Evleneceğimizi söyledi ve 72 saat içinde evlendik

Tanem Sivar... 11 yıldır televizyonda. Bu yaz ekranlardan uzak kalacak çünkü tüm yazı evliliğinin tadını çıkararak geçirmeyi planlıyor. Son dönemlerin en romantik evlenme tekliflerinden birini alan ve Avustralya'da çok samimi ve içten bir nikahla dünyaevine giren Sivar ilk kez evliliğini anlattı
- 2015'in en romantik haberlerinden biri sizin evliliğinizdi. Aralık ayında Avustralya'da sürpriz bir şekilde sevgiliniz Edhem Dirvana ile hayatlarınızı birleştirdiniz... Çok şey değişti mi hayatınızda?
- Evliliğimiz öncesi yaklaşık 1.5 yıldır beraberdik. Tüm o süreç boyunca da o benim hayatıma ben de onun hayatına adapte olmuştuk. Ben onun yarışlarını takip ediyordum. O benim çekimlerime geliyordu. Tanıştığımız ve ilişkimizin başladığı dönemde ben rahat hareket edebiliyordum. O esneklik sayesinde ilişkimizin temellerini doğru bir şekilde atabildik.
- Çok büyük şans olmuş o zaman...
- Evet, belki de daha önce tanışsaydık şu anda olduğu gibi sağlam bir şekilde oturtamayabilirdik ilişkimizi. Cidden büyük bir şans oldu. Her şeyin bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Biten işlerin, başlayan işlerin, ilişkilerin...
- Ünlü bir kadınsınız. Zorlandı mı eşiniz hiç?
- Hiç. O da sonuçta kendi alanında şöhretli bir isim. Yelken dünyasında çok ünlü bir isim. O yüzden onun da röportajları, çekimleri oluyor sık sık. Benim işimi de rahatlıkla anlayabiliyor.
- Nerede oturuyorsunuz şu anda?
- Hem İstanbul'daki evimiz var hem de Bozburun'da. Annem Datça'da, Edhem'in annesi de Bozburun'da yaşıyor. Bozburun Yatch Club'ı birlikte işletiyorlar. Yani hayatımızda değişen bir şey olmadı. Birbirimizi bu kadar sevmemizin nedeni bence birbirimizin hayatları.
- Ev döşeme, evlilik hazırlığı gibi şeyler olmadı yani sizin hikayenizde?
- Hayır olmadı. Nişan, gelinlik, isteme gibi klasik şeyler olmadı zaten bizde. Evle ilgili de bir hazırlık yapmadık. Düzenimizi olduğu gibi devam ettirdik. Evliliğimizi hiç yeni şeylere girerek, yeni yorgunluklar yaratarak oluşturmadık. Hayatlarımız ve kişiliklerimiz bir puzzle gibi birbirine uydu. Bu yüzden de çok şanslıyız.
- Bozburun'daki hayatınız nasıl geçiyor?
- Doğayla iç içe olmayı severim ben. Tamamen doğanın içindeyiz. Sadece tekneyle ulaşım var. Ağaçtan limon topluyoruz. Zeytin mevsimi oluyor. Kediler, köpeklerle ilgileniyoruz. Edhem yelkenlisiyle ilgileniyor. Ben yazılarımı yazıyorum, sporumu yapıyorum. Biz bu ilişkiyi güzelleştirdik. Yoksa bence bizim bir farklılığımız, özelliğimiz yok. Ben Yengeç burcu olduğum için biraz duygusal bir insanım. İlgiyi seviyorum. Biraz ihmal edildiğimi düşündüğümde içime çekiliyorum. O da beni yeniden kabuğumdan çıkarmaya çalışıyor. Bu tarz şeyler oluyor aramızda. Aslında ilişkimiz komiklik üzerine kurulu. Bazen özellikle birbirimizi kızdırmak için bir şeyler yapıyoruz, sonra da tatlı tatlı gülüyoruz birbirimize.
- Genç bir çift olarak ilişkinizde en çok neye dikkat ediyorsunuz?
- Kalp kırmıyoruz.
- Sürpriz bir evlilik teklifi aldınız, daha doğrusu Edhem Bey size Avustralya seyahatiniz sırasında evleneceğinizi söyledi ve siz beklenmedik bir şekilde arkadaşlarınızla tatile çıktığınızı sanarken bir anda evlendiniz ve Türkiye'ye evli bir kadın olarak döndünüz...
- Bir aile kurma yolunda ilk adımımızı attık. Gerçekten o kadar büyük bir sürpriz oldu ki benim için. Edhem Sydney'e ulaştığımız gece evlenme teklif etti bana. Evlilik planından bahsederken bir anda şimşekler çakmaya başladı. İnanılmaz yağmur yağdı. Filmlerde olur ya yağmur yağar, kızın göz yaşı yağmura karışır aynen öyle oldu. Evleneceğimizi söyledi ve 72 saat içinde evlendik. Gerçekten çok komikti; bana evleneceğimizi söylüyor, benim beynim hâlâ bir evlilik teklifi olduğunu sanıyor. Cidden çok komikti. Büyük bir sürprizdi.
- Bize biraz detay verebilir misiniz?
- Her şeyi hazırlamıştı. Tüm seromoni 45 dakika sürdü. Aborjinler geldi. Özel bir duman seramonisi yaptı. Bu seramoni kötü gözü, nazarı uzak tutarmış. Bizim adaçayı yakmamız gibi. Sonra yelken kulübünde patates ve hamburger yemeğe gittik. Gelinliğim yoktu. Dünyanın en sade dükkanından beyaz bir elbise aldım. Yola çıkmadan yaklaşık bir ay önce Aslı Filinta, bana "Kaptan sevgilin var. Benim Piri Reis koleksiyonum tam senlik. Senden çok kimseye bu koleksiyonu yakıştırmadım" diyerek üzerinde "Kaptan" yazan beyaz bir üst hediye etti. Elbisenin üzerine de onu giydim. Tabii o t-shirt'ü bikinimin üzerine giyerim diye düşünüyordum, kısmet nikahımmış. Bir makyaj zincirine girdim, orada da makyajımı yaptırdım.
- Aileleriniz bu sürpriz evliliğe nasıl bir tepki verdi?
- Tabii hemen durumdan ailelerimizi haberdar ettik. Asla onları kırıp üzmek istemeyiz. Türkiye'ye adım atar atmaz bizi karşıladılar... Onlar da bize hızlandırılmış bir düğün yaptı. Annem akordeon çalan bir arkadaşını çağırdı. Bir saat içinde takı töreninden, pasta kesimine, aile fotoğraflarına kadar her şeyi olan bir düğün yaptılar bize. Bu yaz da arkadaşlarımız ve ailelerimiz için bir evlilik yemeği vereceğiz.
YEMEK PROGRAMI YAPMAK İSTİYORUM
- Televizyon programınız bitiyor. Sizi nerede izleyeceğiz ileriki günlerde?
- Yaz için çok teklif aldım. Ancak çok yoğun ve haftanın her günü çekim olan işleri kabul etmek istemedim. Sonuçta yeni evliyim ve bu bizim ilk yazımız. Bu yazı sakin geçirmek istedim. Eylül gibi yeni bir projeyle ekranlarda olmayı planlıyorum. Şimdi programda ekrana taşıdığımız sanatçıları, zanaatkarları bir kitaba yansıtacağım. Yeni bir kitabım çıkıyor. Ege rotalarını kaleme aldım. Hayatım İstanbul-Bozburun arasında geçiyor. Çoğunlukla da arabayla seyahat ediyoruz. O kadar çok yer biriktirmişim ki...
- Daha önce bir dizide konuk oyuncu olmuştunuz, var mı oyunculuk hayaliniz?
- Gerçekten de çok isterim. Sekiz bölüm oynamıştım. Çok güzeldi, çok eğlenceliydi. Zaten üniversitede eğitimini de aldığım için çok sevdiğim bir iş.