Cumartesi 27.05.2017
Son Güncelleme: Cumartesi 27.05.2017

Ne olursa olsun bir kadın kendi ayakları üzerinde durmalı

O bir anne, tasarımcı ayrıca çalıştığı şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı... Zehra Işık şirketi aracılığıyla sayısız kadının hayatına dokunuyor. Ve bunu yaparken tüm kadınlara hayatları boyunca hep kendi ayakları üzerinde durmaları tavsiyesinde bulunuyor

Bugün bu sayfanın konuğu Zehra Işık... Duydunuz mu hiç bu ismi? Belki soyadı size tanıdık gelebilir... Evet adL markasıyla bir bağlantısı var, doğru bildiniz. Onun kendisini tanıtırken kullandığı sıralamayı yazacağım şimdi size... Adil Işık Group Tasarım Direktörü ve şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı. Ve markanın yönetim kurulu başkanı Adil Işık'ın da eşi... "Yakın çalıştığımız iş ortaklarımız dışında pek de kimse bilmez Adil Işık ile evli olduğumu. Birinin eşi olarak tanınma fikrine hem ben hem de eşim pek de sıcak bakmıyoruz" diyerek açıklıyor bu sıralamanın nedenini...
Günün büyük kısmı tasarım ve marka ekipleriyle geçiyor... Markanın yurt dışında açacağı mağazlardan, kapsül koleksiyonlara sosyal medyadaki iletişimden müşteri şikayetlerine kadar her şeyle birebir ilgileniyor... Bahar Korçan'ın Love My Body için hazırladığı ve geliri Pembe İzler Derneği'ne bağışlanan koleksiyonun arkasındaki isim de Zehra Işık... Bu markaları hakkında verdiği görüşler dışında kendisini anlattığı ilk röportajı... Aşağıda gerçekten güçlü bir kadının hikayesini okuyacaksınız.
- Binin üzerinde insan çalışan bu şirkette kadınların daha çok yer almasının arkasındaki isim sizsiniz... Firmanın bu kadar çok kadın ve çocuk ağırlıklı vakıf ve derneğe yardım yapmasının da ardında siz varsınız... Kadınların hayatlarına dokunabilmek sizin için ne ifade ediyor?
- 2000'lerden bu yana, yani firma adL ismiyle konumlandırıldığından bu yana sayısız derneğe yardımcı olmaya çalıştık. Evet, kadın ve çocuk derneklerini tercih ettik. Bunda benim görüşlerim kadar bir kadın markası olmamız da tabii ki etkili oldu. Şu anda her yıl en az iki sosyal sorumluluk projesinde yer alıyoruz. Son olarak Bahar Korçan ile bir işbirliğimiz oldu. Ve onun bana söylediği "Biliyor musunuz özellikle kanser gibi hastalıklarla uğraşan kadınların yaklaşık yüzde 70'inden fazlası tedavi sürecini yalnız geçiriyor. Sevgilileri ya da eşleri yanlarında yer almıyor, hatta terk ediyor. Oysa benzer bir durumu yaşayan erkekler asla yalnız kalmıyor, hayat arkadaşları onlara yardımcı oluyor" cümlesi çok etkili oldu bu işbirliğinde. Böyle bir bilgiye sahip olup bu durumda bulunanlara yardımcı olmamak mümkün mü bilmiyorum... Kadınlar bence kadınlara destek olmalı.
- Kendinizden bahsederken şirketteki unvanlarınızdan sonra söylüyorsunuz Adil Işık ile evli olduğunuzu...
- Sadece zengin bir işadamının eşi ya da cemiyet hayatından bir figür olmak ya da böyle algınlanmak asla istemeyeceğim bir şey. Ben de, eşim de kadının eşi üzerinden tanımlanmasına karşıyız. Belki de unvalarımı önce söylememin nedeni de budur. Bazen davetiyelerde sadece bir adamın ismi ve yanında da 'eşi' yazar ya... Buna bile tahammülüm yok... O kadının bir önemi yok mu? Adam yanında kimi getirirse getirsin kabul mu görüyor? Kadına olan bakış açımızı değiştirmeliyiz...
KADINLAR GERİDE KALIYOR
- Birinin üzerinden var olma fikrine karşısınız siz...
- Doğru değil çünkü böyle bir düşünce. Bence zaten kadın yeterince güçlü bir varlık. Kadınlar anne oldukları için hayata güçlü bir şekilde önde başlıyor. Ama sanırım ülkelerin alışkanlıkları diyeyim ben bu duruma, kadınlar geride kalmayı tercih ediyor ya da buna mecbur kalıyor sonunda.
Ya da belki de bu durum kadının gücünü bastırıyor diyebilirim. Ben de bu durumdan sıyrılmaya çalışan kadınlardan biriyim sadece. Ayrıca tüm bu düşünce yapısının değiştirilmesinde görevin kadınlara düştüğünü düşünüyorum.
- Biraz açar mısınız?
- Çok sevdiğim bir laf vardır benim; "Bir erkek sevdiğine prenses gibi davranıyorsa, bir kraliçenin elinde büyüdüğünün ispatıdır" diye... Bir kadın oğlunu ne kadar iyi yetiştirirse, kadınlar konusunda ne kadar duyarlı olmasını sağlarsa o derece yücelir bence... Ben lise öğrencisi oğlumu böyle yetiştirmeye çalışıyorum. Bir kadına nasıl davranması gerektiğini, insanların her tür tercihine saygı duyması gerektiğini, nasıl demokrat olması gerektiğini, karşısındakiyle empati kurması gerektiğini öğretiyorum. Bunu her anne yapmalı.
- Herkes yetiştirebiliyor mu peki oğlunu sizin söylediğiniz gibi?
- Düşünce tarzını değiştirmesi gereken kadınlar da var, çocuğunun bakımını ağırlıklı olarak bakıcıya devrettiği için ne yazık ki bunu yapmayan kadınlar da var. Benim de yardımcım oldu hep. Ama asla yatılı olmadı. Bütün gün uzak kaldığım çocuğumla gece 03.00'de oyun oynamam gerekiyorsa bunu yaptım. Kısa süre önce ailece Antalya'da bir otelde kısa bir tatil yaptık. Gerçekten kadınların çocuklarını iki bakıcıyla başbaşa bırakıp kendilerinin sohbete daldığını görmek bana acı verdi. Bu çocukların sizin düşünce tarzınızı, sizin değerlerinizi taşımasını istiyorsanız onlarla zaman geçirmeniz, onların bakımını üstlenmeniz lazım.
TUTKU VE ÇALIŞMA AZMİ LAZIM
- Çalışan bir anne olarak sizin oğlunuzla ilişkiniz nasıl?

- 16 yaşında oğlum. Sabah 06.30'ta kalkıyorum. Onunla kahvaltı ediyorum. Okula uğurluyorum ve sonra işe gidiyorum. Tüm gün toplantılarla geçiyor. Farklı ekiplerle bir arada çalışıyorum. Ve birçok ekiple uyumlu çalışmamda oğlumun etkisi olduğunu düşünüyorum. Onunla yeni fikirlere, şu an olana bitene daha rahat uyum sağlıyorum. O okuldan sonra şirket merkezimize geliyor. Burada sosyal medya ekibine yardımcı oluyor. Onların jenerasyonu bu konuda çok başarılı zaten, tamamen teknolojiye doğmuş bir jenerasyon. Tasarım ve marka departmanlarıyla yoğun çalışıyorum. İkizler burcuyum, hızlı ve yeniklikleri seven bir yapım var. Bu da etkili olabilir. Sık sık yurt dışına fuarlara, mağaza kontrollerine gidiyorum. Prensip gereği sadece kendi markalarımızdan giyiniyorum. Bir tek ayakkabı ve çanta merakım var. Bu tarz alışverişleri de yurt dışı seyahatlerimizde yapıyorum daha çok.
BİR KADININ GÜCÜNÜ ANNEMDE GÖRDÜM
- Peki bir kadın olarak bu kadar güçlü duruşunuzda en etkili şey nedir?
- Genetik bence... Babamı erken kaybettik. Annem dördü kız beş çocuğu tek başına yetiştirdi. Bir kadının ne kadar güçlü olabildiğini gördüm.
- Bu noktayı hayal ediyor muydunuz?
- Henüz lisedeyken mahallemizde, çeşitli şirketlerde tasarım görevinde yer alan kişiler vardı. Onlara özenerek tasarım eğitimi aldım. Bir tekstil firmasında staj yaptım. Ama mezun olduktan sonra Osmanbey'de toptan satış yapan bir firmada çalışmaya başladım. Firmaya girdiğimde 19 yaşımdaydım. Firmanın ortaklarından biri de Adil Işık'tı. Biz eşimle ve markayla birlikte büyüdük diyebilirim. 2000'lerde tam bir markalaşma sürecine girene kadar bambaşka zorluklar yaşadık. Sonrasında da markalaşmayla ve perakende sektöründe markamızın etkinliğini artırmasıyla, bambaşka sorunlarla karşılaştık. Tabii ki o günlerden geçerken bugün bu kadar büyük bir firma olacağımızı tahmin edemezdik. Projelerimiz ve hayallerimiz vardı o kadar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.