Türk tipi dolmakalem

Oruç Gazi Kutluer, doğma büyüme Üsküdarlı. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Görsel Sanatlar Fakültesi'nden mezun. Çocukluk yıllarından itibaren hayatından kalemler eksik olmamış hiç. Lisedeyken arkadaşları bozulan kalemlerini ona verir, o da tamir etmek için uğraşırmış.
Üniversiteden mezun olduktan sonra çeşitli alanlarda çalışmış ama kalem tutkusu onu sonunda el emeği dolmakalem yapımına yönlendirmiş. Şu an Türkiye'nin ilk ve tek dolmakalem ustası. Kilk Kalem adını verdiği el yapımı dolmakalemlerini üç yıldır Üsküdar'daki atölyesinde yapıyor.
Dolmakalem yapımına başlaması ise epey meşakkatli olmuş. Türkiye'de bu alanda hiç kimse olmadığı için ilk olarak araştırmaya koyulmuş. Kitaplar okumuş, dünyada dolmakalem yapan ustalar hakkında bilgiler edinmiş.
Yapım için gerekli makinaları aldıktan sonra deneme yanılma yöntemiyle başlamış çalışmaya. İlk denemelerinde yapamamış bir türlü. Ama vazgeçmemiş. Emek vererek geceli gündüzlü çalışmış. Sonunda başarmış el yapımı dolmakalemlerin en iyilerini yapmayı.
Üsküdar'daki atölyesinde ziyaret ettiğimiz dolmakalem ustası Kutluer, "Dolmakalem yaparken ben de tornayla dönüyorum. Ama benim için dolmakalem yapmak bahane. İnsanlarla tanışıp muhabbet etmek güzel" diyor.
Kutluer'in atölyesi tam bir muhabbet yeri. Yazarından çizerine, sanatçısından koleksiyonerine birçok kalemseverin de uğrak mekanı. Kalemler üzerine konuşulurken muhabbet de alıp başını gidiyor demli bir çay eşliğinde. Ustanın dolmakalemlerinin alıcısı çok. Amerika'dan İsrail'e, Kanada'dan Belçika'ya kadar birçok ülkeden meraklılar onun eşsiz el yapımı dolmakalemlerine talip.

Oruç Usta'nın dolmakalemlerinde Anadolu, Ortadoğu ve Türk karakteri mozaiğinin yansıması görülüyor.
FARKLI TALEPLER DE GELİYOR
Model kalemler dışında kişiye özel dolmakalemleri de var. Oruç Usta iddialı: "110 sene sonra benim yaptığım kalemleri bir ustaya gösterenler 'Helal olsun bu dolmakalemi yapan Türk ustaya!' demesini bekliyorum."
15 çeşit malzemeden yapılan dolmakalemlerin bazısı bir günde, bazısı bir haftada, bazısı ise bir ayda bitiyor. Geceli gündüzlü büyük bir titizlikle yapılan dolmakalemleri görenler ise şaşkınlıklarını gizlemiyor. Kişiye özel dolmakalem yaptırmak isteyenlerden ise farklı talepler geliyor ustaya. Bir anısını tebessüm ederek anlatıyor Oruç Usta: "Dolmakalemin ilk önce zihinde bitmesi gerekiyor. Onun için çizim aşamasını yapmak gerek. Kişi istediği malzemeyi ve dolmakalemde hangi özelliklerin olması gerektiğini anlatır. Ona göre tasarlarım. Ama bazen uçuk kaçık talepler olabiliyor. En çok istenen ise tespih gibi olması. 'O zaman tespih alın!' diyorum. Kalemin belli başlı özellikleri var çünkü."
Yüzlerce kalem üreten Oruç Usta, görsel şöleni ve mukavemeti olan her ağaçtan dolmakalem yaptığı gibi farklı malzemeler de kullanıyor. Türk tipi dolmakalem dediği el emeği göz nuru dolmakalemlerin ise malzemelerini bulmak zor. Malzemelerin çoğu ona yurtdışından geliyor.
Dolmakalemlerin uçlarını ise altın, titanyum ve çelikten yapıyor. 14-18 ayar altından uçlar yaptığı da oluyor. Fiyatı ise el işçiliği, malzeme ve tasarım süreci belirliyor. 500 TL'den 10 bin TL ile 15 bin TL'ye kadar dolmakalemlerin fiyatı çıkıyor. Yaptığı her bir dolmakalemin ise yapım aşamalarını bir bir fotoğraflıyor. Dolmakalemi kalemsevere fotoğraf kitapçığıyla birlikte teslim ediyor.

ÇIRAK BULAMIYOR
Oruç Usta, el yapımı dolmakalemlerin ülkelere göre üslupları olduğunu söylüyor: "Dünyada profesyonel anlamda bellidir usta sayısı. 10 kişiyi geçmez.
Her ustanında kendine has üslubu vardır. Benim Türk tipi üslubu dediğim dolmakalemlerim taraçalı, basamaklı gibidir. Anadolu, Ortadoğu, Türk karakteri mozaiğinin yansıması var dolmakalemlerimde. Ancak henüz tam istediğim dolmakaleme ulaşabilmiş değilim. Türk tipi dolmakalem kültürel zenginliğimizin yansıması. Bizler ziyneti severiz ama o ziynetin içinde bir vakur olur. O vakur ve ziyneti bir arada buluşturan dolmakalemler yapıyorum. Dolmakaleme baktığınız zaman süslüdür ama rüküş değildir."
Ustanın en büyük derdi çırak bulamamak: "Emek ve hassasiyet gerektiren bir süreç dolmakalem yapımı. Elimden gelen imkânları ortaya koyarak çırak yetiştirmek ve kalem atölyelerinin yaygınlaşmasını isterim. Çünkü Hindistan'dan Romanya'ya, Rusya'dan Güney Afrika'ya kadar başka yapan yok. Meşakkatli oluşundan kaynaklı çırak olmaya meyil etmiyor kimse."

15 çeşit malzemeden yapılan dolmakalemlerin bazısı bir günde, bazısı bir haftada, bazısı bir ayda bitiyor.