Yeni nesil babalar bir harika

Benim babam bir harikaydı. Bundan 30 yıl önce yemeğimi yedirir, üstümü giydirir, saçlarımı tarardı. İki arkadaş gibi takılırdık. Birlikte gezerdik, çıkardığı çekirdek içlerini afiyetle yerdim. Kulağa gayet normal gelebilir ama o zamanlar babasıyla bunları yapabilen başka bir arkadaşım yoktu. Babalar genelde kahvede takılırdı. Mahalle baskısı tavandı. Erkek adam bebeğe yemek mi yedirirdi? Nerede görülmüş, bunun adı apaçık kılıbıklıktı... Neyse ki, bu düşünceler geride kaldı ve Y kuşağından muhteşem babalar çıktı. İstisnalar tabii ki vardır ama ben çevremdeki yeni nesil babalara bayılıyorum.
İşten eve koşan, çocuğuna bir an önce kavuşma özlemiyle yanan babalar. Maçtan çok bebeklerinin yaptıklarını anlatan, elleriyle mamasını hazırlayan, gece kollarında uyutmaya çalışan, hafta sonu onu nereye götüreceğini düşünen, aşı günlerini özenle takip eden, evdeki eşyaları güvenli hale getiren, bebeğinin gazını çıkarmada usta olan harika babalar...
İşte bu babalar sağlıklı evlatlar yetiştirecek ve dünyayı belki de onlar kurtaracak. Sevgiye doymuş mutlu nesil onların omuzlarında yükselecek.
Şimdi sizi tam da böyle bir babayla tanıştıracağım. Defne ve Nil'in kahraman babası Şanver Görgün ile... Görgün 40 yaşında, işletmecilik yapıyor.
Gördüğüm en ilgili babalardan, kızlarıyla onu izlemek, hani masallardaki o ünlü "iyi kalpli kralın iki güzel kızı varmış" cümlesini canlı canlı yaşamak gibi. Peki, bu harika babalar; babalığı nasıl karşılıyor, ilk neler hissediyorlar, onların tarafında baba olmak nasıl bir şey? İşte tüm bunları Görgün'e sordum.

Şanver Görgün ve kızı...
MACERAYA HAZIR OLUN
"Baba olmak neresinden bakarsanız bakın harika. Daha önce yaşadığınız hiçbir şey baba olmaya benzemez. İlk başlarda şaşkın şaşkın dolaşırsınız bebeğinizin etrafında, tuhaf, sanki olayın dışında kalmış gibi hissedersiniz kendinizi. Anne ile ufaklık içgüdüsel olarak çoktan mükemmel bir çift olmuşlardır. Bir süre daha bu durum böyle devam eder. Taa ki, ufaklık o çipil gözleriyle sizinle iletişim kurup kalbinize dokununcaya kadar. İşte o an babalığın başladığı andır, bağ kurulmuştur. Geçici delilik başlar. Yanından ayrılamazsınız.
Geceleri sürekli koşa koşa odasına gider, nefes alıyor mu diye kontrol edersiniz.
Kimseye güvenemezsiniz hatta abartıp olabilecek olan tüm ihtimalleri zihninizde ön izleme yöntemi ile canlandırırsınız. Sonra o bir çift göz yavaş yavaş büyümeye başlar ve sizi sakinleştirip tedavi eder.
Şimdi birlikte büyüme ve öğrenme evresi başlamıştır.
Sizin ona öğrettiğiniz kadar o da size öğretir. Baba olmak her evresi güzel ve şaşırtıcı, çok zor olmasına rağmen o ilk bakıştan sonra kurulan içgüdüsel bağ, tüm zorlukları atlatacak gücü size verir. Benim maceram Defne ve Nil ile devam ediyor, her anı muhteşem her anı eşsiz...
İki küçük meleğimi hep koruyacağım."