Bir kordon meselesi

Hamileliğin son dönemleri bedensel olarak gerçekten çok zor. Öncelikle kendinize yabancılaşıyorsunuz. Karnınızın tam ortasında taşıdığınız yavrunuz, kalbinizi heyecanla attırırken sizi bir penguene çeviriyor. Yürüyüşünüz paytak paytak, dengenizi sağlayamadığınız komik anlar yaşamanız her an mümkün. Mesela sol elimi hep kapıya vuruyorum, bunu nasıl başardığıma ben de anlam veremiyorum ama kendime ben bile gülüyorum. Çok kilo almamış olmama rağmen ara ara eşime 'Eskiden yürüyüşüm nasıldı?' diye soruyorum. İnanın hatırlamıyorum. Eğilip kalkmayı, yatakta uzanabilmeyi, koşmayı, AVM'de saatlerce dolaşabilmeyi hatta otobüse binmeyi bile özledim. Abarttığımı düşünmeyin, kaçırmak üzere olduğunuz bir vapura yetişmek için koşmanızın bile büyük bir nimet olduğunu unutmayın. Sanırım prensesimi sağlıkla kucağıma aldıktan sonra özgür bedenimin keyfini fazlasıyla çıkaracağım.
Kordon ne zaman kesilmeli?
Bebeğin kordonunun ne zaman kesilmesi gerektiğine dair çeşitli tartışmalar var. Doğuma sayılı günler kala ben de bu konuyu merak ettim ve araştırma yaptım. Normalde bebek anne karnından çıktığında hemen kordonu kesiliyor. Ancak son zamanlarda anneler doktorlarından bebeklerinin kordonlarını geç kesmelerini istiyor. Peki neden? İşte uzmanlara göre, kordonun doğumun gerçekleşmesinden iki ila beş dakika sonra kesilmesinin faydaları:
Bebeğe daha fazla kan gidiyor.
Anemiyi önlüyor.
Düşük kilolu bebeklerde ortaya çıkabilecek kan dolaşım sistemi enfeksiyonu, kan zehirlenmesini engelliyor.
Kordonu geç kesilen bebeklerin demir depoları daha fazla oluyor.
Beyin kanaması, solunum sıkıntısı, kronik akciğer rahatsızlığı ve göz hastalıkları riskini azaltıyor.
Kordonda bulunan kök hücreler, geç kesim sonucu bebeğe daha fazla miktarda transfer ediliyor.
Chucky değil bebek
Henüz doğum yapmamış kadınlar ve erkeklerin hamilelere sıkça sorduğu bir soru var: "İçinde bir canlı var, üstelik hareket ediyor, nasıl korkmuyorsun?" Bu soru beni çok güldürüyor. Çocukken karnında canavar taşıyan insanların olduğu filmlere maruz kalmış bir neslin bilinçaltı da böylelikle deşifre oluyor. Korkmak da neymiş, insanın karnında yavrusunu taşıması, onun hareketlerini hissetmesi, kalp atışlarının birbirine karışması müthiş bir duygu. Bedeninde bir insan büyütmek, emin olun kadına inanılmaz bir güç veriyor. Bu yüzden çocuğu mevzu bahis olduğunda bir annenin ortaya çıkacak gücünden korkun.
Neşeli çocuklar
Canım Kardeşim Müzikali 2
Canım Kardeşim Müzikali, bilgisayar dışında da oyun oynanabileceğini çocuklara dans eşliğinde öğretiyor. Üstelik sadece İstanbul'da değil 2 Şubat'a kadar Adana, Gaziantep, Bursa Ankara, İzmir ve Ordu'da müzikal sahnelenecek.
Kırmızı Burnun Yolculuğu
Oyuncak Müzesi'nde yarın saat 14.00'te ödüllü bir mim gösterisi var. Gösteri, kırmızı burnunu kaybeden bir palyaçoyu konu alıyor. Rezervasyon şart.