamda vakit geçiriyor. Müdavimler de çok. Ünü de başını alıp gitti. Artık İstanbul ilçelerinden, şehir dışından, yurt dışından bile gelenler oluyor; ağırlıklı olarak hafta içi öğrenciler geliyor." Standart kahvaltı tabağı 14 TL, serpme kahvaltı tabağı ise iki kişilik 35 TL. Gözleme, menemen, omlet çeşitleri yanı sıra Erzincan'dan tulum peynir, Balıkesir Gönen'den beyaz peynir, Adapazarı'ndan da tel peynir getiriliyor.