Karadeniz lezzetlerinin rotası
Karadeniz’in önemli iki kenti Rize ve Trabzon’un yöresel lezzetlerini şef Ömür Akkor’un rotasıyla keşfettik. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’de yer verdiği tek tarif olan hamsi pilakiyi de deneyimlediğimiz gezimize, bölgenin doğası da tüm güzelliğiyle eşlik etti
KADINA EMANET
Karadeniz'e gitmek üzere yola koyulmadan önce bölgenin yağışlı ve serin havası nedeniyle yanımıza kalın giysiler almamız için uyarıldık. Ancak Karadeniz'in havası da, insanı gibi sürprizlerle doluydu. Sıcaklık, temmuz ayını aratmıyordu. Bize de bu doğa ve havanın tadını çıkarmak kaldı. Muhlamalı, Laz börekli, hamsili lezzet rotamıza, zirvesi karlı Kaçkar Dağları heybetiyle, Fırtına Deresi hırçınlığıyla, mor renkli orman gülü de güzelliğiyle eşlik etti. İlk durağımız Trabzon. Kadınlar Pazarı'ndan başladık. Yeşillikler, çeşit çeşit peynir ve yağlar ile çok sayıda sebze ve bitki tohumları... Trabzonlu kadınlar, yetiştirdikleri ürünleri burada satarak, geçimlerine katkı sağlıyor. Pazardan sonra Rüştü'nün Fırını'na geçtik. 100 yıllık bir fırın. Kapıdan adımınızı atar atmaz bizi buram buram hamur ve ekmek kokusu karşıladı. İlk günden bugüne değişmeyen ocağından, ekşi mayalı ekmek ve pideler art arda tezgâhtaki yerini alıyor. Dördüncü kuşak Yeşim Akıntürk'ün işletmesi ise ayrı bir zenginlik, ayrı bir hava katıyor tarihi fırına.
TARTIYLA PİLAV
Rüştü'nün Fırını'nda pidenin tadına baktıktan sonra istikamet Kalkanoğlu Pilavcısı. Mütevazı lokantada bir ilke şahit olduk. Adaleti sağlamak için pilav burada tartılarak müşterilere servis ediliyor. 150 yılı aşkın sürdürülen bu gelenek, Osmanlı-Rus savaşı döneminden kalmış. Dönemin valisi, askerler için Trabzon'a gelen sarayın pilavcı başı Süleyman Ağa'nın yaptığı pilavı, halkın da yemesi için bir aşevi açılmasını, adil olunması için de, pilavın tartılmasını ister. Sonrasında Süleyman Ağa, Trabzon'a yerleşerek, şimdiki dükkânının olduğu alanda pilavını hoşafla beraber satmaya başlar. Bu mekân, 1856'dan beri aynı mevkide ve pilav tartılarak meraklılarına sunuluyor. Biz de, pilavın ve hoşafın tadına baktık. Oldukça lezzetliydi.
EVLİYA ÇELEBİ'NİN HAMSİ
Sırada, Evliya Çelebi'nin 10 ciltlik Seyahatnamesinde tarifini verdiği hamsili pilaki var. Bu tarifi de, Boztepe'deki Bordo Mavi Balık'ta deneyimliyoruz. Hamsi pilakiyi Evliya Çelebi, şöyle tarif ediyor; "İyice ayıklanan hamsiler onar onar şişlere takılacak. Pırasa, maydanoz, kereviz, soğan, küçük küçük doğranıp tarçın ve karabiber ile karıştırılarak tavanın içine döşenecek. Üzerine hamsiler dizilecek. Sonra Trabzon'un hayat suyuna benzer zeytinyağını döküp orta hararetli ateşte bir saat pişirince sanki nur olup yiyen nur dolu nur olur."
MUHLAMA, LAZ BÖREĞİ, SÜTLAÇ
İçine katılan ürünleri farklı olması nedeniyle Trabzon'da muhlama, Rize'de kuymak deniyor. Yöre insanının demesine göre, kuymak da un daha çok oluyormuş. Söz konusu muhlama ve kuymağın anavatanı olunca, sabah, öğle akşam bu lezzetler sofranızda baş tacı oluyor. Sütlaç, Hamsiköy'de (Trabzon), Laz böreği, ısırgan otlu pazı kavurma, sebzeli hamsi Gülgen Dibi Lokantası (Rize), pide ve döner ise Huzur Lokantası'nda (Rize) yenilebilir. Ayrıca Ortan Köyü'nde Platoda Mola'daki (Rize-Çamlıhemşin) birbirinden lezzetli yöresel lezzetlere de doyamıyorsunuz.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler