Bir şehri tanımanın en iyi yolu koşmak

Neden koşmalıyız dediğimde çok uzun yıllardır tek bir gün bile koşuya ara vermeyen Craig Vanderoef "Bir şehri keşfetmenin en kolay yolu orada koşmaktır" diyor ve ekliyor: "Bu sabah erkenden koşuya çıktım. Ezan okunmaya başladı. Sokaklar bomboştu ve Boğaz muhteşem görünüyordu. Hem koşarken hayatınızın aşkıyla tanışabilirsiniz. Tıpkı benim gibi. Eşimle Los Angeles maratonunda tanıştık. Arkadaş grubumla katılmıştım. O da kendi arkadaşlarıyla gelmişti. Başlama noktasında gördüm, 'Bence dünyanın en güzel kadını' dedim. Gidip 'Ne yapacağız?' dedim 'Merak etme sonuna kadar koşacağız' dedi. 'Hayır' dedim, 'Koşudan sonra ne yapacağız?'. Görüşmeye başladık. Bir süre sonra evlendik."
Sonraki sorum spor kıyafetlerin nasıl yünle buluştuğu. Craig Vanderoef buna sporun hayatımızın içine nasıl girdiğini anlatarak yanıt veriyor: "Spor artık bir sosyalleşme, yeni ilişki kurma alanı. İnsanlar işten çıkıp spora, sonra bir şeyler içmeye, sonra da yemeğe gitmek ve gün boyu şık ve bakımlı gözükmek istiyor. Elbette güzel de kokmak. İnsanların bu arzusu bizi zorladı ve yün yeniden sahneye çıkmış oldu. Bu insanlığın en eski giyim malzemesi spor kıyafetlerine ve ayakkabılara şıklık katıyor ve kullanışlı hale getiriyor."
Peki ama yün malzeme olarak nasıl bir fark yaratıyor. Vanderoef anlatıyor: "Yün içeren koşu tişörtü, teri ciltten uzaklaştırarak hareket esnasında sıcak kalmayı sağlıyor. Dikişsiz yapısı sayesinde, vücudu sararak yumuşak bir temas sağlar. Spor ayakkabılar ise tamamen doğal merinos koyunu yünü kullanarak geliştirilen sağlıklı malzemeden. Ayakkabılar vurma, kaşındırma, su toplaması gibi en çok yakınılan şikayetlere karşı ayağı koruyor. Hava aldıran, ısıyı dengeleyen ve ayak kokusunu azaltan yünle dokunan kumaşla tasarlanan ayakkabılar hem rahat hem de şık. Yani koşarken artık çoraba ihtiyacınız yok."
Koşu tüyoları
Süreyi ve hızı yavaş yavaş artırın. Koşuya yeni başlayacak olanlar günde 10 ila 15 dakika kadar koşmalı ve koşuya hızlı bir tempoyla başlamamalı. Nefes nefese kalmadan, konuşabilecek şekilde koşmak en sağlıklısı.
Bir koşu arkadaşınız olsun. Bir koşu arkadaşınızın olması motivasyonunuzu artırır. Zamanla sıkılınca ya da tembellikten koşuyu bırakmanızı engeller. Aranızda oluşacak tatlı rekabet de ilerlemenizi hızlandırır.
Koşu öncesinde mutlaka ısının. Koşarken, yere hafifçe basmaya dikkat edin. Zıplayarak koşmaktan kaçının. Kollarınızı 90 derecelik bir açıyla bel hizanızda tutun. Dik durarak koşmaya özen gösterin. Koşudan sonra kalça, bacak ve dizlerinizi esnetmeyi unutmayın.
En az iki çift koşu ayakkabınız olsun. Bunları dönüşümlü olarak giymelisiniz. Eğer sakatlanmak istemiyorsanız basketbol, tenis veya yürüyüşe uygun ayakkabılarla değil koşu ayakkabısıyla koşun. Doğru ayakkabı, eklemlerinize uygulanan basıncın etkisini azaltıp ayak bileklerinizi sararak koşu sırasında yaptığınız içe basma, yan basma gibi hataları minimuma indirir. Koşu ayakkabınızın normal ayakkabı numaranızdan yarım veya bir numara büyük olmasına dikkat edin.