Süper sana ne oldu?

Hollywood süper kahraman filmleriyle yıllarca bize, 'ah ne güzel bu süper kahramanlar bizim için her şeyi yapıyor, dünyayı da kurtarıyorlar' fikrini aşıladı . Aslında bu ekol Amerika'nın 'en büyük güç benim' tezinin sinemadaki yansımasıydı. Türlü türlü kahramanlar, nedense hepsi Amerikalı, ortaya çıkarıldı, kimi uzaylılara, kimi dünyayı ele geçirmeye çalışan kötülerle mücadele etti. Kötüler de çoğu zaman zaten ABD'nin düşman bildiği cenahtan çıktı. Ama galiba bir devrin sonuna geldik. Artık süper kahramanların süperliği de sorgulanıyor. Malum fitili Batman v Superman: Adaletin Şafağı ateşlemişti. Süperlerin o kural tanımamazlığı, sorgusuz sualsiz tavırları eleştirilmeye başlanmıştı. Kötülerle mücadele ederken kentleri tarumar etmeleri, kötüleri yenseler bile arkalarında enkaz bırakmaları artık kabul görmüyordu. Hesap verilsin deniliyordu. Bu durum Batman ile Superman'i karşı karşıya getirmişti. Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı çıtayı biraz daha yükseltiyor. Dünya, Yenilmezler üyelerinin Birleşmiş Milletler'in gözetiminde operasyonlara çıkmasını istiyor. Teklif Yenilmezler takımını ikiye bölüyor. Bir kısmı evet öneri mantıklı derken bir kısmı öneriyi reddediyor. Aslında bu teklifin özünde Yenilmezler'in sınırsız güçlerini kontrol altına alma gayesi var. Ki filmde, takımın üyelerinden Vision'ın da açıkladığı gibi süperlerin imkanları ve etki alanları, güçleri arttıkça onlara diş bileyenler de aynı şiddette cevap vermeye çalışıyor. Bu döngü şiddeti artırıyor ve dünyayı daha da yaşanamaz hale geliyor. Tabii bu döngü şiddeti de meşrulaştırıyor. Nihayetinde masum insanları kurtarma çabası masum insanların ölümüne yol açıyor.
EVETÇİLER VE HAYIRCILAR
BM denetimi kabul eden Iron Man ve onun çevresinde toplananlarla, Kaptan Amerika liderliğindeki hayırcı cephe karşı karşıya kalıyor ve anlaşmazlık çatışmaya dönüşüyor. Çünkü hayırcı cephe denetimi kabul etmeyince suçlu konumuna düşüyor ve onları durdurma görevi de evet cephesine veriliyor. Kimi zaman diplomasi kimi zaman bilekler çalışsa da mücadele sert geçiyor. Yaklaşık 2.5 saatlik filmin olay örgüsü gayet tempolu. Senaryo diğer Yenilmezler serisine göre daha olgun. Kaptan Amerika: Kış Askeri filminin yönetmenleri Russo Kardeşler de (Anthony Russo ve Joe Russo) ellerindeki senaryoyu Hollywood standartlarına uygun bir şekilde çekiyor. İttifakların sürekli değiştiği, Siyah Panter/T'Challa gibi yeni kahramanların ortaya çıktığı, daha önce solo filmlerini izlediğimiz Örümcek Adam ve Ant- Man'in dahil olduğu macera aynı kulvarda yüzen Batman v Superman: Adaletin Şafağı'na göre gayet iyi ve tatmin edici. Yani film süperlerin süperliklerinin sorgulanması gerektiğini ikna edici bir şekilde anlatıyor. Ama Hollywood kendi oluşturduğu mitleri neden sorguluyor diye insan sormadan da edemiyor. Cevap acaba ABD, artık tek başına dünyanın süper gücü olmadığını anladığı için olabilir mi? Malum artık tek kutuplu bir dünyada yaşamıyoruz. Yaşanan krizler karşısında ABD tek başına her konuda kendini yetkili hissedemiyor. Eee Hollywood da devletinin bu yeni pozisyona göre kendi ideolojisini dizayn ediyor. Olup biten bu aslında. Ve bunu şık bir ambalaja sarıp bize sunmayı da iyi biliyor!