Cumartesi 04.06.2016

Yüzüksüz savaşçılar!

Fenomen bilgisayar oyunu Warcraft’ın sinema uyarlaması izlenebilir bir epik macera ama fena halde Yüzüklerin Efendisi’ni anımsatıyor!

Bilgisayar oyunlarının sinemaya uyarlanması yeni değil ama eski de değil. Yaklaşık 120 yıllık sinema tarihinin son çeyreğinde ortaya çıkan bir durum. Şimdiye kadar yapılan uyarlamaların sinemada ciddi bir iz bıraktığı pek söylenemez. Ama ilgililerini, yani o uyarlanan oyunun meraklılarını çoğu zaman heyecanlandırdığı da bir gerçek. Zaten uyarlamalardan heyecanlandırmanın ötesinde bir şey beklemek de pek olası değil. Çünkü oyun ve film arasında şöyle bir fark var: Oyunlarda başrolde siz varsınız. Seçtiğiniz karakterin tüm kontrolü sizde. Ama sinemada durum farklı. Seyirci koltuğuna geçiyorsunuz ve edilgen bir konumdasınız. Dolayısıyla oyun ile oyunlardan uyarlanan filmler elma ile armut kadar farklı. Hal böyle olunca oyun uyarlamalarından beklenen, oyunun atmosferini mümkün olduğunca sinemada tekrar yaratabilmek ve bu atmosfer içinde izlenebilir bir hikaye atlatmak!
İNSANLAR İLE ORKLAR KARŞI KARŞIYA
Oyun dünyasının fenomenlerinden Warcraft'ın sinema uyarlaması, Warcraft: İki Dünyanın İlk Karşılaşması bu anlamda başarılı sayılabilir. Oyunun hayranlarından olan senaryoyu da Charles Leavitt ile birlikte yazan yönetmen Duncan Jones, Warcraft oyunun atmosferini sinemaya aktarma da başarılı. Öyle ki birebir sahneler bile yaratmış. Bu atmosferde bize izlenebilir bir hikaye de sunuyor. Film temelde insanlarla orklar arasındaki mücadeleyi anlatıyor. Ama ne insanların tarafını ne de orkların tarafını tutuyor. Güç ve iktidar hırsının (hem insanlarda hem de orklarda bu hırsa kapılmış olanlar var) iki ırkı karşı karşıya getirmesini ve bu durumu anlayıp savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı çıkanların öyküsü aslında film. Orklar, insanlar, birkaç kez gözükseler de cüceler, kahraman krallar, onurlu savaşçılar, büyücüler, canavarlar, fantastik bir dünya, epik bir macera derken Warcraft fena halde Yüzüklerin Efendisi'ni hatırlatıyor. Filmin (oyunun da diyebiliriz) bu seriye isteyerek ya da istemeyerek öykündüğü belli. Oyunu bilemem ama film için şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Peter Jackson, Yüzüklerin Efendisi serisinde epik sinema anlatımını, adeta yeniden revize edip önümüze koyduğunda aslında bu tür filmler için çıtayı oldukça yukarı taşımıştı. (Ki Hobbit serisinde bu çıtayı kendisi bile aşamadı.)
MERAKLILARI MEMNUN OLUR AMA!
Warcraft: İki Dünyanın İlk Karşılaşması da bu çıtayı aşamıyor hatta bu çıtanın yanına bile yaklaşamıyor. Film, aksiyon odaklı fantastik bir epik macera ortaya koymaya çalışırken, esaslı karakterler yaratmayı, onların motivasyonlarını incelikli bir şekilde anlatmayı, dramatik unsurları es geçmişe benziyor. Hal böyle olunca mesela oyunun meraklıları olmayanlar için film bir nevi Yüzüklerin Efendisi 'replikası' gibi duruyor. Ama ya oyunun meraklıları derseniz! Galiba onları memnun edecektir diye düşünüyorum. Lakin Warcraft'ın da sadece oyunun meraklıları için çekilmediğini ve netice de bir film olduğunu unutmamak istiyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.