Klarnetiyle çocuklara ilham veriyor

"Daha iki yaşındayken oğlumuz Herbie Hancock, Mozart, samba ve Afrika müziği üzerine konuşuyordu. Ve aralarındaki farkı da biliyordu." Ünlü oyuncu Harvey Keitel, iki yaşındayken müzik atölyesine gönderdiği oğlu Roman'la ilgili yaşadığı şaşkınlığı bu cümleyle dile getiriyor. Keitel'ın oğlu Roman, klarnet virtüözü ve doğaçlama ustası Oran Etkin'in müzik atölyesine giden şanslı çocuklardan biri. Çocukları Etkin'in derslerine katılan ünlü isimler arasında Naomi Watts-Liev Schreiber çifti, Edie Falco da var. Ünlü televizyon yüzü Martha Stewart da Etkin'le ortak çalışmalar gerçekleştiriyor. Klarnetiyle dünya çapında yıldızı yükselen isimler arasında yer alan Oran Etkin, müzisyenlikteki yeteneği kadar çocuklarla olan iletişimindeki başarısıyla da tanınıyor. Geleneksel yolları rafa kaldıran Timbalooloo adını verdiği yöntemle yenidoğanlar dahil olmak üzere altı yaşına kadar olan çocuklara müziği anlatıyor. Onları müziğin ve müzik enstrümanlarının büyülü dünyasında yolculuğa çıkarıyor, yaratıcılıklarını özgürce kullanmalarını teşvik ediyor. Tabii ki oyunların, hikayelerin, şarkıların ve dansın yardımıyla... Etkin, İstanbul Caz Festivali kapsamında geçen cumartesi İstanbul'da çocuklarla buluşmayı planlıyordu ancak konseri iptal edildi. Etkin, New York'tan sorularımızı yanıtladı.
- Çocuklara müziği nasıl öğretiyorsunuz?
- Hikayeler ve espriler yoluyla öğretiyorum. Uyan, Klarnet! adını verdiğim bölümde iki karakter bulunuyor. Çocuklara Clara Net adlı arkadaşımın derse geldiğini, çok heyecanlı ama çok da uykucu olduğunu söylüyorum. Sonra Clara Net'i yani klarnetim konuşmaya başlıyor, "Ma Ma, I want Ma Ma" (Klarnetin çıkardığı sesi taklit ediyor.) Clara'nın annesinin adı ise Big Mama Tuba. O da bir başka üflemeli çalgı olan tuba. Kısa bir süre sonra hepimiz enstrümanlar eşliğinde şarkı söyleyip dans etmeye başlıyoruz.
- Çocuklara küçük yaşta müziği öğretmek neden önemli?
- Çocuklar dilleri küçük yaşlarda doğal yollarla algılıyorlar. Müzik de bir dil. Okulda bir dili öğrenirken dil bilgisiyle, kurallarla uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. Kafanız karışıyor. Ama küçük çocukların müziği akıcı bir şekilde konuşmak için kuralları, dil bilgisini düşünmelerine gerek yok.
- Hikayeleriniz nasıl karşılanıyor?
- Dizzy Gillespie, Herbie Hancock ya da Mozart'la ilgili hikayeler anlattığımda, onların çocukluk fotoğraflarını gösterdiğimde çocuklar da kendilerini bu isimlere daha yakın hissediyorlar. Örneğin Mozart'ın küçük bir çocukken kralı görmeye gittiğini anlattığımda, çocuklar kendilerinin de Mozart'ın yerinde olabileceğini hayal edebiliyor.
- Çocukları caz müziği ile nasıl tanıştırıyorsunuz?
- Onlara Duke Ellington'ın dük, Ella Fitzgerald'ın ise prenses olduğu bir krallıktan bahsediyorum. Bu hikaye bizi Ellington, Fitzgerald şarkıları söylemeye yönlendiriyor. Sonra Dük'ün sarayından çıkıp yolculuğa başlıyoruz, Afrika'ya kadar gidiyoruz. Belli notaları karakterlerle, yerlerle eşleştiriyorum. Bir şarkının nasıl çalındığını hikayelerle açıklıyorum. Caz, blues, klasik. Farklı sesler duyduklarında dünyanın fiziksel olarak algıladıklarından daha büyük olduğunu fark ediyorlar.
"ATMOSFER HARİKA"
"Oran'ın sınıfındaki harika atmosferi görünce, hemen oğullarımızın hayatında da yeri olmasını sağlamamız gerektiğini düşündük. Çocuklara müziği ilgi çekici bir şekilde öğretmesi, onları olayın içine katması ve öğrenmeye hevesli hale getirmesi takdire şayan. İki oğlumuzun da hayatına dokundu."
ÖDÜLLÜ KLARNETÇİ
İsrail doğumlu Oran Etkin, dört yaşından beri ABD, New York'ta yaşıyor. Geçen günlerde prestijli DownBeat dergisi tarafından açıklanan Klarnetin Yükselen Yıldızları listesinde ilk sırada yer aldı. İlk enstrümanı saksafon olan Etkin, insan sesine en yakın sesi çıkaran klarnetle tanıştığında büyüleniyor ve bu enstrümanla devam etme kararı alıyor. Timbalooloo adını verdiği proje kapsamında çıkardığı Wake Up, Clarinet! ile Independent Music Award'da En İyi Çocuk Albümü ödülüne layık görülen klarnetçi bugüne kadar Afrika'dan Ortadoğu'ya birçok bölgede, ülkede müzisyenlerle ortak çalışmalara imza attı. Türkiye'de oldukça yaygın olan bir isme ve soyadına sahip olması nedeniyle kendisine "Türkiye ile bir bağlantınız var mı?" diye sorduğumuzda şu yanıtı aldık: "Bu soruyla çok sık karşılaşıyorum. Ama bildiğim kadarıyla bir bağım yok. Ama Türkiye'ye gelip müziğinizi öğrenmek istiyorum."