Modaya müzik dopingi

10 yıl öncesine kadar iyi müzisyen olmak para kazanmak için yeterliydi. Ancak hızlı tüketim çağında bu da yeterli değil. Şimdi müzisyenin marka olması değerli. Taylor Swift'ten Beyonce'ye birçok müzisyenin başarısında markalarını doğru yönetmelerinin payı büyük. Kendi giyim koleksiyonunu satışa sunan eski One Direction üyesi Zayn Malik, şöhretini paraya çevirmek için harekete geçen son müzisyen oldu. Günümüzde müzik sektöründe para kazanmanın yolu müzisyeni markaya çevirmek ve bu markayı iyi yönetmekten geçiyor. Çünkü şarkıların internet üzerinden bedava ya da cüzi bir rakama indirildiği bir dönem yaşıyoruz ve bu yolla para kazanmak mucize gibi bir şey. Uzmanlar "Müziğiniz sizi popüler yapabilir ama para kazanmak için isminizi kullanarak moda, güzellik ya da lüks tüketim dünyasıyla işbirliği yapmanız gerekiyor. Yani marka olmanız gerek..." diyorlar. Başarılı bir marka olmanın yöntemleri ise belli. İlk adım elbette müzikle ilgili. Yani şarkılar önemli. Ama bu kadarı yetmiyor. Artık hit şarkı yapıp biletleri tükenen konserler vermek başka fırsat kapılarının açılması anlamına geliyor. Ki bu her şeyden daha değerli. Sponsorluklar, anlaşmalar, dizi ve filmlerde rol olmak, kendi moda markanı oluşturmak gibi... Kendi markasını oluşturmak isteyen müzisyenin uzman bir ekiple çalışması gerekiyor. Bu ekipte menajer ve basın danışmanının yanı sıra markanın çizgisini belirleyecek olan tasarımcılar da bulunuyor, hukuki anlamda anlaşmaların güvenli bir şekilde yapılmasını sağlamakla görevli avukatlar ve sosyal medya hesaplarını yönetenler de. Markayı oluştururken müzisyenle hayranları arasında bir bağ kurabilmek önemli. Özgün, orijinal, grubun ya da müzisyenin müziğiyle çelişmeyecek tasarımlar yapmak gerekiyor. Markanın ürünlerinin reklamını yapacak en doğru kişi müzisyenin kendisi olacağı için, her fırsatta bu ürünleri kullanması markanın bilinirliğini artırıyor. Bunun son örneği geçen yıl One Direction grubundan ayrılarak milyonlarca hayranını göz yaşları içinde bırakan Zayn Malik oldu.
İLK SEVGİLİSİ GİYDİ
Müzisyen Mind of Mine isimli 23 parçalık mini giyim koleksiyonunu internet üzerinden satışa çıkardı. Tasarımlarda Arapça harflerin kullanılması dikkat çekti. Tabii ki koleksiyonu ilk giyenler kendisi ve sevgilisi top model Gigi Hadid oldu... Vogue dergisine verdiği röportajda Malik, "Tamamı kendimin de giymek istediği parçalardan oluşan bir koleksiyon hazırladım. Ayrıca kökenlerime gönderme yapıyorum. Bir sanatçı olarak hayranlarımla bana ait daha çok şeyi paylaşmak istedim. Hayranlarımın bana ait bir başka açıyı daha görmesi beni çok mutlu etti" diye konuştu. Yani Malik, hayranlarıyla bağını kuvvetlendirmek, müzik dünyasından kazandığından fazla parayı kazanabilmek için modaya el attı.
MODACILAR MEMNUN
Müzisyenlerin marka oluşturma konusundaki istekliliği moda sektörünü de memnun ediyor. 3 trilyonluk dev moda endüstrisinin tekerleklerini döndürmenin en karlı yollarından biri ünlü isimlerle işbirlikleri yapmak... Moda sektörü için hep göz önünde bulunan şarkıcılardan daha iyi bir vitrin ne olabilir ki? Bu bir arada çalışma tabii ki adım adım yürüyor. Firmalar, henüz yıldızı yeni parlayan müzisyene ilk önce özel davetler için ödünç kıyafetler veriyor. Bu ilk adım şarkıcının popülaritesiyle doğru orantılı bir şekilde diğer adımların önünü açıyor. Eğer firma isminin medyada, sosyal medyada yeterli derece göründüğünü ve şarkıcının kitlesinin ürünü satın almaya başladığını tespit ederse işte o zaman iki taraf arasında uzun süreli bir birliktelik başlıyor. Eğer firma moda haftalarında temsil ediliyorsa, bu ünlü isimler moda haftalarının ön sıralarında yer alıyor. Yeni sezon koleksiyonundan öne çıkan parçalarla defilelerde boy gösteriyorlar. Ardından iki taraf arasındaki organik bağ kuvvetlenirse marka, ünlü isimden marka sözcüsü olmasını ve bir sonraki adımda kendi adına bir koleksiyon hazırlamasını istiyor. İşte bu adım bir tasarımcı kimliğiyle şöhretli ismin moda endüstrisine adım atması anlamına geliyor. Bu adımla kendi tasarımlarıyla nasıl bir satış grafiği yakalayabileceğini gören ünlü isim bundan sonra kendi ismini taşıyan ürünler üretmeye ya da doğrudan bir marka kurmaya adım atıyor. Ve gerçekten de yeterli derecede popüler bir isimse bu marka başarıya ulaşıyor.
TÜRKİYE'DE SOSYETİKLER DAHA İYİ MARKALAŞIYOR
Dünya özellikle de Amerika, şarkıcının markalaşması, şarkıcı- marka işbirlikleri ve şarkıcının kendi markasını kurma konusunda çok başarılı. Bu başarının en büyük nedeniyse kurgunun doğru yapılıyor oluşu. Yani gelecek vadeden şarkıcılar menajerleri tarafından henüz 15 yaşına bile basmadan marka olma yoluna sokuluyor. Şarkıcılar kendileriyle birlikte büyüyen bir hayran kitlesine sahip oluyor. Böylece o hayran kitlesi söz konusu şarkıcı ne yaparsa, ne tasarlarsa denemek, satın almak istiyor. Aynı şey Türkiye'de ne yazık ki söz konusu değil. Henüz şöhret ve şöhretin yönetimi Amerika'da olduğu gibi şirketleşmiş değil. En genç şarkıcılarımız bile neredeyse 30'larına gelen yetenekli müzisyenler. Bu şarkıcıların ise alttan gelen genç nesli kendilerine bağlamaları ne yazık ki kolay olmuyor. Türkiye'de de bu konuda en başarılı marka girişimi rap müzisyen Ceza... Evin Delisi isimli bir marka yaratan Ceza'nın tasarımlarıma büyük bir ilgi var. Twist markası da giyim tarzlarıyla kadınlar tarafından beğenilen Ajda Pekkan ve Hadise ile arka arkaya kapsül koleksiyonlar hazırladı. Mustafa Sandal'ın eşi Emina Sandal, Balkanlar'da yakaladığı başarıyı kurduğu kozmetik markasıyla paraya çeviriyor. Hülya Avşar da bir dönem beyaz tişörtleriyle kendinden söz ettirdi. Öte yandan cemiyet hayatına mensup olanlar, moda ikonu olarak kabul edilenler, ünlü sunucular ve blogger'lar şarkıcıların yapamadığını yapıyor ve markalaşma yolunda önemli adımlar atıyor. Ancak bu kariyer planlarının ne kadar devam edebileceğini kestirmek güç.
EN BAŞARILI JESSİCA SİMPSON
2000'li yılların pop prensesi Jessica Simpson'ın şarkı söylediği günleri hatırlayanlarınız var mı? Eminim çoğunuz hatırlamıyorsunuzdur, hatta sanırım onun hep ayakkabı ve çanta tasarladığını düşünenler bile vardır aranızda. Neredeyse tasarımcı Michael Kors kadar geniş kitlelere ulaşmayı başaran Simpson, yaklaşık 10 yıl önce kendi ismini taşıyan markasını kurdu. 30 farklı kategoride ürünleri bulunan bu dev firmanın değeriyse tam 1 milyar dolar. Forbes dergisinin Güçlü Kadınlar Kongresi'nde konuşan Simpson, "Başarılı olmamda popülaritem tabii ki etkili oldu. İnsanlar benim üzerimdekiler gibi kıyafetler, ayakkabılar giymek istedi. Benim tarzıma güvendiler. Seçtiğim giysilerle rahatlıkla bir davete, bir partiye, bir yemeğe gidebileceklerini bilmeleri tabii ki başarının ana kaynağı" diyor. Simspon, müzik kariyeri sürerken başlattığı ürün satışlarından dev bir satış ağına ve etkinliğe sahip olan bir markaya ulaştı. Bunun ardından da müzik kariyerini tamamen bıraktı.
BECKHAM İMPARATORLUĞU
Spice Girls grubuyla dünya çapında üne kavuşan Victoria Beckham, şöhreti doğrudan paraya çevirebilen en başarılı isimlerden biri. Tabii ki bunda David Beckham ile evli olması da etkili oldu. Gruptan ayrıldıktan sonra ilk single'ıyla başarısız olan Beckham, o sırada güneş gözlüğü ve jean firmalarıyla işbirlikleri yapmaya başladı. 2008 yılında kendi ismini taşıyan firmanın küçük bir koleksiyon tanıtımını yapan Beckham, 2011 yılında New York Moda Haftası'nda gerçekleştirdi. Aynı yıl satışlardan 60 milyon sterlin kazanarak modada ne kadar etkili olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
KANYE'NİN GÜCÜ
Müzik dünyasındaki etkinliğini Kim Kardashian ile yaptığı evlilikle daha da üst seviyeye çıkaran Kanye West, markalaşmanın en başarılı isimlerinden. West'in Adidas ile yaptığı işbirliğinden ortaya çıkan koleksiyonu ailenin tüm üyeleri tarafından giyiliyor ve daha geniş bir kitleye ulaşması sağlanıyor.
SOKAĞI BİLEN BAŞARILI OLUR
Müzisyenlerle moda sektörünün ilişkisi yeni bir trend değil. Strateji doğru uygulandığında her iki taraf için de ödülü büyük oluyor. Bu durum birçok müzisyenin ilgisini çekse de başarılı olanların sayısı çok da fazla değil. Belki de bu işi en iyi başaranlar hip hop yıldızları. Çünkü birçoğu tıpkı hayranları gibi sokaktan geliyor. Sokağın dilini iyi biliyorlar. Takipçileri de onlar gibi olmak istiyor, sokaktan kurtulmanın yolunun onların izini takip etmek olduğuna inanıyor. Bu adanmışlık giydikleri pantolondan kullandıkları saati taklit etmeye kadar uzanıyor. 90'ların sonunda müzik ve modanın el ele büyük bir güç oluşturduğu ilk fark edenler hip hop efsaneleri Wu-Tang Clan ve Jay Z. Sonra onları diğerleri takip etti. Pharrell Williams gibi kendi moda markasını yaratanlar kısa sürede 'milyonerler kulübü'nde sağlam bir yere sahip oldu.
WU-TANG CLAN-WU WEAR
Günümüzde giyim markasına sahip olmak bir hip hop yıldızının olmanın olmazsa olmazı olarak görülse de 90'larda durum farklıydı. 1995'te Wu-Tang Clan'in yaratıcısı Oli 'Power' Grant, Wu-Tang tişörtlerinin sahtelerinin etrafta peynir ekmek gibi satıldığını görünce bu işten para kazanacağını fark etti. ABD'nin dört farklı şehrinde mağaza açtı. Wu Wear, grupla hayranları arasında daha önce benzeri görülmemiş bir bağ kurdu ve bu bağ hip hop kültürünü de etkiledi. Sonraki yıllarda grubun ayak izlerini takip eden Puff Daddy, Jay Z, Busta Rhymes, Nelly, Ludacris ve 50 Cent gibi isimler kendi markalarını ortaya çıkardı.
JAY Z-ROCAWEAR
Eğer müzik endüstrisinin en güçlü adamlarından biriyseniz bir adım ileri gitmek için ne yapabilirsiniz? Başka bir endüstriye adım atar ve orada da başarılı olursunuz. Jay-Z'nin yaptığı da tam buydu. Hayranlarının kendisine olan bağlılığından güç alıp Rocawear adlı markayı yarattı. Aynı etiketle montlar, çantalar, şapkalar, parfümler, iç çamaşırları, mayolar piyasaya sürdü. Çocuklar için de ürün yaptı, yetişkinler için de. Uzunlar, kısalar, kilolular... Herkes markada kendine göre bir ürün buldu. Müzisyen, yıllık kazancı 700 milyon dolarla ifade edilen Rocawear'ı 2007'de sattı.
ODD FUTURE-ODD FUTURE
Odd Future, ilk albümlerinin kapağındaki renkli, eğlenceli donut (halka şeklinde bir çeşit tatlı) logosunu yarattıkları markaya da taşıyarak başka türlü bir başarının kapısını araladı. Grup dünyanın birçok yerindeki mağazalarda bu logonun basılı olduğu ürünleri satarken 2012'de konser için gittikleri yerlerde pop-up mağazalar açtılar. Markanın ürünleri arasında tişörtler, sweatshirt'ler, kasketler bulunuyor. Grubu bir araya getiren Tyler, The Creator markanın başarısı karşısında şöyle demişti: "Aptal tişörtler yaptık ve insanlar beğendi. Minnettarım."
A$AP MOB-A$AP MOB
2013'te Harlemli hip hop topluluğu A$AP Mob, markalarının kuruluşunu online mağaza açarak duyurdu. Siyah beyaz sokak kıyafetleri üreten markanın yönetimini, grubun müzik yapmayan tek üyesi olan A$AP Bari yürütüyor. Orijinal tasarımlarıyla kısa sürede dikkat çeken markaya özellikle stil sahibi New Yorkluların ilgisi büyük.