Cumartesi 27.05.2017
Son Güncelleme: Cumartesi 27.05.2017

Doğa, yürüyüş ve bol oksijen için haydi korulara

Bir günlük şehrin kaosundan, trafiğinden kaçıp yemyeşil bitki örtüsü içinde, çiçeklerin, asırlık ağaçların keyfini çıkarmaya ne dersiniz? O halde İstanbul’daki onlarca koru arasından size en yakın olanını seçebilirsiniz

Bugün beklenen tahmini hava durumu 21 derece ve güneşli. Üstelik sağanak geçişleri de yok. Zira uzun zamandır güneş ve sağanak arasında değişen hava durumu birçoğumuzun fiziksel ve ruhsal durumunu etkiledi.
Bugün Ramazan'ın ilk günü. Akşam pek çoğunuz evde, ailenizle ve sevdiklerinizle ilk iftarınızı açacaksınız. Belki de belediyelerin düzenlediği iftar çadırlarında kalabalıkla birlikte açmaktır planınız.
Gündüz saatlerini ise bu güneşli havada, yeşil alanda hem biraz hareket ederek hem de oksijen alarak geçirebilirsiniz.
İstanbul'un çevresinde şehrin akciğeri sayılan onlarca koru var. Ve bu korularda sakız, servi, çam gibi pek çok ağaç türü bulunuyor. Dinlenme ve gezi alanları, spor etkinlikleri ve festivaller de cabası.
Koruların birçoğunun enfes Boğaz manzarası, asırlık ağaçları, içinde keşfedilmeyi bekleyen tarihi mekanları da var. Gelin bugünü yeşillik alanlarda geçirelim. Envai çeşit çiçek türleri arasında gezinirken kentin yorgunluğundan uzaklaşabilir, buradaki banklardan birinde oturup saatlerce kitabınızı okuyabilirsiniz.
ÜNLÜ EMİRGAN KORUSU
İstanbul'daki korulardan hepsi birbirinden güzel ve özel. Ama benim için Emirgan Korusu'nun yeri başka. Her yıl düzenlenen Lale Festivali'ni maalesef kaçırdınız. Olsun seneye yakalarsınız...
Koru ve semt adını 17. yüzyılda yaşamış Emir Mirgünoğlu'ndan alıyor. Revan Kalesi Komutanı Mirgünoğlu, IV. Murat'a ve Osmanlı Ordusu'na direnmeden kaleyi teslim etmiş. IV. Murat da kendisini affetmiş ve koruyu içinde bir sarayla birlikte kendisine hediye etmiş. Maalesef bu saray günümüze kadar gelememiş.
19. yüzyılda Hidiv İsmail Paşa ve ailesi tarafından kullanılan koru 1943 yılında ise belediye tarafından halka açılmış.
43 bin hektar büyüklüğündeki koruda adını renklerinden alan Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk bulunuyor. Ayrıca Lale Müzesi de mevcut. Lale ve çiçek türleri dışında koruda meşe, çınar, erguvan gibi ağaç türlerine rastlamak da mümkün.

Beykoz Korusu
BEYKOZ KORUSU'NDA ARAÇ YASAK
Beykoz Korusu, Beykoz-Paşabahçe arasındaki sırtlardan başlıyor ve Riva'ya kadar uzanıyor. Hem sahilden hem de Riva-Beykoz yolu olarak tabir edilen arka yoldan girişi var. Beykoz Korusu'nu Abraham Paşa'nın padişahla tavla oynarken kazandığı söyleniyor. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra da bir kısmı Hürriyet Bahçesi adı altında halka açılmış.
Koru içinde araç kullanılması yasak. Bol yokuşlu olduğu için burayı keşfetmek kondisyon gerektiriyor. Hele bir de bebek arabası varsa yanınızda Arnavut kaldırımlarında itmenin kolay olmadığını söylemekte yarar var.
Ama tüm bu zahmete değiyor. Çünkü keşfedilmeyi bekleyen pek çok güzellik var koruda. Boğaziçi'ne bakan yamaçları Abraham Paşa, Fransız mimarlara düzenletmiş.
İçeride köşkler, havuzlar, kuşhaneler yaptırtmış. Ayrıca o dönemde bu topraklarda olmayan ağaçları diktirmiş. Korunun içindeki tiyatro 1937'de çıkan yangın sonrası artık yok. Ama iki büyük mağara, beş havuz ve bir de saray kalıntısı duruyor. Seralar, çocuk parkı, spor alanı, kır kahveleri, piknik alanları da korunun içindeki diğer aktivite alanları.
İLHAM VEREN KÜÇÜK ÇAMLICA KORUSU
II. Mahmut av ve at gezileri için kullanırmış Küçük Çamlıca Korusu'nu. Sonralarda Türk edebiyatına ve şarkılara pek çok kez konu olmuş, içinde kızılçam, fıstıkçamı, çınar, gürgen, ıhlamur ağaçları kaplı bu muhteşem koru. 1940 yılında İstanbul Valisi Lütfi Kırdar tarafından kamulaştırılmış ve halka açılmış. Küçük Çamlıca Korusu, Büyük Çamlıca'ya göre daha geniş bir yüzeyi kaplıyor. Ayrıca içlerinde süs havuzları, spor alanları ve köşkler bulunuyor.

Fethipaşa
TERASLI FETHİ PAŞA KORUSU
Üsküdar'daki Fethipaşa Korusu'nun seyirlik terasına geçip hiç Sarayburnu'ndan Ortaköy'e uzanan manzarayı seyrettiniz mi? Cevabınız 'Hayır'sa mutlaka bir ziyaret gerçekleştirmenizi öneririm.
Abdülmecit'in kız kardeşi Atiye Sultan'la evli olan Rodosizade Fethi Ahmet Paşa, Tophane Müşiri iken burayı arkeolojik eserlerle donatıp müzeye çevirmiş.
Fethi Paşa'nın ölümünden sonra varisleri arasında paylaşılan ve bir süre 'Mocan Korusu' olarak da bilinen alan 2003'te İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından halkın hizmetine açıldı.

Gülhane
İLHAM VEREN GÜLHANE PARKI
Gülhane Parkı deyince sizin de aklınıza Nazım Hikmet'in mısraları geliyor mu? Şiirlere, şarkılara konu olmuş bu park, İstanbul'un en güzel yerlerinden biri. 2003 yılında İstanbulluların hizmetine açılan park birçok tarihi olaya tanıklık etmesi açısından da ayrı bir önem taşıyor.
Bizanslılar zamanında kışla, Osmanlılar döneminde ise kutlama alanı olarak kullanılmış. Tazminat Fermanı bu parkta okunmuş, Cumhuriyet Dönemi'nde Mustafa Kemal Atatürk, Latin harflerini burada tanıtmış.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.