İyi müzik için 24 saatliğine Bodrum’a uçar mısınız?

Bodrum müzik konusunda İstanbul'la rekabet eder hale geldi. Özellikle yaz aylarında hemen her gün bir DJ performansına, festivale ya da konsere denk geliyorsunuz. Özel plajlar ve gece kulüpleri en popüler isimleri mekanlarında ağırlamak için birbirleriyle yarışıyor. Sırf sevdiği müzisyeni dinlemek için uçağa atlayıp tek geceliğine buraya gelenler var.
Geçen hafta Vakkorama Powerful Festival'deydim. Bu yıl ilki düzenlendi. Yalıkavak Xuma Beach'te iki gün boyunca her gün 12 saat kesintisiz müzik dinledik. Stavroz, Kerala, Dandara, Estray gibi ünlü grup ve DJ'ler üç ayrı sahnedeki performansları ile plajı dans pistine çevirdi. Deniz keyfi müzikle birleşince genci yaşlısı gelenler festivalden mutlu ayrıldı.
Festivalin keyfini çıkaran isimlerden biri de Vakko Holding ve Power Group Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko'ydu. Müziğe olan tutkusuyla bilinen Hakko, eşi Vakkorama&V2K Designers Kreatif Direktörü Ronit Hakko ile birlikte tüm performansları izledi, festivalin sorunsuz geçmesi için hiç durmadan çalıştı.
O yoğunluk arasında kendisiyle kısa bir süre sohbet etme fırsatı buldum. Festivali bir ay gibi kısa bir süre içinde hazırladıklarını belirtirken "İlk denememizdi, daha büyük çaplı olanlar gelecek" diye de müjdeyi verdi. Cumartesi SABAH olarak yazılarımızda yeni dönemin müziğinden ve bu müziğin temsilcilerinden sık sık bahsediyoruz. Cem Hakko da Vakkorama'yı bu müziklerle eşleştirdiklerini anlattı. Festivalin programını da bu yeni akım şekillendirmiş. Hatta programda yer alacak isimleri bizzat Cem Bey seçmiş. Etnik ögelerin kullanıldığı, doğaçlamaya fırsat veren live (canlı) müzik... Cem Hakko'nun deyimiyle daha araştırılmış ve içten gelen bir müzik...
MODA VE MÜZİK ETKİLEŞİMİ
Festivalde Bora Uzer, Deeperise ft, Jabbar gibi yerli müzik sahnesinden isimler de vardı. Cem Hakko bu isimlerin desteklenmesi gerektiği görüşünde: "Yeni müziği kaybetmemek lazım. Mahmut Orhan, Burak Yeter ve Doğus Cabakçor gibi isimler dünya çapında star olabilirler. Berlin'de de çalıyorlar, Mikonos ve Ibiza'da da..." Hakko müziğin insanı spor gibi bambaşka yerlere götürdüğüne, dünyadan kopardığına inanıyor: "Bu yaşıma kadar müziği böyle yaşamamıştım. Keyif alıp paylaştığım bir olaydı ama bu festivalde fark ettim beni kopartan bir olaymış"
Cem Hakko, bugünün müziğinin modayla etkileşimini görmekten heyecan duyuyor. İki tarafın da duyguyu birbirlerinden aldığına inanıyor. Sohbetimiz sırasında Cem Hakko'nun yıllardır biriktirdiği plak koleksiyonunu kızına verdiğini öğreniyorum: "En büyük paramı harcadığım yer Champs Elysees'deki plak dükkanıydı. Onları kızım aldı şimdi. Benim için çok kıymetliydi ama biliyorum ki kızım için de çok kıymetli."