Cumartesi 25.06.2016

Kurtuluş Günü copy paste!

Kurtuluş Günü, bilim kurgu aksiyon gibi görünse de tam bir propaganda filmiydi. ABD başkanı dünyayı kurtarıyordu! Roland Emmerich, 20 yıl sonra adeta aynı filmi çekmiş

Soğuk Savaş bitmiş, ABD dünyanın jandarmalığına soyunmuş ve küreselleşme nidaları atılmaya başlanmış... Böyle bir zamanda, 1996'da karşımıza çıktı Kurtuluş Günü/Independence Day. Uzaylıların dünyayı istila etmeye çalışmasını ve insanlığın da buna kahramanca direnmesini anlatan filmin, efektleri, atmosferi, aksiyon sahneleri o dönem için üst düzeydi. Ama buram buram da propaganda filmiydi. ABD'nin kurtuluş günü olan 4 Temmuz dünyanın kurtuluş günü ilan ediliyor, dünyayı da bir ABD başkanı kurtarıyordu. Yani uzaylı işin bahanesiydi aslında. ABD, bir kez daha sinema eliyle etkileyici bir şekilde dünyanın lideri olduğunu ilan ediyordu. Hollywood'un 'felaket tellalı' yönetmeni Roland Emmerich'in, beyazperdedeki aksiyon ve efekt bombardımanının ilklerinden olan Kurtuluş Günü, filmin propaganda unsurlarını bir komiklik olarak düşündüğünüz vakit (ki gerçekten komiktir) eğlenceli bir yapım potansiyeline sahipti. Çünkü, senaryodaki saçmalıklar, Amerikalıların biz olmasak dünyanın hali harap demeye çalışırken yaşadıkları müthiş özgüven ve kibir, bir noktadan sonra komedi malzemesi oluyordu. Filmin belki de tek iyi noktası 'düşmanla' silahla değil akılla savaşmak gerektiğinin vurgulamasıydı.
BAŞKANLARIN ADAMI EMMERICH
20 yıl sonunda Emmerich, Kurtuluş Günü: Yeni Tehdit/Independence Day: Resurgence ile yeniden bu propaganda komedisini önümüze getiriyor. Hatta tıpkısının aynısını. Aynı olay örgüsü ve senaryo, birkaç isim dışında aynı oyuncularla. Ve dünyayı yine ilk filmdeki gibi ABD başkanı (aynı başkan bu sefer emekli olmuş tabii) kurtarıyor. Tek fark Emmerich teknolojiden daha fazla faydalanmış. Birkaç genç oyuncuyu dahil etmiş filme. Ha bir de Beyaz Saray'ı yerle bir ettirmiyor uzaylılara! Güya 20 yıl önceki ölüm kalım savaşı sonrasında, insanlık akıllanmış birbiriyle didişmeyi kesmiş. Ülkeler ufak tefek anlaşmazlıklar dışında barış içinde yaşar olmuş. Uzaylılarla kurulan temas ve onlardan elde edilen veriler sayesinde teknoloji alanında müthiş değişiklikler yaşanmış. Mesela Ay'a birkaç dakikada gidiliyor! Ama uzaylılar inatçı tekrar geliyorlar istila için. Hem de daha güçlü bir şekilde. "Ayrı nehirde iki kere yıkanılmaz" denir, değişimi anlatmak için. Emmerich "Yıkanılır" diyor. Bu inadı nedeniyle de başı sonu belli, hatta ilkinin kopyası olmanın ötesinde ondan daha kötü bir filme imza atıyor. Oysa dünya 20 yılda çok değişti, henüz uzaylılardan bir zarar görmedik ama insanın insana yaptığını da kavramak da güçlük çekiyoruz. Ve bu 20 yıllık süreçte yaşadıklarımızda ABD başkanlarının aldığı kararların da çok etkisi var. Yani bırakın dünyayı kurtarmayı, dünya 20 yıl öncesine göre daha beter bir yer haline geldiyse bunda başkanların da ciddi payı olduğu aşikar. Velhasıl (ilkini izlemediyseniz) Kurtuluş Günü: Yeni Tehdit'i, kendisi gibi ciddiye almayıp, bir komedi olarak izlemek isterseniz, çekilebilir yanları var. Ama o da bir yere kadar. Onun ötesinde, Kurtuluş Günü filmini izleyenler için copy paste bir film.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.