Cumartesi 21.01.2017
Son Güncelleme: Cumartesi 21.01.2017

Bırakın bebeğiniz size öğretsin

Anneliğe alışmak zor. Biliyorum, yardıma ihtiyacınız var. Ama kendinizi çok yormayın. İhtiyaç duyduğunuz kılavuz kucağınızda. Bebeğinize iletişim kurmak, neye ihtiyacını olduğunu anlamak için onu gözlemleyin. O zaten size neye ihtiyacı varsa söyleyecek

Sizden gelen maillerde emzirme üzerine pek çok soru var. Yakın zamanda bir emzirme uzmanıyla bu sorulara cevap arayacağız. Bu yazımda ise size kendi emzirme deneyimimden bahsedeceğim.
Hemen hemen tüm yenidoğan anneleri aynı sorunları yaşayarak ilk 40 günü tamamlıyor. Kızım Eylül'le emzirme maceramızın ilk engeli sarılık oldu. Bu anneler için adeta bir kabus.
Eğer ilk bebeğinizse, tecrübesizliğinizin üzerine bir de kaygı dolu günler eklenecektir. Psikolojiniz bozulacak, bebeğinize yetemediğinizi bile düşüneceksiniz. Ağlama krizlerine de girebilirsiniz.
Öncelikle şunu asla unutmayın: Bunları bir tek siz yaşamıyorsunuz, hemen hemen her anne bu yoldan geçiyor.
Sarılık geçiren bir bebek hep uyumak ister. Dolayısıyla emerken o kadar yorgun ve yavaş hareket eder ki, tam ememeden uykuya dalar. Oysa sarılığın tek çaresi bebeğin aç kalmaması ve sık sık emmesidir. Bunu bildiğiniz için memede uykuya dalan çocuğunuzla yaşadıklarınız size kendinizi çaresiz hissettirir ve bir süre sonra doktorunuzun tavsiyesi üzerine mama vermeye başlayabilirsiniz.
Bu anne için ağır bir suçluluk duygusudur. Bu süreçte ben de mama vermek zorunda kaldım. "Sütüm mü az, yeteri kadar yemek yemeyip süt üretemiyor muyum, mama vererek bebeğime zarar veriyorum" gibi düşünceler vicdanımı kemirip durdu.
Zaman geçip de sorunlarınız yerini başka sorunlara bıraktığında bir öncekini daha berrak görüp kendinizi boşuna suçladığınızı anlıyorsunuz. Çünkü bebeğinizle birlikte kendi serüveniniz içinde kendi anne-evlat rotanızı belirliyorsunuz.
KENDİNİZİ BEBEĞİNİZE BIRAKIN
Bebeğim sarılığı atlattığında Eylül'le kendi yolculuğumuz başladı. Sürekli emmek istiyordu. Bıraksanız 24 saat emebilirdi. Bunun yanında uykusu çok kısa ve hafifti. Gelin görün ki hâlâ öyle. Akşam saat 22.00 ile gece 04.00 arası asla uyumaz.
Babasıyla birlikte bütün gece asker gibi nöbetteyiz. "Bebek ne kadar emzirilmeli, hangi memeden başlanmalı, bebeğimin kakası neden yeşil?" gibi soruların cevabını bulmak için sürekli Google'a başvuran bir anneydim. Önüme çıkan binlerce cevaptan hangisine inanmalıyım konusu ise hepsinden daha zordu. Ben de kendimi bebeğime bıraktım. O ne kadar isterse, o kadar emzirdim. Ne zaman uyumak isterse, o zaman uyuttum.
Öyle ki, bir saat durmadan emdiği de oldu, saatlerce memede uyuduğu da. Bense melek yüzlümün uykusu bölünmesin diye saatlerce hareketsiz kaldım.
Hatta öyle uyumayı bile öğrendim. Doktoruma durumu anlattığımda, emmenin sadece acıkma belirtisi olmadığını, bebeğin anneyle birlikte olmak istediği, güven duygusuna ihtiyaç duyduğu anlamına da geldiğini söyledi.
O zaman anladım ki, kuzumun vazgeçmek istemediği meme değil bendim. Annesinin güvenli kollarında yeni geldiği dünyaya alışmaya çalışıyordu.
Zaman ilerledikçe bana ne internet ne de diğer söylenenler değil, kızım yol gösterdi.
"Bak böyle emiyorum, şu zamanlarda acıkıyorum, altım kirli, uykum geldi, gazım var", herşeyin yoluna girmesini o sağladı ve kendi ritmimizi birlikte oluşturduk.
Bebekler aslında her şeyi bilerek doğuyor. Bize zor gelen onları anlamak için geçen süre. Bu 40 gün kavramı da bu yüzden çıkmış bence. Çünkü bebeğinizin dilini anlamak tam da 40 gün sürüyor.
Sonrasında rüzgara karşı kürek çekmenin bir anlamı olmadığını görerek, kendinizi anneliğin gerçekliğine bırakıyorsunuz. Ömür boyu çocuğunuz ile sizin aranızda olacak ve bilim adamlarının hâlâ çözemediği o bağ, o 40 kırk gün içinde oluşuyor.
EMZİR RAHATLA
Emzirmek anneyi psikolojik açıdan müthiş rahatlatıyor. Açıkçası lohusalık dönemimde geçirdiğim karamsarlık anlarımı hep emzirerek atlattım.
O an vücudunuzdaki bütün negatif duyguların gittiği hissediyorsunuz. Diğer yandan bebeğinizin melek yüzünü izlemek sizi rahatlatıyor ve sonsuz bir merhamet duygusuyla dolup taşıyorsunuz.
O anlar istediğiniz tek şey o miniği doyurmak ve rahatını sağlamak. Bunu başardığınızı hissetmek sizi olimpiyat kazanmış gibi zirveye taşıyor. Kendinizi ve anneliğinizi sevmeye başlıyor, hayatta tüm zorlukları aşabileceğinizi anlıyorsunuz. Bu yüzden yeni doğum yapmış arkadaşlarım, başka bir engeliniz yoksa emzirin hem siz hem de bebeğiniz mutlu olsun.
Devletten büyükannelere bakıcı parası
Şu sıralar devletin annelere destek amaçlı çıkardığı bir düzenleme konuşuluyor. Torununa bakan büyükannelere devlet her ay çocuk bakım parası verecek. Bu haberi duyduğumda müthiş sevindim. Çünkü benim için önemli olan para değil, büyükannelerin buna teşvik edilmesiydi. Çünkü şu sıralar işe başladığımda bakıcıyla mı yoksa annemle mi yola devam etme konusunda çok kararsızım. Bebeğimi koklamaya kıyamazken onu tanımadığım birine bırakmak beni müthiş derecede üzüyor. Oysa annemin bakacak olması vicdanen bir rahatlama sağlıyor. Bakıcılar kötüdür demek istemiyorum, sadece hem bakıcı hem de anne için bu duruma adapte olmak zor bir süreç. Devletin attığı bu adımı sonuna kadar destekliyorum. Seçilen pilot bölgelerde altı aylık bir deneme süreci olacak ve başarılı olunursa uygulanacakmış. Bence deneme süresine bile gerek yok, bir an önce düzenleme herkesi kapsasın ve hem anneler hem de bebekler daha güvenli bir durumda yollarına devam etsinler. Hatta bu yardımın hâlâ ve teyzeler için de geçerli olacağı da başka bir haber. Eğer durum böyleyse, bu düzenleme de emeği geçen herkesi tebrik edip, acele etmelerini, yasal doğum hakkı iznini de altı aya artık çıkarmaları gerektiğini söylemek istiyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.