Hor görme garibi

Yönetmen Steven Soderbergh 2013'te sinemayı bıraktığını söylese de kamera arkasından çok da uzaklaşamamış The Knick dizisini çekmişti. Galiba verdiği kararın yanlışlığını diziyi çekerken de anlamış olmalı ki Şanslı Logan ile tekrar sinemaseverlerin arasına döndü. İyi ki de döndü! 2000'lerin başında çektiği soygun serisi Ocean's Eleven, Ocean's Twelve ve Ocean's Thirteen ile sinemanın tozunu attıran yönetmen, sinemaya dönüş filminde yine hırsızlık ve suç dünyasının koridorlarında dolaşıyor. Yönetmen bu sefer Batı Virginia'da yaşayan iki kardeşin (bir de kız kardeşleri var) Kuzey Carolina'daki NASCAR yarışları sırasında gerçekleştirdikleri soygun girişimini anlatıyor. Hikayenin odağında bulunan Jimmy (Channing Tatum) ve Clyde (Adam Driver) Logan kardeşler aslında hayatın ve sistemin sillesini yiyen ve her şeyiyle dibe vurmuş iki kardeştir. NASCAR yarışlarının yapıldığı pistin tadilatında çalışan Clyde'ın bacağı aksadığı için işten çıkarılması bardağı taşıran son damla olur. Irak'ta bir kolunu kaybeden ve barmenlik yapan kardeşiyle soygun yapmaya karar verirler. Lakin Logan ailesinin geçmişinde bir uğursuzluk vardır ve bunun için de 'şansız Loganlar'a çıkmıştır adları. Logan kardeşlerin, her türlü kasayı açan ama hapiste bulunan Joe Bang'i (Daniel Craig) ve şuursuz kardeşleri ile kendi kız kardeşlerini soyguna ikna etmeleriyle ekip hazırlıklara başlar.
BOND CİDDİYETİYLE DALGA GEÇİYOR
Soderbergh, en baştan karakterlerini bize tanıtırken onların aslında çok da becerikli olmadıklarının inceden altını çizerek bu soygunu yapamayacakları hissini veriyor. Karakterlerinin tuhaf takıntılarını sürekli gösterip onların aslında çok da zeki olmadığına inanmamızı istiyor. Her an işi ellerine yüzlerine bulaştıracaklar beklentisine sokup buradan iyi bir gerilim yaratıyor. Diğer yandan karakterlerin birbiriyle ilişkilerinde ortaya çıkan tuhaflıklardan yer yer keskin ama genelde Amerikan mizahındaki o meşhur soğukluğu hissedeceğiniz esprilere malzeme devşiriyor. Aslında bu tür durumlara Ocean's serisinden aşinayız. O seride her şey daha gösterişli, cilalıydı. Bir de aksiyon daha öne çıkmıştı. Bunun için Şanslı Logan için Ocean's serisinin taşrada geçen bir versiyonu denilebilir. Ama Soderbergh Ocean's serisine göre daha gerçekçi bir atmosfer yaratıp, aksiyonu ve heyecanı hayatın olağan akışı içinde sınırlayıp hikayesini anlatınca, zekice bir sistem eleştirisi yapma fırsatını yakalayor. Film, sistemin, zeki bulmadığı, cep telefonu kullanmadığı, Amerika'daki tüketim kültürünün istekli bir parçası olmadığı için hor görülen insanların sistemden yine zekice intikamının öyküsü olarak da okunabilir. Bu anlamda Soderbergh'ın mizahı, macerayı, soygun janrını kullanarak günümüz Amerikası'na sınıfsal bir eleştiri getirdiğini düşünüyorum. Channing Tatum, Adam Driver, Daniel Craig, Katie Holmes, Riley Keough ve Hilary Swank gibi namlı oyuncuları bir araya getiren filmin yıldızı açıkçası Tatum ve Craig. Tatum Foxcatcher Takımı'ndan sonraki en iyi performasıyla karşımızda. Craig de üzerine yapışan James Bond ciddiyetiyle altan alta dalgasını geçen bir oyunculuk sergiliyor. İki saatlik filmin ritminde kimi zaman aksamalar olsa da Şanslı Logan, Soderbergh'in yeteneklerini iyi kullandığı, kimi filmlerinde rastladığımız kendine has hınzırlığını hissettirdiği iyi bir soygun filmi. Kaçırmayın derim.
YİNE GERİ DÖNDÜ
Terminator'ün alemetifarikasıdır "Geri döneceğim" diyaloğu. Hep de sözünde durdu şimdiye kadar ve bu yaz bize bir sürpriz yapıp yine döndü. Terminator serisinin hâlâ en iyi filmi kabul edilen modern sinemanın klasiklerinden Terminatör 2: Manşer Günü üç boyutlu olarak yeniden vizyonda. Arnold Schwarzenegger'dan bir sinema ikonu yaratan, Linda Hamilton'ı kariyerininin zirvesine taşıyan filmin Brad Fiedel imzalı müziği ise tüm zamanların en iyi film müzikleri arasındadır. Matrix dahil birçok filme ilham veren filmin ve tabii ki serinin yarattığı insan-robot ilişkisindeki algı, sinemanın sınırlarını çoktan aştı. Robotlarla, şimdilerde yapay zekalı makinelerle ilişkimizde kaygılanıyorsak bu biraz da Terminator nedeniyle. Ez cümle sinemada böylesi mit yaratan bir serinin en iyisini kaçırmak olmaz.