Son Güncelleme: Cumartesi 29.10.2016
İslamofobi’nin panzehiri
Hz. Muhammed’in 14 yaşına kadar yaşadıklarını anlatan Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi, etkili bir sinematografisiyle İslamiyetin neden gönderildiğini ve nasıl bir din olduğunu anlatıyor. Film bu yanıyla İslamofobi’ye verilmiş güzel ve etkili bir cevap niteliğinde
HZ. MUHAMMED: ALLAH'IN ELÇİSİ
Hz. İsa ve Hz. Musa'yla ilgili onlarca film olmasına rağmen Hz. Muhammed ile ilgili elde sadece Mustafa Akkad'ın yönettiği Çağrı'nın olmasının sebebi olarak genelde İslam dünyasının sinemayla kurduğu ilişki gösterilir. Oysa İslam coğrafyasından çıkan yönetmenler dünya sinema tarihine geçen filmlere imza atacak kadar usta sinemacılardır. Ama söz konusu Hz. Muhammed ve İslamiyetin ilk dönemi olunca Müslümanların genel hassasiyeti nedeniyle bu konulardan uzak durulur. Yani kutsal olana pek ilişilmez. İranlı usta yönetmen Mecid Mecidi zor bir işin altına elini sokarak Hz. Muhammed'in hayatını anlatacağını açıkladığında bu hassasiyet yine gündeme geldi. Peki bu hassasiyetler düşünülerek Hz. Muhammed üzerine bir film çekmek mümkün mü? Yönetmen bu sorunun ışığında hareket ederek ezberleri bozuyor ve Çağrı'nın yanına iliştirilecek bir film ortaya koyuyor Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi filminde.
MÜSLÜMAN DÜNYASININ HASSASİYETLERİ
Film, Hz. Muhammed'in Mekke'de peygamberliğini ilan etmesi süreciyle başlasa da aslında doğumunu ve 14 yaşına kadar olan yaşamını ele alıyor. Hz. Muhammed'in yaşadıkları üzerinden de dünyaya İslam'ın barış ve adalet hükmolsun diye gönderildiğini savlıyor. Hz. Muhammed'in ağırlıklı olarak vücudu arkadan gösterilerek (yüzü gösterilmiyor) bazen de üst açılar kullanılarak yaşadıkları anlatılırken, konuşması altyazı olarak veriliyor ve sesi kullanılmıyor. Bu Mecidi'nin Müslüman dünyasının hassasiyetlerini son derece önemsediğinin net bir göstergesi. Zaten ciddi bir kaynak araştırması yapılarak yazılan senaryo var elde. Peygamberin dedesiyle, amcalarıyla, annesi ve süt annesiyle ilişkileri ve onun peygamber olacağını anlayıp peşine düşen kimi Yahudilerden kaçmasıyla şekilleniyor film. Bu süreçte Hz. Muhammed'in gördüğü haksızlıkları yok etmek için mücadele etmesi ve gösterdiği mucizeler filmin en etkileyici noktaları.
BARIŞ VE ADALET VURGUSU
Mecid Mecidi dört dörtlük bir sinematografiyle, epik bir anlatımla Hz. Muhammed ile ilgili Müslümanların bildiği hikayeyi etkili bir şekilde sinemaya aktarıyor. Burada görüntü yönetmeni Vittorio Storaro'nun ustalığını konuşturup mükemmel bir iş çıkardığını da söylemek gerek. Filmde Müslümanlığın ne olduğu ve ne olmadığı yönünde üstü örtük cevaplar da gizli. Barış ve adalet vurguları, komşu hakkının altının çizilmesi, dinler arasındaki diyalog ustaca senaryoya yedirilmiş. Hikaye bağlamından ve anlatılardan koparılmadan bu meselelerin altınının çizilmesi de aslında günümüz dünyasına bir mesaj olarak okunabilir. Ki bu durum filmi özellikle İslamofobiye verilmiş güzel ve etkili bir cevap haline getiriyor.
EN SON HABERLER
- 1 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 2 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 3 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler
- 4 Yelkovan kuşlarının peşi sıra
- 5 Üstümüz başımız leopar
- 6 Bu oyunun seyircileri, cesaretli insanlar
- 7 Zamanın ötesinde bir albüm
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sınırları koruyalım
- 10 Dümdüz bir karın, incecik beden için bahar diyeti kılavuzu