Cumartesi 03.06.2017
Son Güncelleme: Cumartesi 03.06.2017

Filmde de hayatta da amaç kötü adamı alt etmek

Dede Korkut Hikayeleri’ni üç filmlik bir seriyle hatırlatacak olan yönetmen ve senarist Burak Aksak “Çok iyi bir kaynak. Böyle bir kaynağı es geçmemek gerek diye düşündüm” diyor

Burak Aksak'ı Leyla ile Mecnun'un senaristi olarak tanıdık ama o diziden önce hayatımıza girmişti. Kuzeni Selçuk Aydemir ile birlikte sinema filmleri, TV filmleri çekiyordu. Sonra Selçuk Aydemir Çalgı Çengi, Düğün Dernek ile farklı bir mizahın kapısını araladı. Aksak da Bana Masal Anlatma ile hem yazıp hem de yöneten sinemacılardan oldu. Aksak, şimdi Dede Korkut Hikayeleri'nden esinlendiği üç filmlik bir seri ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. İlk film Salur Kazan: Zoraki Kahraman haftaya vizyona girecek. Burak Aksak ile bir araya geldik.
- Dede Korkut Hikayeleri'nde ne gördünüz?
- Dede Korkut Hikayeleri hep aklımdaydı. Bu hikayelerin filmlerini yapalım mı diye yola çıktık. Fakat şunu gördüm, genelde Dede Korkut Hikayeleri'nin adı biliniyor ama içeriği pek bilinmiyor. Oysa çok iyi bir kaynak. Böyle bir kaynağı es geçmemek gerek diye düşündüm... Çünkü çok komik hikayeler bunlar. Absürt ve fantastik tarafları var ve efsaneler. Hani tarihimizden esinlenip bir mizah alanı açalım diye düşünmedim. Evet şakalar var filmde ama kıymetini de bilerek bu efsaneleri çektik. Mesela ilk film Salur Kazan: Zoraki Kahraman, Salur Kazan'ın Evinin Yağmalanması hikayesinin aynısıdır.
- Dediğiniz doğru Dede Korkut Hikayeleri'ni biliriz ama içeriği pek bilinmez. Ama mesela Batı kaynaklı masalları sular seller gibi biliriz.
Sizce bunun sebebi nedir?
- Batı masalları çok süslü ve o süslü halini her şekilde önümüze koyuyorlar. Çizgi filmlerini yapıyorlar, filmlerini çekiyorlar. Oysa benzer durum bizim masallarımızda da var. Galiba biz de kendi masallarımızı anlatırsak, o masalları yeniden farklı şekilde üretirsek bu hikayeleri herkes bilir.
- Bana Masal Anlatma'da bir mahalle damarı vardı. Sizin için mahalle önemli. Bu damarı Dede Korkut Hikayeleri'nde de görecek miyiz?
- Obada geçiyor hikayeler. Oba denilen eskinin mahallesi. Bana Masal Anlatma'da Rıza'nın mahallesine gelen kötü adamlar vardı. Rıza onları alt etmeliydi. Salur Kazan: Zoraki Kahraman'da da kötü adamımız Şökli Melik. Salur Kazan'ın obasını esir alır. O da çoban ile birlikte obasının peşine düşer. Aslında sinemada, TV'de senaryo örgüsü denilen bu. Ve bu örgü Dede Korkut'ta var.

Serinin ilk filmi Salur Kazan: Zoraki Kahraman haftaya vizyona girecek.
- Yani yüzyıllar geçiyor ama efsaneden gerçeğe pek bir şey değişmiyor.
- Evet amaç hep kötü adamı alt etmek. Sinemada da yaşamda da hikaye döngüsü bunun üzerine kurulu. Zaten sinemada kötü adamınız ne kadar iyiyse film de o kadar iyi denir.
- Selçuk Aydemir kuzeniniz bu işlere birlikte başladınız kim kimi yoldan çıkardı?
- Açıkçası bu işlerin bu kadar içinde olmamın bir sebebi Selçuk'tur. Yazıyorduk, kısa filmler çekiyorduk. Kamera buluyordu arkadaşından. Hemen film çekmeye girişiyorduk. Bol bol VCD'den film izliyorduk birlikte.
- Rahmetli Erdal Tosun'u bu filmde son kez izleyeceğiz galiba. Sizin için önemli biriydi. Arkasından özel bir yazı yazdınız. Nasıldı ilişkiniz?
- Selçuk ile bana sinema yolculuğumuzda ilk güvenen insan Erdal Abi'dir. Selçuk ile Kurbanlık diye bir film çektik. Plato'dan burs kazanmıştık, kameraları Plato verecekti. Kamera arkası öğrencilerden oluşuyordu. Neredeyse sıfır maliyetle çekecektik. Ama oyuncu da bulmamız gerekiyordu. Ayla Algan hocamızdı rica ettik 'Oynarım' dedi. Murat Cemcir vardı. Erdal Abi'ye de gittik, anlattık 'Tamam' dedi. Bize güvendi, inandı. Her zaman da birlikte çalıştık. Farklı bir şey yaptığımızı söyleyip 'Vazgeçmeyin' derdi. Bendeki yeri büyüktür.
- Peki farklı bir şey yaptığınızı algılıyor muydunuz?
- Hayır çok da algılamıyorduk. Ama sonra yaptığımız işlere yeniden bakınca fark edebiliyorum. Çünkü hep bir sonraki filmi, projeyi düşünüyor insan. Mesela Leyla ile Mecnun sırasında üniversite söyleşilerine katılıyordum. O zaman gelen tepkilerden ne yapmışız demeye başladım. Çünkü biri gelip öğrenci belgesini imzalatıyor, diğeri banyo terliğini...
- Peki mahallede büyüdünüz, çıraklık yaptınız. Aileniz sinema işlerine bulaşmanızdan memnun mu?
- Dayım geleceğin mesleğinin mühendislik olduğunu söylerdi. Selçuk uçak mühendisi oldu. Annem de hep kaymakam olmamı isterdi. Kamu yönetimi okudum, zar zor olsa da bitirdim. Sinema televizyon işlerine başlayınca 'Tamam bu işleri yap da kaymakam olmaya da çalış' diyordu. Ama Leyla Mecnun'dan bir süre sonra artık kaymakam olmayacağımı anladı.
- Sizin için kamu yönetimi okumak zor almadı mı?
- Muhasebeye giriş dersi aldım. Daha ne anlatabilirim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.