Giriş Tarihi: 26.11.2016

Çöpten tasarlıyoruz

Eski kahve çuvallarından çantalar, sergi afişlerinden cüzdanlar, diş macunu tüplerinden saksılar tasarlamaya ne dersiniz? Tüm dünyada giderek yaygınlaşan upcycling (ileri dönüşüm) yöntemi ülkemizde de ciddi takipçi kazanmış durumda

Eski jean pantolonunuzu ne yapıyorsunuz? Ya da eski valizlerinizi? Hiç ıskartaya çıkarılmış emniyet kemerlerinden halı dokumayı düşündünüz mü? Hayır, ev kadınları için tasarruf dersinden bahsetmiyorum. Hani şu perdelerden nasıl elbise yapabileceklerinin anlatıldığı... Gerçi konumuz için bu da iyi bir örnek olabilir. Konumuz ne mi? Tüm dünyada takipçilerinin epey arttığı, bilinçli tüketim trendi olan upcycle. Türkçeye yukarı ya da ileri dönüşüm olarak çevriliyor. Ama itiraf edelim kimse Türkçesini kullanmıyor. Siz bir mağazaya gidip "İleri dönüşüm eşyalarınız var mı?" derseniz karşınızdaki anlamayabilir. Avrupa ve Asya'da tüketicilerin ciddi kafa yordukları upcycle yöntemi bizde de kendini göstermeye başladı. Hatta bu konuda atölyeler düzenleniyor, bloglar ve upcycle ürünler satan mağazalar açılıyor.

AMAÇ DOĞAYI KORUMAK
Peki upcycle'ın, recycle'dan farkı nedir? Gelin, ileri dönüşüm konusunu masaya yatıralım. Hem öğrendikçe hoşunuza gidecek ve üretirken eğlendirecek bir konudan bahsediyorum. Upcycle (ileri dönüşüm demek benim de hoşuma gitmiyor) kullanılıp atılan eşyaların işlenip yeniden kullanıma sokulması, demek. Recycle'dan farkı atık eşyanın bir öncekinden daha yüksek kalite bir eşyaya dönüştürülmesi. Örneğin eski diş macunu tüplerinden plastik saksı ya da sandalye oluşturulması gibi. Upcycling'de amaç doğaya verilen zararı önemli ölçüde azaltmak. Atık olan maddenin yeniden dönüştürülmesiyle öncelikle hammadde ihtiyacının azalması sağlanıyor. Böylelikle büyük miktarda enerji tasarrufu da sağlanmış oluyor. Upcycle, karakteristik değeri bozulmadan yeniden kullanışlı forma dönen malzemenin ömrünce tekrarlayabileceği bir süreç. Bu sayede yüzde 90 enerji tasarrufu elde ediliyor. Upcyling için en uçuk örnek New York'taki eski binaların yıkılmak yerine tek tek sökülüp o betonların yeniden kullanılması. Ama evde yapabileceğiniz ve yaparken eğlenebileceğiniz daha pek çok örnek mevcut. Ülkemizde yeni yeni gelişen upcycle yöntemi dünyada uzun yıllardır uygulanıyor ve her geçen gün de yaygınlaşıyor. Yine de bizde de bu duruma kafayı takan kişi ve kurumlar var. Siz de bu konuda daha fazla bilgi almak isterseniz bir göz atabilirsiniz. Böylelikle doğaya katkıda bulunurken farklı tasarım objelerin de keyfini çıkarmış olursunuz...

DİŞ MACUNUNDAN BANK

Upcycling ile ilgili hatırladığımız ilk çalışmayı ülkemizde TerraCycle şirketi gerçekleştirdi. Farklı illerdeki okullardan kullanılmış diş macunu tüplerini topladılar ve bu tüpleri plastik saksıdan parklardaki banklara kadar farklı ürünlere dönüştürdüler. İstanbul gibi hareketli kentlerde kısa bir süreliğine dikkat çekmek için tasarlanan rengarenk reklam panoları, kent nüfusunu beslemeye çalışan gıda çuvalları, eski giysiler, gazeteler, dergiler işlevini tamamlayınca birer birer çöpe dönüşüyor.
TÜKETİMİ AZALT, YENİDEN KULLAN
100%İstanbul çöpten ürünler tasarladığını iddia eden bir marka. Geçen haftalarda "Perakende sanat satışımız başlamıştır" konusu içinde kısacık markadan bahsetmiştim. Ama şimdi geniş olarak bahsetme sırası geldi. Çünkü burası çöpe dönüşmüş olan dış mekan reklam afişlerini, inşaat iskele brandalarını, kullanılmış gıda çuvallarını, eski giysi, gazete ve dergileri kullanarak yepyeni tasarımlara dönüştüren bir yer. Markanın mottosu: Reduce, reuse, recycle... Yani tüketimi azalt, yeniden kullan ve geri dönüştür. Tophane-Karaköy ekseninin merkezi olan Boğazkesen Caddesi'nde yer alan mağaza, inşaat paletleri, kablo markaları, eski sandıklar, havagazı boruları ve seyyar satıcı arabalarından oluşan bir dekorda çöpten tasarladıkları ürünleri tüketiciyle buluşturuyor. İki yıldır hizmet veren mağazada Pera Müzesi afişlerinden üretilen çantalardan tutun da valizlere, laptop kılıflarına, defterlere kadar geniş yelpazede ürünler satılıyor.
ÇÖP(M)ADA M'I KEŞFETTİNİZ Mİ?
Çöp(m)adam Ayvalık'ta yerel bir kalkınma projesi olarak hayata geçirilen bir marka. Ambalaj atıklarını yaratıcı, farklı, estetik ve benzersiz şekilde kullanıp satışa sunuyorlar. Çöp(m) adam'da hiç düşünmeden çöpe attığımız ambalajlar, hayatları boyunca düzenli gelire sahip olmamış kadınlar tarafından yeniden tasarlanıyor. Karıca Design'larda da satılan çöp(m) adam'da cüzdandan makyaj çantasına oldukça ilginç tasarımlar bulmak mümkün.
Başka neler var?
Banu Uğural 'atma kullan' konusuna epey kafa yoran bir isim. Upcycling hakkında çeşitli firmalarla ortak workshop'lar düzenliyor, bu konuda isteyenleri bilinçlendiriyor. Kendi ismini taşıyan internet sitesinden daha fazla bilgi almanız mümkün.
Kuka Handmade eski kahve çuvallarını, jean'leri kullanıp çantalar, kolyeler üreten bir marka.
Samimi İstanbul ıskartaya çıkan emniyet kemerlerinden halılar, atık derilerden çantalar tasarlıyor.
Ajma, yelken kumaşlarından yoga mat çantası alabileceğiniz bir marka.
İrem Yanpar'ın Yeşil Yama isimli bloğunda sürdürülebilir tekstil konusunda geniş bilgi bulabilirsiniz.
Upcycle konusuna zaman zaman moda markaları da el attı. Örneğin Topshop bir dönem upcycle ürünlerle tasarladığı 'Reclaim to wear' isimli bir koleksiyon çıkarmıştı.
Keşif noktası: PS Lounge
Etiler Nisbetiye Caddesi'nde hep önünden geçip içeri bir türlü adım atmadığım bir mekandı PS Lounge. Ama bir kez girince fikrim değişti, müdavimi oldum bile. Hem burayı keşfedince sık sık söylediğim "Türkiye'de milkshake yapamıyorlar" savımı da geri çektim.
NE ZAMAN GİTMELİ?
Akşamları özellikle de hafta sonları mekan dolu oluyor. Hatta kimi zaman sıra beklemek zorunda kalıyorsunuz. Akşam saatlerinde nargile içip tavla oynayanlar çoğunlukta oluyor. Ama benim favorim mekanın daha dingin olduğu sabah ve öğlen saatleri. Azeri reçelleriyle servis edilen kahvaltısını kaçırmamalı...
NE YEMELİ?
Fikri Kaya, La Boom zamanından itibaren takip ve takdir ettiğim bir şef. Elinden çıkan yemeklerin tadı damağınızda ve dimağınızda kalıyor. Hafif lezzetler isterseniz kerevizli somon salatasını deneyin. Ama kestaneli sufle ve çokomelli milkshake ile de biraz yaramazlık yapmak fena olmuyor. Bu arada mekanda alkol servisi olmadığını da söyleyeyim.
NE GİYMELİ?
Kesinlikle spor ve rahat bir şeyler giymeli. Spor ayakkabı, jean üzerine sweatshirt örneğin. Tavla oynamayı planlıyorsanız zaten kasmaya gerek yok.
YAKALADIN, YA KALADIN...
Eski fotoğrafların tuvale aktarıldığı bir sergiye ne dersiniz? Engin Konuklu'nun x-ist'te gerçekleştirdiği ikinci kişisel sergisi Ev'de sanatçı eski fotoğraf karelerinden aldığı kadrajları tuvale aktarıyor. Bunu yaparken de geçmiş zaman hatıraları en yoğun olarak çağrıştıran kavram olan eve odaklanıyor. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını söyleyerek, içinde yaşamadığı bir zamana olan özlemini dile getiriyor. Geçen ay başlayan sergi bugün sona eriyor. İlgi çekici, nostaljik ve sorgulayan türden bu sergiyi yakaladınız yakaladınız...
Bugün 80 Günde Dünya Turu'na çıkıyoruz. Valiz yapmaya gerek yok Akbank Sanat'a kadar gideceğiz. Hikayeyi biliyorsunuz... Maceraperest Mr. Fogg uşağı Pasaport ile birlikte dünyanın her köşesini gezip, görmek ve bunu rekor bir zamanda tamamlama niyetine girer. Bunun için bütün servetini harcamaktan da geri kalmaz. Londra'nın sisli sokaklarından egzotik Hint şehrine, Çin'den Amerika'ya izleyiciyi sürükleyen bu klasiği çok seveceksiniz. Oyunu bugün Akbank Sanat'ta izleyebilirsiniz.
Japon mutfağının baş tacı, dünyada akım yaratan bir lezzet suşi. Peki evde kendi suşinizi kendiniz yapmaya ne dersiniz? O halde bugün hemen Karaköy'deki SushiCo'nun yolunu tutun. Bugün suşi yapım atölyesi var. Üstelik katılımcılara suşi önlüğü ve bandanası da hediye ediliyormuş.
"Üçüncü nesil kahvecilik, barista" gibi kelimeler size hâlâ çok mu uzak? O halde bugün arayı kapatabileceğiniz harika bir kursa gidebilirsiniz. Kitchen Creates'te saat 15.30'da başlayacak atölyede kahveye dair tüm detayları öğrenebilirsiniz. Yalnız kontenjan 12 kişi ile sınırlı, o yüzden elinizi çabuk tutun.
ŞUNDAN BUNDAN
OKUYUN

İlişkiler üzerine yazılan kitapları genelde es geçerim. Ama Tara Kitap'tan çıkan Erkeğin Pin Kodu'nu son günlerde etrafımda fazla görür oldum. İlişki Danışmanı Baturay Özden, erkeklerin tüm sırlarını deşifre ettiğini iddia ediyor. Erkeğin kaleminden erkeklerin sırlarını anlatıyor. İlginç tüyolar var kitapta benden söylemesi.
FİT KALIN
Fit kalmak için de elbette spor yapın. Bu kez bir yöntem değil, bir merkez önerisinde bulunacağım. Oraya gittiğinizde işin uzmanları sizin ne yapmanız gerektiğini zaten söylüyorlar. Anadoluhisarı'ndaki Mass Fitness'tan bahsediyorum. Burası personal trainer'la birebir çalışabileceğiniz özel bir fitness salonu. Ali Maosai, Hünkar Kılıç gibi işinin ehli eğitmenler var. Özlem Sara Kaya ise kadın vücudu konusunda uzman ve mutlaka keşfedilmesi gereken bir eğitmen.

TADIN
İstikamet Karaköy'de açılan Belçikalı şef Bruno Van Damme'ın restoranı Costa Chef by Bruno. Üç katlı mekanda fine dining kısmı, özel parti alanı ve gece kulübü bölümleri var. Eğlencesi ve kokteylleri güzel ama buraya kadar gitmişken Flemenk mutfağından carbonade a la Flamande'yi deneyin. Özel bir birayla pişirilen bir et sote çeşidi. Yanında patates kızartmasıyla servis ediliyor. Sardalyalı Sezar salatası da enfes.

EĞLENİN

Aperitivo kültürü bizde pek oturan bir şey değil. Nişantaşı Moro, pazar günlerini hareketlendirmek için aperitivo konsepti düzenlemeye başlamış. Saat 16.00'da açık büfe kuruluyor ve DJ El Jefe eşliğinde müzik başlıyor. Aperitivo'nın fiyatı da kişi başı 30 TL. Elbette içecekler buna dahil değil. Ama pazar günlerine renk katmak için fena fikir değil gibi gözüküyor.

NE, NEREDE, KAÇ LİRA?
Reşitpaşa'da geçen aylarda açılan Havan'dan adını mekandaki 48 antika havandan alan bir aile işletmesi. Aile bireylerini her an yemek yaparken görebiliyorsunuz. Kendi hazırladıkları ekmeğin içinde servis ettikleri, yedi saat pişmiş kaburgalı burger enfes. Zencefilli sebzeli somon 35, İspanyol omleti 14, cinnamon (tarçınlı) roll ise 12 TL.
Biraz da Cihangir'de turlamalı... Dekorasyonunu ve konseptini Yunan Adaları'ndan alan, adı üzerinde Greecology, yazdan çıkamayanlar, Mykonos ve Santorini'yi unutamayanlar için biçilmiş kaftan. Duvarlarda asılı antika tencereler ve kasklar hemen dikkat çekiyor. Menüsünde de Akdeniz lezzetleri ön plana çıkıyor. Greek burger 24, Greek dürüm ise 22 TL.
Galata'daki Simple (basit) 'Hayat basit anlardan ibarettir' felsefesinden yola çıkan bir restoran. Bankalar Caddesi'nde yaklaşık 100 yıllık tarihi bir binanın, Walton Hotels Galata'nın terasından hizmet veriyor. Menüsünde Akdeniz lezzetleri başrolde. Ana yemekler 40-70 TL arasında değişiyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.