Londra’da müziğin izinde...

Kültür ve sanatın başkenti Londra, müzik tarihinde de önemli yeri olan bir şehir. The Rolling Stones üyeleri ilk provalarını burada yapmış, Jimi Hendrix kulüplerinde unutulmaz performanslar sergilemiş, sokakları müzik akımlarının doğuşuna tanıklık etmiş. Tarihe geçen şarkılar yapılmış, ayrılıklar, büyük aşklar yaşanmış birçok köşesinde. Şimdilerde kulüplerin, stüdyoların birçoğu el değiştirmiş ya da yok olmuş olsa da hâlâ şehirde müziğin izini sürmek mümkün. Touriocity ile Central London'da yaptığım iki saatlik rock'n roll turuyla bile 1960'lara kadar uzanıp müziğin seyrini etkileyen olaylara ev sahipliği yapan birçok mekanı gördüm. Mekanların çoğunun duvarında, o yerin tarihi önemini anlatan bir plaket bulunuyor. Eğer müziği seviyorsanız tüylerinizi diken diken edecek bir tura hazır olun.
THE BEATLES'IN ÜNLÜ ÇATI KONSERİ
Tarih: 30 Ocak 1969. Adres: Regent Caddesi yakınındaki 3 Savile Row. The Beatles üyeleri, uzun arayışlar sonrasında grubun son konserini albümlerini kaydettikleri Apple Stüdyoları'nın çatısında gerçekleştirmeye karar veriyor. Kimseye haber vermeden ekipmanları çatıya taşıyorlar. Londra'da hava buz gibi. John Lennon, Yoko Ono'nun kürk mantosunu, Ringo Starr ise eşinin kırmızı yağmurluğunu giyiyor. Konser Get Back ile başlıyor. Bu sırada sokaktan geçenler ve çevredeki binalarda çalışanlar olayın farkına varıyor ve The Beatles'ı dinlemek isteyenler sokağı dolduruyor. Elbette kısa bir süre sonra da polis olay yerine geliyor ve trafiği engellediği, gürültüye neden olduğu için izinsiz gerçekleşen konsere son verilmesini istiyor. Konser bir süre daha devam ediyor. Kayıt altına alınan ve daha sonra belgesel haline getirilen 42 dakikalık konser sona erdiğinde John Lennon esprili bir dille şöyle diyor: "Grubum adına teşekkür ederim. Umarım seçmeleri geçmişizdir." Çatısında bu tarihi konserin gerçekleştiği binanın önünde duruyor, kafamı kaldırıp çatıyı görmeye çalışıyorum. O günü hayal etmeye çalışırken kafamın içinde Don't Let Me Down çalmaya başlıyor.. Restorasyondan geçen binada şimdilerde Abercrombie şirketi faaliyetlerini sürdürüyor.
DAVİD BOWİE'NİN İKONİK POZU
Regent Caddesi'nden ayrılıp Heddon Caddesi'ne geçiyorum. 10 Ocak'ta aramızdan ayrılan efsane müzisyen David Bowie, 1972 yılında, yağmurlu ve soğuk bir ocak ayı gecesinde bu caddede görülüyor. Tam 44 yıl sonra bu küçük caddede efsanevi müzisyenin izini takip ediyormuşum gibi hissediyorum . O gece fotoğrafçı Brian Ward, Bowie ile bir fotoğraf çekimi gerçekleştiriyor. Müzisyenin beşince albümü The Rise and Fall Of Ziggy Stardust and The Spiders From Mars'ın kapağında yer alan ikonik kare burada çekiliyor. Fotoğraf siyah-beyaz olsa da Bowie'nin üzerinde mavi bir ceket olduğu biliniyor. Kapak çekiminin ilham kaynağı ise William S. Burroughs'un Vahşi Oğlanlar adlı romanı. Fotoğrafta Bowie'nin önünde durduğu Burlington Binası'nın müzisyenin hayranlarının kalbinde özel bir yeri var. Hatta bina, müzisyen öldüğünde müzikseverlerin akınına uğramıştı. Şimdilerde duvarına asılı olan plaketteki büyük harflerle Ziggy Stardust yazısı dikkat çekiyor.
MÜZİSYENLERİN GİZLİ KULÜBÜ
Regent Caddesi'nin hemen karşısındaki Kingly Caddesi'nde ise ünlü Bag O'Nails kulübü bulunuyor. Faaliyet gösterdiği dönemde sadece üyelerin girebildiği özel bir kulüp burası. Şimdilerde galeri olarak kullanılıyor. 1960'larda Eric Clapton'dan The Rolling Stones üyelerine birçok rock müzisyeni bu özel kulübün müdavimleri arasında yer alıyor. Kulübe gelenler unutulmaz aşklara, tarihe geçen performanslara tanıklık ediyor. Linda Eastman ile Paul McCartney ilk kez burada tanışıp bir yıl sonra evlenme kararı alıyorlar. 1966 yılında ise Jimi Hendrix, İngiltere'deki ilk konserini burada veriyor. İzleyiciler arasında Eric Clapton, Mick Jagger gibi isimler var. Hendrix sahneye çıkıyor ve gitarıyla o gece herkesi büyülüyor. Gitarını kah tersten çalıyor, kah elleri yerine dişlerini kullanıyor. Eric Clapton konserden sonra gitarın el kitabının o gece Hendrix tarafından tekrar yazıldığını söylüyor.
PUNK'IN DOĞDUĞU YER
Bölgedeki önemli kulüplerden biri de Wardour Caddesi'ndeki Marquee. The Rolling Stones, The Who, David Bowie, the Sex Pistols ve the Clash gibi rock, punk ve new age müziğin büyük isimleri kariyerlerinin ilk dönemlerinde konserlerini bu kulüpte vermiş. Hatta üne kavuştuktan sonra da bu yapış yapış zeminli, nahoş kokulu kulüpte sahneye çıkmaya devam etmişler. 1990'ların başından beri Soho Loft'un olduğu binanın önüne geldiğimde aklıma punk'ın müzik tarihinin seyrini nasıl değiştirdiği geliyor...
THE ROLLİNG STONES PROVALARDA
Kingly Caddesi'nden birkaç blok ileriye yürüdüğümde Broadwick Caddesi ile Duck Lane yolunun kesiştiği köşedeki plak dükkanı dikkatimi çekiyor. Sound of the Universe adlı dükkanın vitrinini punk, disco, caz ve dünya müziği plakları süslüyor. Buranın bir zamanlar Bricklayer's Arms adlı bir pub olduğunu öğreniyorum. Esas heyecan verici olansa 1960'larda pub'ın üst katında The Rolling Stones'un ilk provalarını gerçekleştirmiş olması. Keith Richards o günü şöyle anlatıyor: "Sanırım 1962 yılının mayıs ayıydı. Harika bir yaz akşamıydı. Pub'tan içeri girdim. Gitarım yanımdaydı. Pub daha yeni açılmıştı. Küstah görünümlü sarışın kadın barmen gitarı gördü ve sadece 'Yukarı' dedi. Tahta gıcırtıları eşliğinde merdivenleri çıktım. O merdivenlerden aşağı indiğimde artık farklı bir insandım..." The Beatles'ın ünlü çatı konseri